6. Bölüm

52 4 0
                                    

İlk kitabım yazım hatalarım var. Bu ve bu bölümden sonra daha güzel yazmaya çalışacağım.  Ve daha uzun yazacağım. Lütfen oy verin bir saniyenizi alır. Emek veriyorum.  Teşekkürler ♥♥
Doğadan^^
Batunun bana yaptığı konuşamanın üzerinden 3 gün geçmişti. Ona hak vererek ona daha iyi davranmaya çalışıyordum. Arkadaşça. Ve bugün okulun kamp gezisi vardı.  Babamdan rica etmiştim oda beni kırmayıp. Böyle bir gezi düzenledi. 3 gün orda çadırda kalacaktık. Bu akşam sekizde yolculuğa çıkacaktık.  Yarım saat sonra ise Begüm ben Efe Batu ve Gökhan AVM'ye gidecektik.  Gökhan Batuve Efeyle artık iyi anlaşıyordu. Üstüme beyaz topuklarıma  kadar uzanan ebisemi altıma beyaz sandaletlerimi giydim. Makyaj masama oturup. Saçlarımı taradım. Kafamada papatya tacımı taktım. Beyaz küçük çantamıda alıp. Aşağı indim. Ben çıkıyorum. Baba ve anne.
"Tamam dikkat et araba kullanırken " dedi annem.
"Tamam anneciğim" deyip aceleyle evden kendimi attım.
Kırmızı mini cooper arbama binip. Yolculuğa koyuldum. Avmye geldiğimde.  Hepsi kapıda dikilmiş beni bekliyorlardı. Yanlarına gidip hepsiyle sarıldım.
"Ee napıyoruz " dedi Efe
"İlk önce çadır alalım bence" dedim.
Hepsi olumlu anlamda bi şeyler söyleyince içeri girdik.
"Melekleri andırıyorsun " dedi Gökhan sırıtarak.
"Ahh mersi " dedim. Saçımı savurup.
Gülümseyerek mağazaya girdik. 
Bir erkek görevli yanımıza yaklaştı.
"Nasıl yardımcı olabilirim?"
"Merhaba beyfendi biz çadır alacaktık da"
"Nasıl olsun çadırlarınız"
"Yürüyen çadır olsun. Allahım Yarabbim kaç tane çadır çeşidi var sanki arkadaşım. Çıtaları olan bi çadır işte" diye lafa atıldı Batu
Gökhan bi kahkaha patlattı
Batuya ve Gökhana sinirle baktım.
Ne var derecesine kafasını salladı. Batu
Tekrar görevliye döndüm.
"5 tane tek kişilik çadır" dedim
"Renkleri fark eder mi?
"Hangi renk istiyorsunuz?" Dedim bizimkilere dönerek.
"Mavi" dedi Batu
"Kırmızı dedi Begüm
"Yeşil"dedi Efe
"Yeşil"dedi Gökhan
"Benimkide mavi olsun" dedim son olarak.
"2 mavi 2 yeşil 1 de kırmızı çadırlarınız hemen geliyor.
Kasaya yöneldik.
"5 tane çadır 250 tl."
Batu hepimizden önce davranıp 250 tl uzattı.
"Saçmalama Batu herkes kendi ödesin" dedim.
"Asıl sen saçmalama şimdi on saat o vercek yüz lira para üstü alacak falan filan gerek yok dedi.
"Peki " dedik.
"Biz şimdi alışverişe devam edeceğiz ürünlerimiz burada kalsa.  Biz çıkarken alsak."
"Tabiki lütfen isminizi verin"
"Doğa"
"Tamam Doğa Hanım bizi tercih ettiniz teşekkürler.
Kafamı salladım ve dışarı çıktık.
-----------
Biraz daha alışveriş yaptık.
Çadırlarımızı da alıp yola koyulduk.
Telefonuma mesaj gelince. Telefonuma baktım.
Bizim mekana gidiyoruz sende gel. Karnımızı doyuralım.
Tamam yazıp yolladım.
Efelerin mekanına gelince. Bir masaya kurulduk. Hepimiz Iskender sipariş ettik.
Siparişleri beklerken tatlı bir sohbete daldık.
Hadi anılarımızı anlatalım. Dedi Begüm.
"Ben başlıyorum" dedi Gökhan
"İşte ben 6. sınıftaydım. Bi tane kız vardı. Bana laf atıp duruyodu. Bende kızım bak git döverim falan diyodum. Sonra bi gün çok sinirliydim. Geldi bana laf attı. Bende tuttum kızı saçından yere fırlattım. Sonra müdürün odasına çıktık. Hoca  bana iyi yapmışsın oğlum dedi"
"Oha ya  neden? " dedim merakıma yenik düşüp.
"Kızı hiç sevmiyormuş aydatları ödemiyomuş" deyince hepimiz kahkaha atmaya başladık.
"Bir gün sitede oturuyordum.  Daha yedi yaşındaydım.Yanıma hiç tanımadığım bi çocuk geldi. Dudağımı öptü. Bende o anki telaşımla. Beni öptün evlenmemiz lazım dedim. Sonra çocuk kaçmıştı deyince bu sefer benim anlatığım anıya gülmeye başladılar. 
O sırada yemeklerimiz geldi.
Hepimiz yemeklerimizi yemeye başladık. Batunun telefonu çalmasıyla sıçradım.
Batuya baktığımda. Ekrana baktıkça yüz haltları geriliyordu.
"Ben geliyorum" deyip masadan ayrıldı.
Yemeğimi bitirince. Daha doğrusu yarısını bırakıp doyduğumu anlayınca.  Ellerimi yıkamak için tuvalete doğru ilerledim.
Tuvaletin oraya gelince. Batunun alaylı sesini duydum.
"Çok komiksin gerçekten onun kılına zarar veremezsin! Sen kimsin ki it herif. Ya bi siktir git seninle uğraşmam. Dedi.
Ayak seslerini duyunca tuvalete girdim. Elimi yıkayıp. Masaya ilerledim.
Saat beş olmuştu ve sekizde yola çıkacaktık. Eşyalarımızı toplayıp. Masadan çıkacakken. Bir oğlan önümü kesti.
"Doğa!"
"Pardon tanı-- Berke !"
"Yaaa Berke" dedi sarılarak
"Döndün mü öküz herif"
"Yok hala Amerikadayım"
"Aa dur tanıştırayım bu benim kuzenim Berke bunlarda arkadaşlarım. Efe ve Batu zaten Begümle Gökiyi tanıyorsun.
"Merhaba" dedi Efeye elini uzatıp
"Merhaba" dedi Batuyada
"Merhaba"
"Merhaba"
Uzun bir merhaba faslından sonra Berke konuşmaya başladı.
"Batu özel biri mi?" Dedi kulağıma eyilip. "Hayır"
"Hadi neyse eve gidelim kamp alanında görüşürüz"
Arabalara dağıldık. Berkede benle geldi.
"Özlemişim seni kuzen"
"Bende ya sorma" dedi alay edercesine
"İyi be özlemezsen özleme"
"Şaka yaptım prenses"
"Biz bugün kampa gideceğiz. 15 kişi bunların arasında Begüm Rüzgar Batu Efe ve Gökhan da var gelmek ister misin?
"Rüzgar?"
"Yan sınıftan"
"Olur gelirim."
------
"Anne bak kim geldi"
"Aaa Berke onları geride bırakıp.  Odama koştum. Küçük siyah  sırt çantamı çıkardım. İçine bir kaç kıyafet ve bir tane uyurken giymek için tayt ve askılı koydum.
O sırada odamın kapısı çaldı.
"Geelll"
"Hazır mısın? "
"Sen aşağıda bekle hazırlanıp geliyorum."
"Tamam"
Hemen üzerimdeki elbiseden ve tacımdan kurtuldum.
Kıyafetlerimi giydim (Multideki kıyafetler)
Sırt çantamla aşağı indim.
Yolculuğa koyulduk.
--------

Kamp alanına gelmiştik. Bagajdan çadırlarımızı çıkardık.
Bizimkiler gelmişti. Rüzgarla Berkeyi tanıştırdım gayet iyi anlaşmışlardı.
Begümle birlikte çadırlarımızı kurmaya başladık. Maalesef ki becerememiştik. Çadırın içine kafamı uzatmamla çadırı kafama düştü.
Begüm gülmeye başlayınca bende gülmeye başladım.  Yardıma ihtiyacınız var mı bayanlar diye sordu Batu.
"Bana yardım edebilirsin " diye atıldım
"Efe sende bana" dedi Begüm.
Batudan^^
Efeyle birlilte çadırlarımızı kurmuş.  Oturuyorduk. İlerde Begüm ve Doğa çadırlarını kurmaya çalışıyorlardı. Çadır Doğanın kafasına düşünce gülme krizine girdiler. Onları bu halde görünce ister istemez bende tebessüm ettim.
"Yardıma gidelim mi?"
"Olur" dedi ve ayağa kalktık.
"Yardım ister misiniz bayanlar?"
"Bana yardım edebilirsin " dedi Doğa
Zevkle
"Tabii ben başlayım"
Ben çadırı yaparken yan gözle Doğaya baktığımda dikkatlice beni izliyordu.
"Neden onu oraya koydun" dedi.
"Eğer bu olmazsa gece uyurken bi hareketinle çadır başına yıkılır." Diye yanıtladım.
"Hmm" dedi anlamışcasına.
"Bitti işte bu kadar"
"Teşekür ederim." Dedi ellerini çırparak.
"Önemli değil. Bende buraya bizi getirdiğin için teşekkür ederim"
"Ben getirmedim. Okul getirdi"
"Okul kimin acaba?" Dedim göz kırparak.
Oda bana göz kırptı.
"Görüşürüz?"
"Görüşürüz."
Ben ayrılınca yanına kuzeni Berke geldi.
Bir şeyler konuşuyorlar aynı zamanda gülüyorlardı.
Kafamı başka yere çevirerek düşünmeye başladım.
Ona aşık değildim. Ama haraketleri hoşuma gidiyordu. Ona aşık değildim ama onu kıskanıyordum. Çok masum geliyordu. Hikayelerdeki o kötü adamlara benzemiyorum. Hergün farklı kız bana göre değil. Bence o çocuklar havalı değil. Bana göre namuzsuz piç oluyordu. Şu yaşıma kadar sadece 4 sevgilim oldu. Kısacası kızlar için ideal bir erkektim. Ama o fazlasıyla masumdu. Sanki bir okulun sahibi gibi değildi. Zengin gibi değildi. Onunla bir ara bozuşmuştuk. Kafama çok takmıştım. Hiç birşeyi takmadığım kadar. Kaçırıldığında çok korkmuştım. Hiç korkmadığım kadarıyla.  Karışık duygular içersinde yüzüyordum. Umarım bir an önce kıyıya çıkabilirim.
Lütfen voteleyin♥♥

DOĞAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin