on bir

144 19 20
                                    

selamlar biraz fazla beklettigim icin kusura bakmayin lutfen, biraz yogun bir donemden geciyordum,
bolumu dikkatli okursaniz super olur, daha sonra bahsedecegim seyler hakkinda bilgiler vermeye calistim
yorum siniri 45, oy vermeyi unutmayin, keyifli okumalar



"Jeongin Jeongin, nerdesin? Ben geldim." ayakkabılarını çıkarmaya çalışıyordu muhtemelen.

"Salondayım uzanıyorum." derken elimdeki notları sehpaya bırakmıştım. Bugün dersim iptal olunca tüm gün ders çalışmıştım. Şimdi ise notların üzerinden geçmek için son kez okuyordum. 

"Kaç gündür görüşemiyoruz neredeyse özledim seni." derken yan koltuğa uzanmak yerine gelip üzerime uzanmıştı.

"Sigara kokuyorsun." dedim. Burnunu boynuma sokup sürterken "Felixlerleydim tüm gün, onlar içiyor biliyorsun." dedi.

"Biliyorum. Geleceğini bilseydim yemek hazırlardım." dedim. Hazırlayabilirmiydim meçhul ama denerdim en azından.

"Söylememem iyi olmuş o zaman. Geldiğimde seni ve evi bulamayabilirdim."

Hyunjin'i üstümden attıktan sonra "Mutfağa gelmiyorsun Hyunjin. Yemeği ben hazırlayacağım." deyip bir hışımla kalkmıştım.

"İşime gelir bende duş alayım cidden leş gibi kokuyorum." derken tişörtünü kokluyordu ve suratında memnuniyetsiz olduğunu belirten surat ifadesi vardı.

"Geçen getirdiğin kıyafetleri dolabın sol tarafına yerleştirmiştim ama benimkilerden almak istersen alabilirsin." demiş ve mutfağa girmiştim artık.

On dakika mutfaktaki malzemelerle bakıştıktan sonra basit yemek tarifleri aratıp neler yapabileceğime bakmıştım. Binlerce seçenek olmasına rağmen elimizdeki malzemelere göre bakınca sonuç biraz daha kısıtlı oluyordu.

Bulduğum tariflerden birini yapmış yanina da pilav ve kızarmış yumurta yapmıştım. Bence gayet güzel olmuştu ve yapabilmiştim.

"Yemek hazır." diye seslenirken aslında hiç bir şeyi tabaklara dahi koymamıştım. Tabaklara koyup her şeyi gerçekten hazırladığımda hala Hyunjin'den ses olmayınca tekrar seslendim. Yine cevap alamadım.  Duştan çıkalı neredeyse yarım saat olacaktı.

"Hyunjin?" diyerek odaya girdiğimde onu yatağıma uzanmış uyurken buldum. Üzerini bile giyinmemiş bornozuyla uzanmıştı.

Yavaşça yanına yaklaşıp önce burnuna küçük bir öpücük sonra ise dudaklarına bir kaç öpücük bırakmıştım. Dudakları hafifçe yukarıya doğru kıvrılırken küçük gamzesi ortaya çıkmış ve dudaklarımın yeni hedefi olmuşlardı.

Elleri boynuma çıkarken gülmeye başlamıştı. Ve benim dudaklarım çoktan açıkta olan boynunda yer edinmişti.

"Jeongin, dur."

Güldüğü için kesik kesik çıkan sesiyle zorla konuşmuştu. Kafamı boynundan çıkarıp yüzlerimizi hizalandırdığımda göz göze geldik.

"Şimdi durmazsak .."

"Ne olcakmış durmazsak?" dedim tek kaşımı kaldırıp.

" Daha fazlası için altında kıvranıyor olacağım. "

Yataktan kalkıp üstümü düzeltirken "Yemekten sonra devam edelim." dedim çok ciddi bir şekilde.

Bornozunu düzeltmiş saçlarını geriye atmakla meşgulken "Sanmıyorum yarına teslim etmem gereken ödevim var." demesiyle hayal kırıklığına uğramıştım.

"Yardım ederim."

"Yardım edebileceğin bir ödev değil, hem seninde ders çalışman gerekmiyor mu? Ben geldiğimde çalışıyordun sanki?" dedi tek kaşını kaldırıp.

friends; hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin