8. Bölüm

34 1 0
                                    

Batudan^^
Hayır! Onuda aynı şekilde kaybedemezdim. Onuda yerde kanlar içinde görüp kaybedemezdim. Rüzgar ve Doğa yerde kanlar içinde yatıyorlardı. Silah sesi duymuştuk. Doğayı kucakladığım gibi arabama koştum.
"Begüm çantamdan anahtarımı getir."
Arabamın önünde Begümün gelmesini bekliyordum. Ağlayarak anahtarı verdi.
Begüm arkaya bindi. Doğanın kafasını Begümün bacaklarına koydum. Hemen sürücü koltuğuna geçtim. Son sürat ilerledim. Onuda kaybedemezdim.
Begümden^^
Hayır dostumu kardeşimi herşeyimi kaybedemezdim. Batu sürekli onuda kaybedemem diye sayıklıyordu. Ve sanırım ağlıyordu. Hastanenin önüne geldiğimizde Batu Doğayı bacaklarımdan aldı. Hastanenin içine doğru koşmaya başladık.
"Sedye getirin" diye bağırmamla sedye getiririp. Bir odaya aldılar.
-----
Gökhan Efe de gelmişlerdi.
Hepimiz oturmuş. Doğayı bekliyorduk.
Bir ara Batu sinir krizi geçirmişti. Sürekli "onu da aynı şekilde kaybedemem" diyordu.
Doktorun odadan çıkmasıyla. Yanına koştuk.
"Arkadaşınızın beyininde kurşun var. Ya ameliyata alacağız ya da hep birlilte ölmesini bekleyeceğiz. Karar sizin."
" Ne diyorsun lan sen! Ne gerekiyorsa yap diye kükredi Batu.
"Sakin ol. Diğer arkadaşınız gayet iyi. Kurşun sıyırmış."
Rüzgar iyiydi.
Hadi dostum aç gözlerini.  Güçlü olduğunu biliyorum."
Batudan^^
Ona verdiğim güneş gözlüğüne bakıyordum. Bu lanet olası gözlükte miydi problem?
"Hepsi senin yüzünden lan. Sen geldin kız kaçırıldı. Sen geldin kız üzüldü. Sen geldin kız vuruldu. " dedi Rüzgar
Sustum.
Belkide haklıydı?
Gitmeliydim hayatından.
O sırada doktor çıktı.
Hastamız gayet iyi. Batu kimse hemen yanına gitsin ismini sayıklayıp duruyor.
Begüme baktığımda bana samimi bi gülümseme yolladı.
"Git Batu"
-----
Odaya girdiğimde.
Yanındaki sandalyeye oturdum elini tutum ve konuşmaya başladım.
"Seni de aynı şekilde kaybedemezdim Doğa. Ve başardım seni kaybetmedim.   Gözlerini aç söz veriyorum sana 10 tane milka alacağım. Söz veriyorum.  Sana aşık değilim ama inan bana sana çok değer veriyorum.  Ve senden hoşlanıyorum. Bu gözlüğü tekrar takacaksın. Sakın ama sakın gözlerini açmamazlık yapma küçük kız.
Tam kapıdan çıkarken arkamdan sesini duydum.
"Milkaları unutma"
Doğadan^^
Bir silah sesi duymamla yere yığıldım. Hiç bir şey görmüyordum ama hafif duyabiliyordum.
Doğaa diye seslerin yanında ağlama sesi geliyordu. En son duyduğum. Sedye getirin diye bağıran Begümün sesiydi.
-----
Beyaz bir labirentin içindeydim. Çıkışa ulaşamıyordum bir türlü. En uçta Batu bana elini uzatıyordu.
"Hadi Doğa koşş"
"Gelemiyorum Batu. Engeller var önümde"
Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı bile.
Sonradan Batu kayboldu.
Batuu
Batuu
Nerdesin.
Birisi elimi tuttu.

"Seni de aynı şekilde kaybedemezdim Doğa. Ve başardım seni kaybetmedim.   Gözlerini aç söz veriyorum sana 10 tane milka alacağım. Söz veriyorum.  Sana aşık değilim ama inan bana sana çok değer veriyorum.  Ve senden hoşlanıyorum. Bu gözlüğü tekrar takacaksın. Sakın ama sakın gözlerini açmamazlık yapma küçük kız.
Bu Batunun sesiydi. Benden hoşlandığını söylemişti. Ama aşık değilim demişti.
Bana milka alacağını söyledi. Hafif hafif gözlerimi araladım.
"Milkaları unutma" dememle tekrar labirente düştüm.
Batudan^^
Konuşmuştu. İlk önce Doğaya baktım. Sonra aniden dışarı çıktım.
"Ne oldu"
"Konuştu benle Begüm" dedim heyecanla.
Gözleri anında doldu.
"Ne - ne  dedi."
"Gözlerini aç sana 10 tane Milka alacağım. Dedim tam çıkarken.  Milkaları unutma dedi.
Gülümsedi
Gülümsedim.
■■2 Gün Sonra■■
Berkeden^^
Doğanın vurulmasının üzerinde 2 gün geçmişti. Şuan evdeydi. Ona ben ve Begüm bakıyorduk. Arda Gökhan ve Batu geliyordu.
Kapının çalmasıyla Begüm kapıyı açtı elimde bi kare kutu ile Batu geldi.
Zaman kaybetmeden Doğanın yanına gitti.
Bence Doğadan hoşlanıyordu. Kamp alanına ona bir kaç kez bakışlarını yakaladım. Duygulu bakıyordu. Özlemiş gibi bakıyordu. Seviyormuş gibi bakıyordu. Hakklarında hayırlısı olsun.
Doğadan^^
Kapıdan Batu girdi. Elinde bir kutu vardı. Hoşgeldin
Hoşbulduk
Ne var o kutuda
Söz verdiğim gibi
10 tane milkaaa dedim ellerimi çırparak.
Aynen öyle.  Verdiğimiz sözü tutarız biz.
Teşekkür ederimm
Rica ederim. Afiyet olsun.
Saol dedim. Bir tane çikolatayı açarak.
Annemler 3 hafta İtalyada kalacaklardı. Vurulduğumdan haberleri yoktu. Söylemecektim de.
Batudan^^
Doğaların evinden çıkıp.
Restoranta gittim.
"Efe senden bir şey rica edeceğim."
"Et kardeşim. "
"Cafeyi bugünlüğüne kapatabilir misin?"
"Neden"
"Orasını boşver sonra anlatırım"
"Tamam"
"Romantik bir ortama olsun. Ortadan bir masayı süslesinler. Yemekler olsun hiç bir garson olmasın. Akşam sekize kadar hazır olsun.
"Emredersiniz"
"Saol" deyip.
Oradan çıktım şimdi ona bir hediye alamlıydım. Arabamı avm'ye doğru sürmeye başladım.
------
Doğadan^^
"Ya Begüm neden giydiriyorsun"
"Batunun sana bir süprizi varmış"
Bedenimi bir heyecan sardı.
"Ciddi misin?"
"Heyecanlandın bakıyorum. "
"Yok ya. Sen çık ben giyinirim."
Toz pembe elbisemi giydim altıma beyaz babetlerimi giydim. Saçlarımı düzeleştirdim ve serbest bıraktım.
"Seni bekliyor"
Dış kapıyı açtoğımda beni bir adet Batu bekliyordu. Çok yakışıklı görünüyordu. Hadi hayırlısı.
----
Masaya oturduğumuzda. Batu cebinden bir poşet çıkardı.
"Sana hediye aldım"
"Teşekkür ederim." Diyerek kutuyu açtım.
İçimde tüm gezegenlerin olduğu bir yüzük çıktı.
"Bu - bu çok hoş"
"Beğenmene sevindim"
"Neden buraya geldik."
"Sana bir şey söylemem lazım"
"Dinliyorum"
"Bak Doğa ben sana aşık değilim ama senden hoşlanıyorum.  Bilmiyorum farklı duygular içersindeyim. Seni kıskanıyorum. Rüzgarla konuşmanı istemiyorum. Gülüşünü sadece ben görmek istiyorum.  Beraber aşalım istiyorum zorlukları.Hemen çıkalım demiyorum. Aşkım cicim diyelim demiyorum. Sadece birbirimize şans verelim. Bans şans verir misin?
"Evet"
Lütfen voteleyin ♥

DOĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin