40. bölüm

3.1K 260 11
                                    

Tatilimiz oldukça yoğun geçmişti, bebeksi beyazlığımın yerini pespembe bir ten almıştı. Ece'yi bolca kremlesem de o da oldukça kızarmıştı, tabi ki sevgililerim sadece bronzlaşmış ve daha da güzel bir tene sahip olmuşlardı.

Eve döndükten sonra direk işbaşı yaptıkları için az görüşüyorduk, onları bir haftadır görmemiştim. Her akşam görüntülü konuşsak bile tenlerini, dokunuşlarını ve hatta kokularını bile özlemiştim.

Ece'yi yüzme kursuna yazdırdığım için oldukça yoğun ama mutluydu, anneannem ile haftada üç gün kursa gidip geliyorlardı. Ben de spora gidiyordum ve spor salonu ölçümlerinde sadece birkaç kilo fazlam olduğu söylenmişti.

Sürekli hareket halinde olan bedenim oldukça forma girmişti, kol kaslarım belirginleşmişti. Karnımdaki minik yağ öbeği yok denecek kadar az kalmıştı ve kalçalarım bile şeklini almıştı.

Artık çoğunlukla ağırlık çalışıyor, kardiyo yapıyor ve sağlıklı besleniyordum. Arada ev yapımı kurabiye gibi kaçamaklarım olsa da gayet iyiydim bence.

Telefonuma gelen aramayla terimi silip gülümsedim, Umut üniformasıyla bana gülümsüyordu.

"Aşkım, Paşa'm, güzelliğim..." sırıtıp telefonun sesini kıstım, çünkü bir kaç baş bana dönmüştü.

"Hayatım, özlettiniz..." iç çekip ekrana daha da yaklaştı.

"Ekranı öpesim var, iki saat boşluğumuz var.... gelemez misin?" Sırıtıp havlumu aldım, ayaklandım ve soyunma odasına ilerledim.

"Geliyorum, en kısa sürede oradayım." Telefonu kapatıp dolaba attım ve duş malzemelerimi alıp hızla duşlara ilerledim.

Hızlı bir duş ve giyinmeden sonra, salonun önündeki caddeden geçen ilk taksiye atladım. Askeriyeye girmeden önce onlarla yemek için birşeyler aldım, o komutanla karşılaşmak istemiyordum.

Tabi ki dualarım kabul olmadı ve daha kapıdan girdiğim gibi adam karşıma çıktı. Beni görünce parlayan gözlerine soğuk bir bakış attım, bana heves ve istekle bakıyordu. Benimse midem bulanıyordu bakışlarından.

"Merhaba, yine karşılaştık." Soğukça gülümseyip başımı salladım.

"Öyle oldu." Yanımda yürümeye başlayan adama bakmak bile istemiyordum.

"Meriç yüzbaşıya mı geldiniz?" Dönüp yüzüne baktığımda büyük bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

"Evet, yüzbaşıları görmek için geldim." Bana hafifçe yaklaşıp fısıldadı.

"Yakın arkadaş mısınız?" Kaşlarım çatıldı imasıyla.

"Daha çok aile dostu gibiyiz, anneannemin tanıdıkları ve biz de gidip gelirken arkadaş olduk." Yalan söylediğim için kızarsam da zaten yanık olduğum için belli olmamıştı.

"Anlıyorum, peki sevgiliniz var mı?" İştahla dudaklarını yalayınca bir adım geri çekildim.

"Elbette var, neden merak ettiğinizi anlayamadım." Bana tekrar yakınlaşacaktı ama vazgeçti.

"Söylemeden edemeyeceğim, tam benim ideal tipimisiniz." İçten bir gülümsemyle yüzüne baktım.

"Keşke aynı şeyi söyleyebilsem, maalesef siz benim tipim değilsiniz." Adamın bozulan yüzüne bakıp başımı eğdim.

"Size iyi günler." Hafifçe çatılan kaşları ile beni dikkatle inceledi, ona arkamı dönüp giderken koridora çökmüş olan Mercan'ı gördüm.

Duvar dibinde, dolu gözleri ve ağzına kapattığı eliyle öylece oturuyordu. Hiç konuşmadan kolundan tutup kaldırdım ve yerini hatırladığım lavaboya götürdüm onu.

Dolu gözleri yaşlarını bir bir akıtırken sadece destek olmak amaçlı kolunu hafifçe okşuyordum. Güzel gözleri bana döndü, beklemediğim anda kendini göğsüme atıp kollarını belime doladı.

"Onu seviyorum, çok seviyorum." İçli içli ağlayan genci teselli ederken içim sızlamıştı.

"O zaman onun da seni sevmesini sağlamalıyız. Değil mi tatlım?" Bana kıpkırmızı olmuş güzel gözleriyle bakıp şaşkınca sordu.

"Nasıl olacakmış o, ben sadece oyuncağıyım onun." Omzunu patpatlayıp sırıttım.

"O zaman artık oyuncak olmaman lazım, belki de ilgini gizlemen ve lastik bant teorisini kullanmak gerek. Bir yakın bir uzak olup onu sersemletmen gerek." Bana hayretle bakıp hafifçe gülümsedi, çok güzel bir gençti gerçekten.

Mercan bana sarılmış halde dururken kapı açıldı ve Umut bizi tam da o haldeyken görüp, çatılı kaşlarıyla bize ilerledi. Bunun sonucu ne olacaktı kestiremezken içimden yanlış anlamaması için dualar etmekle yetindim.

iki artı bir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin