LeeMinho
Şirkette kırmızı ışıklar ve sirenler ortaya çıktığında kafamda soru işaretleri ile etrafıma bakınıyordum. Ardından aklıma gelen ilk şeyleri yapmaya başladım. İlk önce Seungmin'i odasına bıraktım. Daha sonra olayın nerede olduğunu öğrenip oraya doğru yol aldım.
Hızlı hareketlerim ile ilerlerken Chris'in arkadaşlarını topladığını ve olay yerine gittiğini gördüm. Bu beni gülümsemişti. Gidip onlara ne olduğunu sorduğumda bomba yerleştirilmiş olduğunu ve yerleştiren kişinin hala şirkette olduğunu öğrendim.
Hızla bir arama ekibi kurdum ve şirkete sızan kişiyi çeşitli yerlerde aramaya başladık.
-
KimSeungmin
Hyunjin,
Minho hızla beni bıraktı.
Ne oluyor?
Sistem hacklenmiş, hiçbir yere giremiyorum.
HwangHyunjin
Döneceğim az sonra, bekle.
KimSeungmin
Kahretsin |
HwangHyunjin
YA SEN OTURDUĞUN YERDE DURUR MUSUN
SAKAT SAKAT DOLAŞMA RTTADTA OANİK OLUYOR MİNHO
-
KimSeungmin
Çalışma masamın başına geçtiğimden beri şirketin güvenlik kameralarını hackleyen bilgisayarın konumunu bulmak ile uğraşıyordum. Aslında o bilgisayara erişmek yeterliydi ancak ikisini de yapabilecekken neden birini yapayım diye düşünüyordum. Konum da yardımcı olurdu.
Öylece oturmak bana göre değildi. Şirketi yıllarca ayakta tuttuktan sonra sakatlandığım için güvenliğini bırakacak değildim.
En sonunda sistemimizi hackleyen bilgisayarın ekranına erişim sağladığımda karşımda gördüğüm duvar kağıdı ile kaşlarım çatıldı.
Lee şirketi..
Minho'nun, babasının şirketiydi. Başka bir bilgisayardan güvenlik kameralarına baktım. Minho o kişiyi yakalamıştı. Bir saniye, onu kaçırdı. Ve eğer C blokta üçüncü kapıya girdiyse..
Endişe ile başımı çevirip omzumun üzerinden kapımdan gelen sese çevirdim başımı.
Kızıl saçlarını tepesinde toplamış, keskin gözleri ile bana bakıyordu Yeji. Kahretsin!
Soğukkanlı bir şekilde tekerlekli sandalyemde ona döndüm. "Ne için geldin?"
"Sadece bana o bilgisayarı vereceksin ve her şey çözülecek."
"Bunu yapacağımı nereden çıkardın?"
"Yapacaksın yoksa," Gözleri bacaklarıma kaydı. Sakatlandığımı bilmiyor olsa bile şu an anlardı ki bu sektörde bilmeyen yoktu. Ama sikdi söyleyeceği cümleden sorunun bu olmadığını anladım. "Elimizde Minho ile videonuz var. Eğer onu yaymamı istemiyorsan vereceksin. Kariyerin söz konusu şu an. Eğer Bayan Eun senin eski ekip arkadaşınla havuzda yiyiştuğini duysa ne yapar? Sana acır mı zannediyorsun? Ne kadar yıl burada çalıştığını kimse umursamaz. Senden iyileri her zaman olacaktır. Ya da Bayan Eun sana çok kızacak olursa şirketinin oluşunu seyreder belki, hm?"
İliklerime kadar hissettim öfkemi. Güç bela ayağa kalktım ve ona saldırdım. Ryujin'den daha iyi değildi. Ama güçsüz bacaklarımla onu alt edebilir miydim emin değildim. Onu yere yüzüstü yatırdığımda yüzünü yere dayayıp üzerine oturdum ve kulağına yaklaştım, "Ne bana karışabilirsin, ne de Minho'ya. Anladın mı? O aptal patronuna da söyle çocuğunu çoktan kaybetti." Üzerine oturdum ve Hyunjin'i aradım. "Odama destek gönderin, der-"
Ensemde çok büyük bir acı hissettim. Sert bir şekilde yan tarafa yuvarlanarak Yeji'yi yatırdığım yerin yanındaki koltuğa çarpıp yere yapışmıştım. Ardından üzerimde bir ağırlık hissettim. Darbeler, acı, kan..
Sertçe yutkunup ağzıma gelen kanı yan başımı çevirip tükürdüm. Gözlerimi açmaya çalıştığımda gelen diğer bir darbe ile artık daha fazla dayanamadım.
"Seungmin!"
Nasıldı..?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
where are you? - minmin
Fanfic"Sana neredesin demekten bıktım Seungmin. Ben en yakın arkadaşımı göremeyecek miyim?" - devam ediyor - minmin - texting - düzyazı 200224