Arkamı dönerek bana seslenen kişinin kim olduğuna baktım.Baktığım yüz bana tanıdık gelmedi.
Siyah saçları,kahverengi gözleri ve üzerinde siyah takım elbisesiyle tam karşımda duruyordu.Bu adam Dean değildi bildiğim tek şey buydu.Tam arkada Dean babasının yanında duruyordu,birlikte konuşma yapmaya devam ediyorlardı.Gözlerimi Dean'ın üzerinden çekip bu adama doğru bakmaya başladım.Bir anda konuşmaya başladı.
-"İncelemen bittiyse artık benimle gel."
Az kalsın tam ortada durmuş kenardaki insanların dikkatini çekecektik.Arkasını dönerek gitmeye başladı, bende gittiği yöne doğru adımlamaya başladım.
O sırada kulaklığımdan Adrianın sesi duyuldu.
-Lara napıyorsun?Kameralardan seni görebiliyorum.Meganı da götür çık dışarı demedim mi?Bir dakika,bir dakika dur orada,yanındaki kim.Lara duyuyor musun beni?
Adrianın ard arda sıraladığı soruları malesef yanımdaki beyefendi yüzünden cevaplayamıyordum.
Bir odanın kapısını açıp, içeriye girerek benimde içeri girmemi işaret etti.
Kapıyı arkamdan örterek hemen konuşmaya başladım.
-Kimsin?Ne istiyorsun?
Yüzümü inceleyerek konuşmaya başladı.
-Ah sevgili Lara Beck benim kim olmamı isterdin?Dur tamam hemen tanıtayım kendimi.Ben Eldon.
Albert Evansın ortağının oğluyum.
Ona addımlayarak yakınlaştım.
-Peki benden ne istiyorsun?
Bana gülümseyerek bakış atdı ve konuşmaya başladı.
-"Lara Beck senin hakkında çok fazla bilgiye sahibim.Kimlerin peşine düştüğünü, ne işler çevirdiğini ya da ne işler çevirmek üzere olduğunu gayet iyi biliyorum.Seni bugünden itibaren uyarıyorum yanlış yoldasın."
-Ne demek istiyorsan kısa kes Eldon benimle açık konuş.
Bunu dediğimde bana daha da yakınlaşarak kulağıma doğru eğilip konuşmaya başladı.
-"Demek istiyorum ki Lara Beck,bazen bildiklerin doğru olamıyor,seni yanılta biliyor.Yanlış sularda yüzmeni istemem yoksa sana çok yazık olur.Görüyormusun?Çok yardım severim.Herkese böyle davranmam bir tek sana özel Lara Beck."
Bunları söyledikten sonra sanki alay edermişcesine kahkaha atmaya başladı.
Eldon'un söylediklerini anlamaya çalışarak kendimi bir addım geriye çektim.
-"Evet söylediklerim kafanı karıştıra bilir Lara lakin iyi düşünürsen ne demek istediğimi anlaya bilirsin bu yüzden geri addım atsan iyi olur yoksa bu savaşta kaybeden sen olursun."
Bu sefer de ben kahkaha atarak ona bir addım yaklaştım.
-"Bana bak Eldon hangi sularda yüzersem yüzeyim bu savaşı ben kazanacağım.Demek benim hakkımda her şeyi biliyorsun,ya da ne işler çevirdiğimi?İyi öyle dediğin gibi olsun sonda kimin kazanacağını görücez."
Cümlemi bitirir bitirmez arkamı dönerek odadan hemen çıktım.
Megan'ın beni aradığını gördüm uzaktan.Ona doğru giderken sola doğru baktığımda bakışlarım Deanla buluştu.Elinde şarap benden biraz daha ötede sırtı duvara yaslanmış bana doğru baktığını fark ettim.
İçimden saydırmaya başladım.
Megan da beni fark edince kolundan tutduğum gibi hemen mekandan çıkmaya başladık.
-"Kızım sen nerdesin iki de bir ortalıktan kayboldun, ya kimse şüphelenseydi yakalana bilirdik o zaman napıcaktık?"
-Dur Megan dur hemen mekana geçelim anlatıcam.Adriana haber ver geliyoruz mekana, konuşulacak konular var.
Saatler sonra
-"Lara bu herif kim?Albertin ortağının oğlu ola bilir ama seni tanıdığını söylemesi,yaptığın işleri bilmesi öyle kolay olmamalı"-diye Adrian söylenmeye başladı.
-"Bilmiyorum arkadaşlar bizim gözden kaçırdığımız birşeyler var sanki.Ne ola bilir?diyorum ama hala cevap bulamadım.Açıkcası bir yandan düşünüyorum.Dean'ın yada Albert'in peşinde olduğumuzu kesin biliyormu.Eğer bu bilgiyi detaylıca biliyorsa işten sıyrılmamız mümkünsüz gibi"-diye konuştum.
Megan da onaylayan bir bakış atdı ve konuşmaya başladı.
-"Lara,Adrianla ben bu gece yeniden araştırmaya başlayalım belki bu adam hakkında daha fazla bilgi bula biliriz."
-'Tamam bende görevli diğer arkadaşlarla yarın Dean'ın mekanına yeniden incelemek için uğrayacağım."
Onlarda onaylarcasına bakarak 'görüşürüz' diyip mekandan ayrıldım.Mekandan çıktıktan sonra eve doğru gitmeye koyuldum.Mekandan biraz uzaklaşmıştım artık, o sırada birisi arkadan eliyle ağzımı tutdu hemen kendimi yitirmeden dirseğimle karnına vurdum.Ağrıdan biraz gerilemeye başladı ve tamda yanda bir araba belirdi.Adam üzerime doğru yeniden gelirken arabanın camı açıldı.
O sırada arabanın içindeki "Dean Evans'tı".Ona ters bir bakış attım.Bana saldıran adam arabanın kapısını açtıktan sonra kolumdan tutup çekiştirerek arabaya bindirdi.Dean'ın yanına arka koltuğa geçtikten sonra Dean konuşmaya başladı.
-"Merhaba Lara Beck ben Dean Evans.Elbet beni tanıdığını biliyorum sadece kendimi yeniden tanıtayım dedim.Bugün geçirdiğimiz kutlamada sende vardın ve bu hiçte gözümden kaçmadı.Güzelim senin hakkında küçük birşey araştırdım ve bir bakayım ajan Lara Beck senmişsin.Senin hakkında öğrenmek hiçte sandığım kadar zor olmadı."
Bunları söylerken Dean'ın yüzüne şaşkın şekilde baka kaldım.Kim nerden sızdırıyordu bu bilgilerimi?.
Dean yeniden konuşmaya başladı.
-"Seninle anlaşma yapacağız Lara.Benim gizliden gördüğüm işlerden haberin var ve o olaylara kendini dahil ediyorsun, beni bitirmek istiyorsun ama işler sandığın gibi değil,şuan sana bunun açıklamasını yapmayacağım ama bilmelisin ki eğer sahte kimlikle mekana dahil olmayı,benim elimde olan her şeyi bitirmeye kalkıştığını bizi karalamayı çalıştığını yayarsam,en ufak şikayetde bulunursam sence insanlar kime inanır sana mı?yoksa bana mı?"
-"Sen beni nasıl tehdit edersin?Kendi yaptığın kara işlerden sıyrıla bileceğini mi düşünüyorsun?Öyle düşünüyorsan çok yanılıyorsun bir gün elbet kirli işlerin ortaya dökülücek Dean Evans."
-"Hayır Lara Beck, bunu tehdit olarak algılamamalısın güzelim anlaşmaya uyarsan benimle iş birliği yaparsan aslında işlerin sandığın gibi olmadığını göreceksin bu işte hem ben, hem de sen karlı çıkacaksın.Sana düşünmen için 24 saat veriyorum.Vakit dolmadan kararını ver Lara Beck."
24 saate/ 2 saat kala
Dean'la konuşmanın üzerinden 22 saat geçmişti.Zamanım azalıyordu.Dean'ı tuzağa düşürmek isterken kendim tuzağa düşüyordum.Saatlerdir düşünüyordum sonuç Dean'ın sunduğu yada bir nevi tehdit etdiği konuyu kabul etmeye zorluyordu.Bir kaç saat önce mekana gelmişdim olup bitenleri bütün ekipe anlatmışdım.Ekipte benimle aynı düşüncedeydi.Aklımızdaki düşünce şuydu:Deanla iş birliği kabul edip içten içe Dean'ın kirli işlerini bulup babasıyla birlikde açığa çıkarmaktı.Ekipte bu süreçte bana yardım edecekti.Aklımda o kadar düşünce vardı ki.Kutlamadakı,Albertin ortağının oğlu Eldon'un tehditleri ve Dean Evans'ın tehditkarcasına teklifi ve benim kirli işlerini açığa çıkarmak için yapmakta olduğum görevim.Hangi seçenek beni en çok zorluyordu? Bunları düşünürken Helena'nın sesi geldi.
-Lara çabuk gelmen lazım, görmen gereken şey var.
Ayağa kalkarak yanlarına gittim.Helena,Adrian ve Axel bilgisayara odaklanmış bakıyorlardı.
"Ne oldu arkadaşlar,neye öyle bakıyorsunuz?"-dedim.
Axel elindeki bilgisayarı bana doğru uzatdı ve gönderilen mesajı okudum,mesaj şöyle başlıyordu.
"SEVGİLİ LARA BECK ARAŞTIRDIĞIMIZ BİLGİLERE GÖRE ELDON ASLINDA..."DEVAM EDİCEK..🖇
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADER ZİNCİRİ
ChickLitHayatı çocukluğundan beri zor geçmiş büyüdüğünde babasının izinden giden ajan Lara Beck.Emin addımlara sahip Dean Evans.Bu iki genç insanın kaderi ne kadar ileriye gide bilicek?