5. BÖLÜM: PARTİ VE BULUŞMA

26 3 2
                                    

"Şu Elcorida dediğin adam nasıl birisi? Yani yüz olarak." diye sordum Cem'e ne olur ne olmaz.

"Normalde Mor Evren'deyken saçlarının orjinal rengi olan kırmızıyı kullanıyor. Ama Elnasu'nun dediğine göre Dünya'yı öğrenmiş ve araştırmaya gelmiş. Dünya'dayken de siyaha yakın koyu kahverengi saçlarını kullanıyor." dedi "Başka bilgi almak ister misin Gece Hanım?" diye sordu sertçe ama sert ses tonunu umursamamıştım.

"Evet. Bu çok iyi olur!" dedim özellikle son cümlemi vurgulayarak söyledim.

Derin bir nefes aldı ve görmediğimi düşündüğü bir göz devirmesi sergiledi. "Biraz dar ve açık mavi gözlere sahip, kaşları biraz kalın, saçları biraz önce söylediğim gibi siyah ve kabarık, düm düz ve orta denilebilecek büyüklükte bir burnu var, dudakları boyut olarak orta, dolgunluk olarak hafiften dolgun ve beyaz tenli." dedi, bunların hepsini tek nefeste ve sinirli bir yüz tonu beraberinde sinirli sesiyle bir rapçi gibi hızla söylemişti. Bu sinirli ifadesine karşılık istemsizce ağzım açıldı ve aynı zamanda da açık kalmış ağzımı saymazsak ifadesiz bir surat ifadesine kapılmıştı yüzüm.

"Peki bu kadar yeterli mi Gece!" diye söyledi ses tonunu az da olsa yükselterek. Bir anda sertleşmesi bana Elcorida'yı bile unutturmuştu.

Elnasu'dan dolayı olan mutsuzluğunun sinirli olmasına yansıdığına düşünerek sert bir şekilde çıkışmanın uygun olmadığını düşündüm.

"Cem, mutsuz olduğunun farkındayım fakat Elnasu'nun iyi olduğunu düşünsen de-"

"Elnasu'nun saçma bir nedenle benimle ayrılmasından dolayı onun iyi olduğunu falan düşünmüyorum." diye söyledi benim sözümün bitmesini beklemek yerine bölmeyi tercih etmişti.

"Tamam Elnasu'dan ayrıldığın için mutsuz olsan da-" derken Cem yine araya laf sokuşturmaya çalıştı ancak ben onu engelledim "MUTSUZ OLSAN DA BUNU SİNİRLERİNE YANSITMAN DOĞRU DEĞİL!" dedim, konuşmasını susturmak için devam etmeye çalışmam güzelce işe yaramıştı.

Lakin fark ettim ki gözleri biraz dolmuştu. Bunu fark ettim ve "Üzgünüm Cem, seni üzmek istemiyordum, seni sakinleştirmekti amacım." dedim şiir okuma ses tonuyla. Elimi yanağına uzatıp baş parmağımla yanağını okşadım.

"Sorun sadece mutsuz olmam değil Gece..." dedi, elimi yanağından çekip şaşırdığımı belli ettim.

Sonra tekrar aynı sakin ve tatlı ses tonuyla "O zaman sorunun ne olduğunu söylesene Cem." dedim, özellikle de ismini söylerken biraz daha bastırmıştım.

"Söyleyemem Gece olmaz..." dedi, çaresiz kalmış gibi gözüküyordu, göz yaşlarından bir tanesi Cem'in gözünden ayrılıp yanağına akmaya başlamıştı.

"Neden? Hadi ama kankalar birbirinden hiç bir şey saklamaz." dedim duruma göre yapmam gereken en neşeli ses tonunu kullanmıştım.

Ama o "Olmaz.." dedi, gözlerimin içine baktı "Belki zamanı çoktan geçmiş olunca, belki tam zamanında, belki de... hiç bir zaman öğrenemeyeceksin Gece." dediği benim de gözlerimin az da olsa yaşarmış olduğunu anlamıştım. Bir diğer göz yaşı da süzülürken "Aklıma geldikçe ağlamak istiyorum Gece, güçsüz kalıyorum, kimsenin beni böyle görmesini istemezdim ama aklıma getiriyorsun Gece." dedi işte buna şaşırmıştım.

"Cem..." dedim ve ardından doğrularak devam ettim "Benim seni üzdüğüm bir şey varsa derhal öğrenmek istiyorum." dedim.

Ancak o hızlı bir hamleyle bütün göz yaşlarını sildi "Sen mi? Ben sen mi dedim? Yanlış demişim." dedi. Tepki vermedim, vermek istemedim.

"Cem, ben ne olursa olsun öğrenmem konusunda verdiğin seçeneklerden bana göre en doğrusu olan tam zamanında öğrenmek seçeneğini seçiyorum." dedim ve sandalyeden kalktım.

Gizli Evrenin Sahte Aşkı (Ters Yüz 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin