1: Tokat

88 13 108
                                    

Kim Hongjoong okulun en başarılı öğrencisiydi. Dizi ve kitaplardaki inek öğrencilerden değildi. Sosyal, neşeli ve kendi çapında sevilen biriydi ama gelin görün ki Park Seonghwa ondan hiç haz etmezdi. Onu ne zaman görse azarlar, aşağılar ve zorbalık yapardı. Evet Park Seonghwa zorba biriydi ama Hongjoong'a karşı daha sertti. Kimse bu öfkesini anlamlandıramıyordu...

Hongjoong'dan;

"Dün ben yokken neler oldu, ne kaçırdım?"

"Not istemek yerine kaçırdığın dedikoduları mı soruyorsun gerçekten? İnanamıyorum sana Yunho."

"Pf ne var ya? Biraz kafa dağıtmak benimde hakkım değil mi?"

"Dün yeterince kafanı dağıttığını düşünüyorum. Şu haline bak dilenmeye çıksan zengin olursun. Bir daha kavgaya falan karıştığını görmeyeceğim."

"Evde annem burada sen, bi' salın beni ya. Yan sınıftakilerle dedikodu yapmaya gidiyorum, sende katılmak ister misin?"

"Aman yok, sen git yap dedikodunu."

Yunho ve dedikodu aşkı... Bu dedikodu aşkı nereden geliyordu hiç anlamıyorum.

Ders başlayana kadar biraz müzik dinlemeyi düşünmüştüm ama kulağımdan çıkarılan kulaklıkla bunun pek de mümkün olmadığını anlamam uzun sürmemişti.

Çıkarttığı kulaklığımı ayağının altında toz haline getirmişti. Bunu yapan kişi Seonghwa'dan başkası değildi tabii ki de.

Boş boş suratına baktım, bu yaptıklarına artık bir tepki bile veresim gelmiyordu.

"Bakma bana öyle."

Gözlerimi kapattım.

"Yah ben konuşurken gözlerime bak!"

"Akli dengen yerinde mi senin, benimle zorun ne? Git başkasıyla uğraş."

"Benim canım seninle uğraşmak istiyor güzelim."

Seonghwa çenemden tutup bana iyice yaklaştı, benden nefret ettiğini bilmesem şu an öpeceğini bile düşünebilirdim.

"Okulda olduğunuzu unutuyorsunuz herhalde? Herkes yerlerine geçsin! Bu arada Hwa, Hongjoong'la düşman olmayı bırakıp biraz fazla yakın arkadaş olmanız şaşırttı doğrusu."

"Size kötü bir haberim var hocam. O ezikle hiçbir zaman arkadaş olmadım ve olmayacağım da."

Bende seninle arkadaş olmaya can atıyordum sanki. Göz devirip önüme döndüm. Uzun süren matematik dersinin ardından sonunda özgürdüm. Eve gidip uyumak istiyordum.

"Sincap nereye?"

"Eve."

"Ne evi oğlum, bugün sınıfı temizleme sırası sende."

"Ne demek bende?! Daha geçen hafta bendeydi."

"Öhm şeyy bu arkadaşının minik bir işi çıkmış olabilir..."

"Ne işiymiş? Derhal dökül."

"Söz veriyorum sonra söyleyeceğim ama şimdi gitmem gerekiyor, seni seviyorum canım arkadaşım, kolay gelsiiin."

Yunho Yunho Yunhooo! Her defasında beni deli etmek için özel bir çaba sarf ediyordu resmen.

Bir an önce eve gitmek istiyordum ama o kadar yorulmuştum ki kolumu bile zor kıpırdatıyordum. Sinirden birazcık Yunho'ya sövmüş olabilirdim ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

"YAPMA, YAKLAŞMA BANA!"

Seonghwa yine birilerine zorbalık yapıyor olmal- ama gelen ses bir kızın sesine benziyordu Seonghwa kızlarla muhattap bile olmazdı. Koşarak sınıftan çıkıp sesin geldiği yöne doğru koştum.

Promise~ {Seongjoong}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin