Cover me | Chanmin

▫️19

Merhabalar

-

Chan - Seungmin

Chan
Seungmin
Camdan dışarı bakabilir misin
(23.14)

Seungmin
Hah?
Tabi bakim
(23.14)

Seungmin
Chan ne işin var bu saatte hava soğuk

Chan
*ses kaydı*
"Sana geleceğimi söylemiştim"

Seungmin
Geliyorum orada bekle

~Seungmin'den

Perdeyi kapatıp hızlı adımlarla kapıya yürüdüm. Uyumak üzere olduğumdan üzerimdeki pijamalara baktım. Bunları değiştirmeye vaktim olmadığını anlayınca uzun bir hırka geçirdim üstüme, mor pijama takımımı kapatması için. Evden çıkıp merdivenlerden çıkışa koştum. Nefes nefese kaldığım için biraz bekleyip soluklandım. Binanın kapısından çıktığım gibi karşımda gördüğüm beden ile gülümsedim. Birkaç tane olan merdiveni indikten sonra iki adım kadar yakınımdaydı.

Hava oldukça karanlık ve soğuktu. Gökyüzünde parlayan yıldızları rahatlıkla seçebiliyordum. Karanlık olsa da karşımda duran, gülümseyen adamı da seçebiliyordum. Çıkan gamzeleri bana mutluluk veriyordu. Kısılmış küçük gözleri çok tatlı, diğer yandan da çekici görünüyordu. Ben onu hayran hayran izliyordum sadece.

"Hoşgeldin"

"Hoş buldum"

Dudaklarını yaladı ve sağda solda gözlerini gezdirdi. Tekrar gözlerimiz buluştuğunda konuştu.

"Beni... Özledin mi?"

Derinleşen sesi, aynı anda elimde hissettiğim eli... Kibarca elimi tutmuştu. Bu soğuk havada yanaklarım kızarmayı başarmıştı. Birkaç kez yutkundum ve güldüm kendi kendime. Gözlerimi yere indirdim ve gülerek konuştum.

"Sanırım biraz özledim..."

Ellerimize baktım. Gerçekten çok güzel görünüyorlardı. Oldukça uyumlu ve tatlı. Sonsuza kadar böyle kalabilirdim. Ama biraz daha kalırsak soğuktan hasta olabilirdik. Onu göndermek istemiyordum. Eve davet etsem fazla mı olurdu diye düşünmeden edemedim. Kafamı utangaç bir şekilde kaldırdım ve gülümseyerek beni izlediğini fark ettim. Daha da kızardım o an.

"Hadi içeriye geç üşütme"

Söylediği ile dudağımı istemeden büzdüm.

"Daha yeni geldim"

"Hava soğuk ve uyuman lazım, büzme dudaklarını"

Elimi bırakacak gibi olduğunda, cesaretimi toplayıp, sıkıca tuttum elini. Sırıtarak konuştum.

"Kahve..? İçmek ister misin?"

Konuşma şeklime gülmüştü. Ben de gülmüş ve onu çekiştirmiştim. Binanın kapısını bir elimde aralamıştım. Elinden tutmuş onu evime götürüyordum gerçekten. Merdivenleri el ele çıktık ve dairemin kapısına geldik. Şifreyi girip kapıyı açtım. Kendi terliğim yanıma bir tane yeni terlik çıkardım. Birlikte içeriye geçtik.