onceki bolume asiri az yorum ve oy geldigi icin gercekten cok kirildim
oy yorum siniri mi yapmam gerekiyor anlamiyorum
lutfen bolca yorum yapip oy verin ki sik sik bolum atabileyim
keyifli okumalar ~Hyunjin kucağımda zıplamaya devam ederken küvetteki suyun bir kısmı taşmış tüm banyoyu neredeyse mahvetmiştik. Ellerim belinde ona yardımcı olurken Hyunjin hızını her seferinde arttırıyordu. Aynı şekilde bıraktığı inlemelerinde sesi giderek yükseliyordu.
Eli sikine giderken ondan önce elimi atmıştım. "Bana bırak." diyerek sikini çekiştirmeye başlamamla daha yüksek sesler çıkarmaya başlamıştı ve hızı cidden cok fazlaydı.
Dudaklarına uzanıp sertçe öpmeye başladım. İnlemelerini artık öpüştüğümüz için ağzıma bırakıyordu.
En yüksek inlemesiyle geldiğinde ise bir eliyle uzun dağılmış saçlarını geriye atmış ve tam anlamıyla kendini üstüme bırakmıştı. Bayılmış gibi üzerimde yatarken içinden dahi çıkmama izin vermemiş öylece uzanıyordu. Yavaşça içinden çıktığımda bana daha çok sokulmuştu.
Eğilip omzuna öpücük bırakıp "Bu kadar kolay yorulmuş olamazsın Hyunjin." diyerek az önce odada bana söylediğine gönderme yaptım. Yumruk yaptığ elini göğüsüme indirirken "Pislik." dedi. Yumruğu o kadar güçsüzdü ki sanki elini havaya kaldırıp bırakmış gibiydi sadece. Gülmeden edemedim ve gülmemle Hyunjin memnuniyetsiz mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. Konuşacak hali bile yoktu.
Banyoya gelir gelmez Hyunjin'in köpük için küvette bir şeyler atmıştı. Ama şu an köpükten eser yoktu. "Bu köpük kalitesizmiş alma bir daha köpük kalmadı, bak." dediğimde hafifçe gülmüştü. "Eminim tek başıma banyo yapmış olsaydım köpükler hala burada olurdu." dedi kısık çıkan sesiyle, eğildiğimde gözlerinin hala kapalı olduğunu gördüm.
Az önce yataktaki halimizin aksine bu sefer yorgun olan Hyunjin'di, bense sanki dinlenmiş gibiydim az önceki halimle alakam yoktu. "Hyunjin kalk burada uyuyamazsın. Duş alıp çıkalım." derken kucağımdaki bedenini sarsıyordum. Zor olsa da oturur pozisyona getirmiştim, hala gözleri kapalıydı.
Hyunjin'in yıkanmasına yardımcı olduktan sonra hızlı bir şekilde kendim de yıkanmıştım. Küvetten çıktığımda tuvaletin kapağını kapatmış oturup beni bekleyen Hyunjin'e hadi dediğimde ise "Halim yok." demişti.
Elimi uzatıp "Hyunjin seni kucaklayamam hadi." dedim elimi tutmasını umarak. Oflayarak elimi tutmuş minik minik adımlarla arkamdan geliyordu.
Odaya geldiğimizde iste üstüne bir şeyy giymeden bornozuyla yatağa bırakmıştı kendini. Havluyla saçımın ıslaklığını aldırıp kenara bıraktıktan sonra boxerımı giymiştim."Hyunjin kalk bir boxer fakan giy." dediğimde gözlerini yarım yamalak açmış hafifçe başını kaldırarak "Jeongin beni rahat bırak lütfen tek isteğim uyumak ve götümdeki acıyı unutmak." demiş ve kafasını geri yatağa bırakmıştı.
"Çok mu acıyor?" dedim yanına giderek. "Evet." diye mırıldandı. "Masaj yapayım mı?" dedim.
Gözlerini açıp bana baktıktan sonra "İstersen tabi." demişti. Banyodan krem alıp geldikten sonra yatağa Hyunjin'in yanına geçtim. Ben kremi alıp gelene kadar üzerindeki bornozu çıkarmış tekrar geri yatağa uzanmıştı.
Elime biraz krem alıp Hyunjin'in poposunu ayırdıktan sonra kremle birlikte yavaşça masaj yapmaya başladım. Kremin soğukluğuyla Hyunjin önce kendini kasmış daha sonra ise gevşeyerek kendini bırakmıştı. Kısa süre içinde de nefes alışverişlerinden uykuya daldığını anlamıştım. Biraz daha masaj yaptıktan sonra ise bende kendimi uykuya bırakmıştım.
Gözlerimi açtığımda Hyunjin her zaman ki kollarını ahtapot gibi belime sarmıştı. Yavaşça kollarının arasından kurtulup yataktan kalktım. Altıma bir eşofman geçirirken evin asiri sicak oluşundan dolayı giymek için aldığım tişörtü salondaki koltuğa bıraktım. Saat çoktan öğle vakti olmuştu. İlk dersi kaçırdığım yetmiyormuş gibi ikinci dersin bitmesine yarim saatten daha az bir zaman kalmıştı. Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Uyanalı on dakika bile olmamıştı belki ama midem on kereden daha fazla guruldamıştı.
Dolapta gördüğüm dört tane hazır sandviç ve dün akşamdan kalan kolayı çıkarıp masanın üzerine bıraktım. Odada hala mışıl mışıl uyuyan Hyunjin'e "Hyunjin uyan kahvaltı yapıcaz." diye bağırdıktan sonra masaya geçip sabırla gelmesini bekledim.
"Jeongin kalkamıyorum." diye sızlanmasına sanki sorumlusu ben değilmişim gibi ufak bir küfür edip yatak odasına geçtim.
Yatakta yarı oturur yarı yatar garip bir pozisyonda beni beklerken hala çıplaktı.
"Hyunjin hala çıplaksın." deyip bir elimi gözümün önğne getirirken Hyunjin "Jeongin salak mısın? Dün seviştik biz, siktin beni farkında mısın? Dilin içimde kaç tur attı hat..." derken biraz da olsa utanmış hemen onu susturmuştum.
"Tamam tamam sus hatırlıyorum."
Utanmış olmam komik gelmiş olacak ki gülüyordu. Çekmecedeki yeni boxerlarımdan birini alıp Hyunjin'e giymesi için verdikten sonra isteği üzerine eşofman yerine şortlarımdan birini vermiştim.
Neymiş hava çok sıcakmış ve yanıyormuş. Biliyoruz ne kadar ateşli olduğunu diye içimden geçirsem de sesimi çıkarmadım.
Hyunjin'i Hyunjin'in zoruyla sırtıma aldıktan sonra mutfağa getirmiştim. Hala sırtımdayken Hyunjin'e "Konuşmayacak mıyız?" dedim. Sanki normal iki sevgili ya fuckbuddy gibiydik. Dün yaşananlar gayet normalmiş gibi ikimizde bir şey demiyorduk.
"Konuşuyoruz ya ?" derken sırtımdaki Hyunjin'i tezgahın üzerine bırakmıştım. Yüzümü ona dönüp "Dün yaşananlar diyorum Hyunjin, seviştik biz amınkoyayım senin. " dedim hala utanç verici geliyordu.
Hyunjin'den bir kıkırtı sesi duyduğumda kafamı kaldırıp ona baktım. Oturttuğum tezgahta ayaklarını sallayıp gülüyordu.
Ona baktığımı görünce ise "Dün beni altına alırken utandığını hatırlamıyorum Jeongin ya da .." deyip durmuş diliyle alt dudağının üzerinden geçtikten sonra " ..dilini içime gönderirken." diyerek devam etmişti. Fazlasıyla utanmazdı.
"Hyunjin gülmeyi kes." derken ona fazlaca yaklaştığımı sonradan fark ettim. Hyunjin tek kaşını kaldırmış "Kesmezsem ne yapacaksın beni daha sert mi becereceksin ya da ..." yarım kalmasının sebebi ne benim sözünü kesmemdi ne de dudaklarını yalamasıydı. Uzanıp dudaklarımızı birleştirdiği için yarım kalmıştı bu sefer cümlesi.
Hyunjin'in arsızlığına olan sinirimle onu sertçe öpüyordum. İkimizinde üst vücudunun çıplak olmasından dolayı çarpışan tenlerimiz öpüşmemizi daha da ateşli hale getiriyordu.
Onu kucağıma alıp büyük ve geniş masaya getirdim. Hala dudaklarımızı ayırmamış ikimizde birbirimizin üstünde baskınlık kurmak istercesine öpüşüyorduk. Hyunjin'in elleri ensemdeki uzamış saçalarımı çekiştirirken ben belini okşuyordum.
Nefes almak için dudaklarımızı ayırdığımızda kapının girişinde bizi izleyen iki çift gözle göz göze gelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
friends; hyunin
Fanfiction"hyunjin burası benim evim farkında mısın?" "bu oda fazlaydı ve benim olabilir diye düşündüm" "sorabilirdin.." "gerek duymadım"