10. Bölüm

21 2 0
                                    

Doğadan^^
Odama çıkmış ağlıyordum. Beni öpmüştü. Bende tokatı basıp göndermiştim.
"Hadi Doğa güzelim aç şu kapıyı"
"Ya Berke git şurdan" dedim hıçkırıklarımın arasından.
"Ya ne olduğunu söyle bari"
"Hayır git başımdan"
"Tamam şimdi gidiyorum. Ama az sonra tekrar geleceğim. "
Cevap vermedim. Batuya söylemelimiydim. Ama söylersem katil olabilirdi. Ama içim rahat etmezdim. Daha sonra söylerim.  Neyse.
Ağlamaya devam ettim.
Aynamın karşısına geçip yere oturdum. Dudaklarımdan öpmüştü. Iykk. İğrenç.
Kapımın tıktıklanmasıyla. Kapıya döndüm.
"Git Berke istemiyorum konu--"
"Benim güzelim Batu. Aç kapıyı neden ağlıyorsun. "
Daha şiddetli ağlamaya başladım.
"Korkutıyorsun beni Doğa aç şu kapıyı"
"Git Batu şimdi değil. "
"Aç kapıyı. Yoksa açana kadar beklerim. "
Kapıma dayanıp yere oturdum.  Sırtımı kapıya yaslatıp. Ağlamamı kestim.
-2 saat sonra-
"Git"
"Aç"
"Git"
"Aç
"Git artık"
"Aç artık"
"Açarsam gidecek misin?"
"Seni göreceğim. Sarılacağım ve gideceğim"
"Tamam açıyorum. "
Kapıyo yavaşça açtım. Batuya bakmayıp yatağıma oturdum. Halımın desenini incelemeye başladım.
"Doğa ne oldu?"
"Yok bir şey"
"O yüzden sabahtan beri ağlıyorsun? "
"Şu an söylemek istemiyorum"
"Sonra söyleyecek misn peki?"
Batunun telefonuna mesaj gelemesiyle bende halının desenini incelemeye devam ettim.
Batudan^^
Telefonuna meaaj gelemesiyle telefonuma döndüm.
Bilinmeyen bir numradan mesaj vardı.
İçeriğine girdiğimde Rüzgar ve Doğanın öpüşürken bir fotoğrafı vardo. Bedenimi sinir ele almışken. Altındaki notu okudum;
Hala seni sevdiğinimi zannediyorsun akıllı çocuk; )
"Bu ne demek Doğa" diyerek adeta kükredim.
Telefonuma bakınca yüz hatları gerildi. Gözünden damlalar düşmeye başladı.
"Bat-batu"
"Ne?"
"...."
"Ne var Doğa madem.. madem onu seviyorsun neden hayatıma girdin? Neden seni sevmeme engel olmadın.
Bu sırada Berke geldi.
"Neler oluyor burada"
Telefonu işaret ettim.
Telefona bakınca yüz hatları gerildi.
"Bu ne Doğa?"
"Ya bu ne bu ne deyip durmayın. Beni dinleyin.  Bugün Rüzgar bize geldi. Sende gördün Berke. Sonra bahçeye çıktık. Bir şeyler söyledi. Sonra duvarla kendi arasında beni sıkıştırdı sonrada ö-"
"Suss!"
Bunu daha fazla dinleyemezdim.
Hışımla evden çıktım. Bana mesaj atan numarayı aradım.
"Oo Batu bey"
"Lan piç varya seni doğduğuna pişman edeceğim.  Kimseyi öpecek dudak bırakmayacağım senden. ****  adresine gel! Admasan tek gel!."
"Hay hay 5 dakikaya ordayım"
Arabamı hızla adrese sürdüm.
Gelit gelmez inip. Piçi beklemeye  başladım.
Arkamı döndüğümde gelmişti.
"Lan sen ne kadar p--"
"Sen konuşmadan önce ben konuşmak istiyorum.  Öncelikle dudaklarının tadı mükem--"
Konuşmasına izin vermeden yumruğumu yüzünün üstüne geçirdim.
Dudağımın kenarına yumruk geçirdi.
Karnına tekme attığım gibi yere düştü.
Üstüne çıkıp özellile dudakarına yumruk geçirdim.
Onu öylece bırakıp arabama bindim .
Ağzıma kan tadı gelmesiyle. Yukarıdaki atnayı açıp yüzüme baktım dudağımın kenarı kalnıyordu. Biraz da yanağım morarmıştı.
Barın önüne geldiğimde. Bar sandalyelerinden. Birine oturdum.
"En ağrından"
İçki içtikçe beyinim zongluyordu. Kafama hâlâ yerindeydi.
Yanıma bir kız geldi.
"En hafifinden olsun" dedi.
Kızı süzdüğümde kıçını zor kapatan siyah bir etek üstünündede memeleri fırlayacak kadar dar r gömlrk vardı. Saçları beline kadar uzun ve siyahtı.
Yani tam SÜRTÜKTÜ.
"Ne oldu yakışıklı " dedi yanıma yaklaşarak.
"..."
"Kimden dayak yedin."
".."
Yaanağımı okşamaya başladı.  Kızı iterek bardan çıktım.
Sarhoş olmuştum sanırım.
Doğaların evine sürdüm.
Doğanın camının önüe geldim.
" Bir taş attım pencereye tık dediii
Camdan kafasını uzattı. Beni görmesiyle. Gözleri fal taşı gibi açıldı.  Pencereyi kapattı.
Yanıma biri geldiğinde oraya döndüm. DOĞA!!
"Yürü eve girelim."
Onu takip etmeye başladım.
Beni odasına çıkarıp. Yatağına oturturdu.
Dışarıya çıktı. Elinde kolanya ve pamukla geri döndü.
Pamuğu dudağımın yanına bastırmasıyla inledim.
"Leş gibi kokuyorsun"
"Biliyom"
"İyi aferin"
Yanağımıd sildikten sonra kollarını boynuma doladı.
"Özür dilerim ."
"Bugün beraber uyursak. Affederim"
Başını olumlu anlamda salladı.
Yorganı açınca içine girdim. Odanın ışığını kapattı. Kapıyıda kapatıp yanıma uzandı. Kafamı boynuna gömüp. Kokusunu içime çektim.
Ohh misss!
---------
Doğadan^^
Bugün Begümün doğum günüydü. Kendi evinde parti veriyordu. Şimdi Batu Efe ve  ben alışveriş merkezine gelmiş ona hediye arıyorduk.
Ne alabilirdim o benim için çok değerliydi.
Batu ona bir tane elbise ve ayakkabı almıştı. Yani başka ne alcaktı ki?
Efe de kocaman bir ayıcık almıştı. Onlara bı fikirleri ben vermiştim. Şimdi bana kim fikir vercekti.
Aklıma gelen fikirle kendime bir kez daha hayrnalık duydum.
Ona Canon fotoğraf makinası alacaktım. Buna bayılırdı.
Hemen mağazaya girdim. Önüme gel ilk Canonu aldım. Fiyatına bakfıpında 1. 875 Tl. Uuuu babamdan biraz azar yiyeceğim.
Ama olsun kardeşim için değer.
Kasaya gittiğimde bir tane oğlan vardı.
Hoşgeldiniz
Hoşbulduk
Sadece bu mu?
Evet lütfen siyah bir kutuya koyun ve poşeti kırmızı olsun
Peki efendim.
Parayı ödedikten sonra. Batu beni evime bıraktı.
----
Eve gelince hemen duş aldım. Saçlarımın uçlarını kıvırdıktan sonra. Pembe tül eteğimi giydim. Üstüne beyaz hafif göbeği açık üstümü giydim. Ayaklarıma eteğimde daha koyu renkte olan pembe aykkabılarımı giydim. Elimede çantasını alfım boy aynamın önüne geçip kendime baktım gayet mükemmel olmuştum. Pek mütevaziyim (!)
Son olarak hediyemi alıp aşağı indim.
Berke oturmuş maç izliyordu.
"Berkee"
"Ne"
Odun bu ya!
"Nasıl olmuşum"
"Güzel"
"Daha bakmdın bile!"
Çifte odun!
Bana baktığında
"Benim kuzenim zaten güzeldir Doğa"
Ailece çok mütevaziyiz (!)
Gülümseyerek dışarı çıktım.  Arabama bindim. Eminiyet kemerimi takıp hediyeyi ve çanatamı yan koltuğa koyup. Yola koyuldum.
Radyoyu açıp şarkıyı mırıldanmaya başladım.
Önüme aniden bi arbanın frens basmasıyla hafif ona çarptım.
Hii
Hemen arabadan indim.  Önümdeki oğlanda inmişti.
"Beyfendi neeen aniden fren yapıyorsunuz?"
"Hanımefendi önüme köpek çıktı"
Arabamın önüne baktığımda çizilmişti.
Onunda arabası çizilmişti.
"Para veya başka bir şey istiyor musunuz" diye sordu
"Hayır. Siz? "
"İstiyorum"
"Dinliyorum"
"Bir günlüğüne sevgilim olur musunuz? "
What?
Wtf?
"Sevgilimin bu durumdan hoşlancağını sanmıyorum.  İyi günler"
Diyerek arabama bindim.  Delilerde beni buluyor!
------
Doğum günü alanına geldiğimde Begüme sarıldım.
"Doğum günü kızı"
Kıkırdadı bende tebessüm ettim.
Batunun yanına gidip sarıldım.
"Çok güzelsiniz prenses"
"Çok yakışıklısınız prens"
Gülümseyerek ayrıldım. Efeye de sarıldım.
"Hoşgeldin"
"Hoşbulduk"
Mutfağa gidip kendime bir tane vişne suyu aldım. Arkamı dönenmemle bir oğlana  çarptım Allahtan dökülmemişti.
"Pardon"
Kafamı kaldırdığımda şok oldum.
"Özkan!"
"Doğa"
Kollarımı Özkana sardım. Begümün kuzeniydi. Okumak için eskişehire gitmişti.
"Hoşgeldin"
"Sende. Gel seni sevgilimle tanıştırayım."
"Doruğu tanıyorum. "
"Onunla ayrıldık. Be aldattı. Lütfen ondan bahsetme."
"Tamam. Tanıştır bakalım."
Özkan yanıma alıp mutfakatan çıktım. Batu yaklaşık 30 adım uzaklıktaydı. Anlamayan gözlerle bana baktı. Yanlarına gelince konuşmaya başladım.
"Özkan bu sevgilim Batu"
Sevgilim kelimesini duyunca sırıttı.
Mal.
"Batu bu da Özkan Begümün kuzeni.
Membun oldum
Bende.
Onları geride bırakarak. Bsgümün yanına gittim.
"Ee heyecanlı mısın?"
"Eh iştee"
"İyi bakalım"
-------
"İyki doğdun Begüm"
Herkes ritim bir şekilde alkışlayarak bağrıyordu. Begüm tüm mumları üfleyince herkes tekrar alkışladık.
Pastalarımızı yedikten sonra sıra hediyelere gelmişti.
İlk önce Özkan hediyesini verdi. Kalite fışkıran bir parfüm almıştı.
Sonra Batu verdi. Elbisesini ve ayakkabısını verdi.
Sonra Efe verdi. Begüm hediyeyi görünce Efeye sarıldı.
Sıra bana gelince uzattım.
Fotoğraf Makinesini gördüğünde bana da sarıldı.
" Çok saol Doğa!"
"Rica ederim kardeşim. Beğenmene sevindim."
Gülümseyerek karşılık verdi.
Telefonumun çalmasıyla çok ses olduğu için dışarı çıktım.
"Efendim Berke"
"Kuzen babanla annen geldi. Çok sinirliler benve bir an önce eve gel."
"Tamam"
İçeri girip çantamı aldım. Batuya çıktığımı haber verdip.Dışarı çıktım hayırlısı.
Lütfen Voteleyin♥

DOĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin