15/09/2020 pazartesi:
Gözlerim dolu dolu çıktım cezaevinden. Zar zor görüş ayarlayıp sabahın köründe gelmiştim annemi görmeye. O hala bana dik durmamı söylüyordu. Oysa nasıl dik duracaktım ki? O yoktu. Onu çok özlüyordum ama o beni bu cehennemden kurtarmak için kendini böyle bir bataklığa sürüklemişti. Üstelik neredeyse yetimhaneye veriliyordum ancak beni bu dertten de annem kurtardı. Bana onbeş yıldız gizlice yaptığı tüm birikimini verdi ve okul yurduna yerleştirdi. Yurdum 8. Sınıfta deli gibi çalışıp burs kazandığım Görkem Koleji'nin yakınlarındaydı. Ve ben annemin durumu yüzünden okula geç başlamıştım. Bugün ise okulda ilk günüm olacaktı. Kazandığımda çok hevesliydim. Bir an önce başlamak istiyordum yeni okuluma ancak beni okula annemin uğurlamısını istemiştim. Gözlerimden yaş akmaması için kendimi zorlarken otobüse bindim. Boş bir koltuğa geçtim ve kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Başımı cama yaalayıp olay gecesine gittim. Yaklaşık 20 dakika sonra okula gelmiştim. Otobüsten indim ve okulun önünde durdum. Biraz okula baktım ve derin bir nefes verip okul bahçesine girdim. Görkem koleji çok şey değişti çekti hayatımda. Bunu şimdiden hissediyordum. Etraftaki sorgular bakışlatı görmezden gelerek okula girdim. Bir kızı çevirip müdür odasını sordum. Kız " Üst katta, koridorun sonunda sağda" Diyince teşekkür edip üst kata çıktım. Müdür odasına varınca kapıyı çaldım ve ' gel' denmesini beklemeden içeri girdim. Girmez olaydım! Müdür bir kadınla yiyişiyordu. Beni görünce hemen toparlandılar. Müdür öyle bir ifadeye büründü ki, neredeyse kadına ' yaz kızım, 200 torba çimento' diyecek sandım. Gülmemek için kendimi tuttum ve " Hocam, ben yeni öğrenci İnci Akay. Sınıfım neresi onu sormaya gelmiştim. Kusura bakmayın " Dedim. Müdür gözlüklerini düzeltip " Gel, kızım. İnci Akay... 9/C" Dedi. Ben " Tesekkürler hocam" dedim ve tam kapıdan çıkarken müdür " Kızım, bu gördüklerin aramızda kalırsa... " Dedi. Bende güldüm ve " Sizin ilişkiniz sizi ilgilendirir, hocam. Benden sır çıkmaz " Dedim ve çıktım. Yürürken telefonum çaldı. En yakın arkadaşım Aleyna arıyordu. " Efendim, Aley" Dedim. Aleyna " Yeni okulunu sevdin mi incir, hayırlı olsun " Dedi. Bende " Evet, çok güzel. Bakalım insanlar nasıl" Dedim. Aleyna " Kanka sankın olay çıkarma " Dedi. Biraz konuştuk ve telefonu kapattım. O sıra zil çaldı. Telefon elimde birine sınıfımı sorayım derken bir insan! (Dağ ayısı) bana çarptı. Telefonum yere düşünce bir an neye uğradığımı şaşırdım. Bir de gerizekalı özür dileyeceğine " Dikkat etsene" Dedi. Sabrım o an taştı ve " Asıl sen dikkat et geri zekalı. Önündeyim kör müsün dikkat etsene " Diye bağırdım. Sonra ise cevap vermesine fırsat vermeden aşağı indim. Sinirlerim kolisoeda gezerken 9/C sınıfını gördüm. Kapıyı çalıp içeri girdim. Ancak beni bekleyen sürpriz bambaşkaydı. Ben içeri girer girmez bir çocuk " Bu annesi katil kız" Diyip beni gösterince başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Herkes " Annesi babasını öldürmüş, annesi katil, bunun burda ne işi var" Diye fısıldaşırken ben bişey diyemeden kaldım. O an anladım, Görkem koleji benim hayatımı değiştirecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
inci
Teen Fictioninci, her liselinin yaşadığı akran zorbalığını yaşıyordu. annesi, o küçükken babasını öldürmüştü. oysa annesi sadece kendini koruyordu. bunu ise sadece en güvendiğine söylemişti. ama en büyük darbe, en güvendiklerinden gelmişti.