Gizli Evrenin Sahte Aşkı (Ters Yüz 1)

4. BÖLÜM: ESKİ SEVGİLİ

... Numaramı almasının da bir sebebi olduğunu biliyordum falan ama, anlamadığım bir şey de vardı. Neden oturduğum anda gitti denecek kadar kısa bir süre benimle konuşup gitti ki? Aman, umrumda değil istediğini yapsın. İster mor evrenli olsun ister gitsin uzaylı olsun. Adam akrabam değil bir şey değil. Sadece bir kaç saniyede tanıştığım adamın teki. Ona karşı duygularım farklı olsa tamam ama bu yabancı kimse. Umursama Gece, umursama.

Arka tarafa tekrarden Elif'in yanına gittim. Olaylar aşırı saçma ilerliyordu farkındayım. 10 dakika konuştuğum biriyle bile kankam beni yakıştırabilmişti. Saçma.

Elif direkt atladı "Evet, aldın mı?" diye sordu.

"Aldım." diye yanıt verdim kısaca "Ama ben istemedim, o istedi." diye ekledim.

Garipser gibi yüzünü buruşturdu. Sesini garipsemiş sürat ifadesiyle uyuşturma amacıyla sesini değiştirerek "Neden?" dedi.

"Bilmiyorum." dedim "Bilmiyorum."

"Tamam, peki bilmiyorsun. Başka ne konuştunuz?" diye sordu merakla, şu an sanıyorum ki benim numarımı istemesinden çok onu araştırma isteği uyanık duruyordu içimde.

"Emin ol şu an bana söylediği güzel sözler değil de onun mor evrenli olup olmadığını merak ediyorum Elif."

"Tamam, araştırırız ama ben de ne dediğini merak ediyorum." diye zorladı. İltifat ettiğini söylersem daha fazla ısrar etmeyecek ve nasıl mor evrenli olup olmadığını anlamanın yolunu söylecekti. O kelimeler dudaklarından dökülürken ne kadar kalbimin çarptığını hissetsem de şimdi umursamazsa söylemek istiyordum. Buna tam olarak birden mod değiştirmek deniyor.

"Ya, bir iltifat etti, numaramı sordu gitti işte ya." dedim umursamaz yüz ifademle. Ancak Elif gözlerini pörtletmişti.

"Ne dedi?" diye sordu, anladım ki Elif fazla meraklıydı ki hangi salisade kaç salise içerisinde göz kırptığımızı bile soracaktı sanırım.

"Elif umrunda mı?" dedim bıkkınlığımı göstererek.

Elif ise merağını göstermeye devam ederek "Senin değil mi Gece?" dedi. Sesi şaşkın ve yüksek bir şekilde.

"Değil. İlk defa olan bir şey değil ya manyak." dedim tebessümümle beraber.

"Tamam ama ne dedi?"

"Hay lanet olası başka bir şey demek vardı. Dedi ki adınız Gece olsa ne olur zaten gecenin üstündeki ay gibi parlıyorsunuz, ay olsa ne olur zaten kendi güzelliğinizle parlıyorsunuz dedi. Rahatladın mı Elif Hanım." dedim.

Elif ise eli ağzında, utanmış küçük bir kız gibi tırnaklarını kemirerek kıkırdıyordu. Bana gelen her iltifatı söylediğimde iltifat eden çocuğu (İltifatını) övüyordu, çocuk şerefsiz çıkınca sanki eski sevgilimmiş gibi sövüyordu. Ben ise Elif'in her yüzsüze sövüşünü mutlulukla dinliyorum. Kesinlikle umrumda olmadığı için rahatlıyordum. Onlar da bana sırtını dönen arkadaşlarımdan olurdu zaten. Tamam der gibi aynı pozisyonda durarak başını salladı.

"Evet, seni dinliyorum Elif." dediğimde ağzında olan parmak uçlarını ağzından alıp havada bıraktı. Ağzı aralık tek kaşı havada bana soru sorar gibi bakıyordu.

Bu ifadesini anlamıştım ki "Bir düşün bakalım ben deminden beri ne bekliyorum." dedim.

Başını "Ne?" anlamında salladı.

"Bay Elcorida'nın Mor Evrenli olup olmadığını nasıl çözeceğiz?" dedim en başında iç çekerek.

"Ah, onu diyorsun." dedi başımı kızgın bir yani anlamında haraket ettirdim. "O iş kolay ya, adamla yakın bir samimiyete gireceksin. Zaten bu olay net burası için sırdır. Mor Evren'liyse de siz yakınlaşınca söyler zaten." diye söyledi, dalga geçer gibi güldüm.