10 yıl önce...
"Anne, Ayşe teyzem neden ağlıyor? Hem neden herkes siyah giyinmiş?" Dedi küçük çocuk merakla. Evleri saatlerdir çok kalabalıktı, annesinin verdiği bahçe partilerini anımsamıştı. Ama onda insanlar eğleniyordu, şimdi neden herkes ağlıyordu?
Annesi "bir şey yok oğlum, sen odana geç hadi" dedi. Arda merakını içine sakladı ve bir şey demeyip dudaklarını büzdü. Odasına çıkmak için koridora yöneldi.
Minik adımlarla ilerlerken merdivenlerde Mira'yı gördü. Dizlerini kendine çekmiş, kafasını kollarının arasına almıştı, yüzünü göremiyordu ama onu minik vücudundan; uzun, açık kumral saçlarından tanımıştı.
Ayşe teyze yemek yaparken her gün kızı Mira'yla oyun oynardı. En yakın arkadaşı bu küçük kızdı. Aslında aralarında sadece 1 yaş vardı ama Arda onun hep küçük olduğunu düşünürdü, boyu çok kısaydı ve daha okuma yazma bile bilmiyordu. Arda hep onunla dalga geçerdi.
Sonunda eğlenebileceğim diye geçirdi içinden, adımlarını Mira'ya doğru yönlendirdi. Yanına yaklaştığında "Cüce!" Diye seslendi hevesle. Mira kafasını kaldırdı yavaşça, saçları yüzüne dağılmıştı.
Arda'nın neşeli yüzü soldu. Arkadaşı ağlıyordu. Küçük burnu kızarmıştı, hatta tüm yüzü kızarmıştı ve dudakları şişmişti. Gözlerinden akan bir iki damlayla ona bakıyordu. Arda hemen Mira'nın yanına eğildi. Saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırıp tombul yanaklarını avucunun içine aldı.
Küçük parmaklarıyla yanaklarından akan damlaları silerken "Ne oldu? Neden ağlıyorsun?" Diye sordu endişeyle. Mira burnunu çekti, cevap vermeyip gözlerini kaçırdı. Arda gülmeye çalıştı, dalga geçer şekilde "yoksa yine bebeğinin elbisesi mi kayboldu? Sulugöz!" Mira'yı gülümsetmek istemişti ama küçük kızın yüzünde mimik bile oynamadı.
Arda o an ciddi bir şey olduğunu anlamıştı. "Ne oldu Mira? İyi misin? Bir yerin mi acıyor? Neden ağlıyorsun?" Sorularını sıralarken Mira hıçkırıklara arasından ağlaya ağlaya konuştu "babam.. ölmüş.. gelmeyecekmiş bir daha"
Arda yutkundu, ne diyeceğini bilemedi o an. Kelimeleri bitti sanki. Kollarını arkadaşına sarıp onu göğsüne yasladı. Mira'nın hıçkırıkları, ağlaması daha çok arttı. "Konuşurlarken.. duydum. Araba.. araba çarpmış" dedi güçlükle.
Arda kumral saçlarını sevdi, okşadı. "Ağlama" diyebildi sadece. Dakikalarca öyle kaldılar, saçlarını okşayarak, sarılarak sakinleştirebileceğini düşündü. Öyle de oldu. Mira'nın hıçkırıkları durdu, sesli ağlaması yerini yavaşça akan sessiz gözyaşlarına bıraktı. Sonra başını hafifçe kaldırdı, elleriyle yanaklarındaki yaşları sildi. Ama arkasından yenileri ekleniyordu. Arda'ya bakıp ağlamaktan şişmiş dudaklarını araladı hafifçe.
"Annem dedi ki... Biz, artık burda yaşıycakmışız"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Köprüaltı | +18 | ASKIYA ALINDI
Novela JuvenilArda ve Mira, beraber aynı evin içinde büyümüşlerdir. Kardeş gibilerdir... Ama bir gün, bir oyun sırasında, beraber olurlar ve işler onlar için değişmeye başlar.. - "Poliamori" kitabındaki Arda ve Mira'nın hikayesidir.