▫️28

1K 116 80
                                    

İyi okumalar

-

Seungmin~

"En kısa zamanda tekrar buluşalım"

Jeongin in söylediği cümle ile herkesin suratını bir gülümseme kaplamıştı. Jeongin çok tatlıyıdı. Sadece arada bir sohbet ediyorduk, onu tanımasam da içinin dışının bir olduğu çok belliydi. Efendi çocuktu işte.

"Evet bence de bu ekip kaynaşmalı"

Onu onaylayan ben olmuştum. Bana gülümsedikten sonra elindeki kutuyu Changbin e göstererek konuşmuştu.

"Changbin hyung, kurabiyeler için teşekkürler"

"Rica ederim, sayende tatları güzel oldu zaten"

Biraz uzun bir oturma olduğu için Changbin, Jeongin ve Jisung birlikte mutfağa girmişlerdi. Ben de az marifetli kişi olarak onları izlemekle ve malzemelerden yemekle yetiniyordum. Changbin ve Jeongin bugün daha çok birlikte vakit geçirdiği için samimi olmuşlardır. Kafaları uymuştu diyelim.

"İyi akşamlar herkese"

Herkes hep bir ağızdan Minho nun sözüne karşılık vermiş ve yavaş yavaş dağılmıştık. Gitmeden önce Felix e birkaç kez daha bizimle kalmasını teklif etsem de bizi rahatsız etmek istemediği için red etmişti. Zaten rahatsızlandığı için bize fazla katılamamıştı. Hyunjin iyi mi diye yanına gittiğinde beklediğimden uzun kalmıştı. Buna hepimiz şaşırmıştık ama Hyunjin gelince hiç o konuyu açmamıştık.

Şimdi ise Chan ın kolunun altında, kolumu beline sarmış şekilde yürüyorduk. Kendimi gerçekten güvende hissettiğim bir yerdi burası. Changbin ile evlerimiz o kadar da yakın değildi ama Chan yürümek istediğini söyleyince red edememiştim. Huzur dolu bir yürüyüştü...

"Canım"

"Hm?"

"Bu gece ay çok güzel değil mi..?"

Söylediği ile sırıtmıştım. Aniden durdum ve ayrıldım ondan. Ellerini tuttum sıkıca. Boy farkımız fazla olmasa da o duyguyu yaşamak için parmak uçlarıma çıktım. Dudaklarımı onun dudaklarına bastırdım. Şuan sokak ortasında olmamız, ya da çevremizdeki insanların bize bakması umrumuzda değildi. Dudaklarımız sakin bir dans ritminde dans eder gibi hareket ederken, bu ritmin tutkuya dönüşmemesi için ayırdım dudaklarımı. Dişlerimi göstererek gülümsedim.

"Ben de seni çok seviyorum"

Aynı şekilde o da dişlerini göstererek bana gülümsemişti. Ardından benim sağ onun sol eli birleşik kaldı ve o şekil yürümeye devam ettik.

Kısa sürede apartmana vardık. Chan apartman girişindeyken beni durdurdu.

"Şey... Ben burada kalıyorum ama... Rahatsız ediyorum seni değil mi?"

Söylediği şey işe şaşırmıştım. Kendi evinde kalabilirdi evet ama burada kalmasını en çok ben istiyordum. Geceleri birlikte kalmamızın sebebi özlemdi ve ben de özleyen taraftım. Onun böyle düşünmesi garip gelmişti. Onu bu kadar seviyorken? Gece ona sarıldığım için rahatsız mı olacaktım??

"Saçmalama istersen. Burada kalmanı me kadar istediğinin farkında mısın?"

Dudaklarını küçük bir çocuk gibi ısırışı ve kafasını öne eğişi... Beni gerçekten bitiriyordu. Bu tatlılık ona fazlaydı gerçekten. Büzdüğü dudaklarını yiyip bitirmemek için kendimi zor tutuyordum.

Sıkıca tuttuğum elini çekiştirerek onu apartman girişine, ardından merdivenlere yönelttim. Kapının şifresini açıp içeriye girdik birlikte.

"Karnın aç mı sevgilim?"

"Hayır canım kurabiye yedim"

Ben de kurabiye yediğim için toktum. Yorgun düştüğü için odama yürüdüm direkt. Onun benim evimden, benden çekinmediğini bildiğim için odamın kapısı açık kıyafetlerimi hazırlıyordum. Önce bir duş alayım, diye düşünerek havlumu alıp evdeki tek banyoya yürüdüm.

"Sevgilim duşa giriyorum"

"Tamam bir şeye ihtiyacın olursa seslen"

Uzaktan bir öpücük attım ona ve banyoya girdim. Hızlı ve sıcak bir duş sonrası vücudum hafiflemiş gibi hissediyordum. Bornozumu giyip banyo terliklerimi ayağıma geçirdim. Banyodan çıkıp odaya gittim.

Bir buçuk kişilik yatağımda birkaç gündür gördüğüm manzara, yani altında diz üstü bir siyah şortu ve üstünde kolsuz bir beyaz tişörtü olan Chan vardı. Ben bu manzarayı birkaç gündür görmeme rağmen her gece aynı şey oluyordu. Birkaç kere yutkunup onu süzüyordum. Beyaz bacakları kastan dolayı şekillenmişti. Tişörtünü kol kısımları biraz büyük olduğu için beyaz teni, göğüsleri az çok görünüyordu. Günün yorgunluğunu belli eden güzeller güzeli siyah saçlarının dağınıklığı hayran bırakıyordu insanı kendine. Kolları öyle damarlıydı ki, iri olmasına rağmen nasıl bu kadar belli olabiliyorlar diyordum her seferinde. Bu damarlar ellerine uzanıyor ve çok ince olmasa da ince, uzun parmaklarında dolanıyordu. Bir diğer bela ise boynuydu. Her gece ona sarıldığımda bakıştığım o beyaz boyun.

Onu böyle görünce arsızlaşıyordum...

-

Arkadaşlar bu adam mükemmel, tek kelimeyle bu adam MÜKEMMEL!

Bölüm nasıldı?

Geç kaldığı için üzgünüm

Diğer bölümde görüşelim

💜💜💜

Cover me | Chanmin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin