selamlar oy sinirini cabucak gectigimiz icin cabucak yeni bolum geldi tesekkurler herkese🫰🏻 yine ayni sekilde yorum sinirini gecersek hemen bolumler gelir👍🏻 sinir 40yorum, keyifli okumalar🩷
Ellerimi belinden yavaşça aşağıya indirdip kalçasından tutarak kucağıma aldım. Hızla bacaklarını belime sardı. Nefessiz kalmamıza rağmen ikimizde geri çekilmiyorduk. En sonunda Hyunjin'in boynumdaki ellerini çekip omuzlarıma koymasıyla dudaklarımız sesli bir şekilde ayrılmıştı.
"Bu teklifimi kabul ediyorsun demek mi?" Hızlı nefes alışverişlerinin arasında zorla kurduğu cümleye karşılık dudaklarının üstüne küçük ili öpücük bıraktım.
Kafamı sallarken "Başka şansım yok." dedim. Gerçekten de öyleydi. Benim başka şansım yoktu. Hyunjin'i kaybedemezdim. Onu kaybetme düşüncesi bile beni yerle bir ederken gerçekten onun yokluğuyla ne yapabilirdim ki? Artık sadece arkadaşı olarak yanında olamıyorsam yatak arkadaşı olarak yanında olabilirdim.
Dudaklarımızı tekrar birleştirirken banyodan çoktan çıkmış yavaş adımlarla odama doğru gidiyordum, kucağımda Hyunjinimle.
Gerçekten bizim için başka şans yok muydu artık? Hyunjin'i yavaşça yatağa bırakırken gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmamıştı. Şehvetten fazlası vardı o gözlerde ama neydi? Ne olduğunu anlamak o kadar zordu ki bu yoğunluğun..
Dudaklarıyla başladığım öpücüğüm oradan boynuna şimdi ise omuzuna inmişti. Hyunjin'in eli saçlarıma gitmişti. Onun yumuşak dokunuşlarıyla öyle huzur bulmuştum ki kafamo kaldırıp güzel yüzünü görme ihtiyacı hissettim.
"Sakın bir daha senden önemli planım olduğunu düşünüp beni bırakıp gitme."
Tehditkar söylemine karşılık ona biraz daha yaklaştım ve kafamı boynuna sokup "Gitmem." demiştim.
Elimi biraz aşağılara atıp onu kavradıktan sonra Hyunjin'in suratı anında değişmiş bir anda kasılmıştı. Gülerek elimdekine bakarken ona iyice yaklaşmıştım. Ne yapacağımı anlamış halinen memnunca gülümsemişti.
Dilimle üzerinde küçük bir tur attıktan sonra onu yavaşça ağzıma almıştım. Olabildiğince yavaş şekilde onu yalıyor ve dişlerimi dokundurmamaya dikkat ederek emiyordum. Hyunjin'in ardı ardına inlemesine karşılık biraz daha hızlanmıştım. Ağzıma damlamaya başladığında ise gelmeye yakın olduğunu fark edip ağız işine ara vermiştim.
Bir çırpıda Hyunjin'i ters pozisyona çevirmiştim. Bembeyaz götü ve minik pembe deliği tam olarak karşımdaydı şu anda. Dilimi bir kaç kez deliğinin etrafında dolandırdıktan sonra ise kendimi içeriye yollamıştım. Bu kadar erken yollamamı beklemeyen Hyunjin'den yüksek sesli bir inleme gelmişti.
Ellerimi beline sabitleyip içinde hareketlenmeye başladım. Hyunjin'in aniden kasılmaso ve diğerlerindne yüksek bir inleme bırakmasıyla bulmam gereken noktayı bulduğumu anlamış ve git gellerimi daha da hızlandırmıştım. Ardı ardına geldiğimizde kendimi direkt Hyunjin'in üstüne yani sırtına bırakmıştım.
"Deliğimi yalaman beni utandırıyor."
"Deliğini yalamak beni yükseltiyor."
Söylediğime karşılık altımda kıpırdanmaya başlamıştı ama onu kollarım arasına sardığım için çıkamıyordu. Kollarımın arasındaki Hyunjin'le kendimi yatağa sırt üstü bıraktığımda Hyunjin de doğal olarak üstüme gelmişti.
"Film izleyelim mi?" dedim hala ona sarılmaya devam ederken.
"Önce yemek yiyelim. Annem çok güzel şeyler yapmış." kollarımın arasından çıkmaya çalışırken söylemişti ama o kadar sıkı tutuyordum ki mümkün değildi.
"Neden bana sarılıyorsun?" yüzünü çevirebildiği kadar çevirmişti.
"Seviyorum." dedim. Sarılmaktan nefret ederdim oysa ki.
"Sarılmaktan nefret edersin Jeongin." kollarımı gevşetmemi fırsat bilip yüzünü bana dönmüştü sonunda.
"Sana sarılmayı seviyorum." demiş ve kafasını kaldırmış bana bakan Hyunjin'in önce burnuna daha sonra ise dudaklarına minik bir öpücük bırakmıştım.
Gözleri aniden kocaman olmuş kollarımın arasından hızla çıkmıştı. Yataktan kalkar kalkmaz eliyle üstünü kapatmaya çalışırken güldüm. Bir de bana diyordu.
"Çarşafa örtün istersen." dedim bu hareketine göz devirip yataktan kalkarken. Aynı şekilde o da bana göz devirince kolundan tutup banyoya doğru sürükledim.
"Hızlı bir duş alıp yemek yiyelim bebeğim."
"Bebeğim?" dedi sorarcasına. Biraz garip olmuştu evet bebeğim mi ? Yok aşkım deseydim keşke.
"Biraz garip oldu değil mi? Başka bir şeyler söylemeliyim. Ama ne diyebilirim ki? Bebeğimsin aslında ama koca adasın aynı zamanda amına koyim komik oluyor."
Ben konuşurken duşa girmiş suyu açmıştık bile. Hızlı bir duşun ardından odaya girip giyinmeye başladık. Hyunjin saçlarının ıslaklığını havluyla dahi almadığı için her yerine su damlıyordu.
Elinden tutup yatağın köşesine oturtup elime aldığım havluyla saçının ıslaklığını almıştım tamamen. Kurutucuyu getirip saçlarımızı kuruttuktan sonra birlikte mutfağa geçmiştik. Hyunjin yemek istediklerini çıkarırken bende bardak, içecek, tabak gibi şeyleri hazırlamıştım.
"Bana sarılmayı ne zamandır seviyorsun?"
Aniden gelen soruyla şaşkınca ona bakarken Hyunjin'in benim içim hazırladığı tabağı önüme çektim.
"Belli bir zamanı yok, hep seviyordum." Kocaman bir kaşım pilavın üstüne koydugum eti ağzıma atmıştım. Film izlemekten daha iyi bir fikirdi kesinlikle yemek yemek.
"Uyurken sana sarılmamdan hoşlanmazdın."
Elindeki çubuklarla pilavı karıştırmak dışında bir şey yapmıyordu, yemiyordu.
"Evet hoşlandığım bir durum değildi. Sana sarılmayı hep sevdim ama sadece uyurken hoşlanmazdım."
Tekrar pilavı ağzıma atmıştım. Hyunjin'in yemediğini görünce ise biraz sinirle "Hyunjin ye yemeğini." demiştim.
"Seks yaptığımız için beni daha mı fazla seviyorsun?"
"Saçmalıyorsun. Seni hep çok sevdim biliyorsun bunu. Kimseyle kıyaslanamayacak kadar değerlisin. Ailemden bile daha çok seviyorum seni. Seni kaybediyorum diye aklım çıktı benim. Sensiz kalacağım diye delirdim. Sence bir seks için mi bunlar?"
Karşımda birden ağlamaya başlamasıyla sesimin fazla yüksek çıktığını fark etmiştim. Masadan kalkıp yanına adımladım. Yüzünü avuçlarım arasına alıp akan göz yaşlarını yavaşça sildim.
"Bir tanemsin sen benim."
Ağladığı için boğuk çıkan sesiyle "Bir tanen miyim?" demişti. Sesi ve tipi o kadar komikti ki gülmeden edememiştim.
"Evet bir tanemsin."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
