Bölüm 1

5 0 0
                                    

16/9/2023

Sabahın köründe okula gelmekten nefret ediyordum. Özellikle de bu okul Görkem Koleji'yse. Okula girdiğimde yine bana bakıp fısıldaşıp durduklarını görünce hemen itiraf sayfasını açtım. Muhtemelen hakkımda yeni bir yalan haber paylaşılmıştı. Benim üzüldüğüm nokta, bunları Deniz'in de görmesiydi. Deniz, geçen sene okulumuza gelen çocuktu. Karşı sınıfımızdaydı. Ama daha tanışmamaıştık. Gerçi ben onu tanıyordum ama o tanımıyordu. Bir yıldır, geldiği günden beri hoşlanıyordum ondan. Ve bunları görmeye devam ettikçe utanıyorum. Okulun itiraf sayfasına baktım
Görkem koleji itiraf
Sayfası

Selammm. Yeni bir itiraf var. Bu istiridye kabuğu okula geçen yıl gelen yakışıklı çocuğa aşıkmış, Deniz'e. Yazıkkk çok acıdım. Deniz gibi birinin kendisine bakacağını düşünüyor zavallı. Kızım sen kendini hayal evreninde falan mı sanıyorsun? Deniz kim, sen kimsin mslslsls

Yorumlar:

Şaka yapıyorsun mslslsls

Kız kafayı yemiş herhalde. O çocuk ona bakar mı?

Bizim istiridye kabuğu bir an inci sandı herhalde kendini KSLSLSŞŞS

Âdeta şoka girmiştim. Bu kadarı gerçekten fazlaydı. Bunu nasıl öğrenmiş ve söylemişlerdi? Şimdi ben Deniz'in yüzüne nasıl bakacaktım? Tamam, şimdi ona aşık değilmiş gibi yapacaktım. Bunları yalanlayacağım ve Deniz gelirse gayet rahat ve doğal davranıp bir şey çaktırmayacağım. Hiç bir şey yokmuş gibi, sanki Deniz umrumda değil gibi davranacaktım ve kantinde onu izlemeyi maalesef bırakacaktım. Üzerinde gezinen alay dolu bakışlaru umursamayıp okula girdim. Üst kata çıktım ve sknıfa girip oradaki alaycı bakışlatı ve dalga geçmelerini umursamadan çandaymı bırakıp sadece telefonumu ve cüzdanımı aldım. Sabahaltı geç kalktığım için kahvaltı edemiyordum. Aşağı kantine indim ve sıraya girdim. Çok fazla insan yoktu zaten. Üç dört kişi vardı ve en son sıra bana gelmişti. " Bir tost bir çay " Diye istediklerimi söyleyip beklemeye başladım. O sırada aşık olduğum o ses duyulunca kalbim hızlandı. " Celal abi, bana bir su verir misin? " Dedi Deniz. Nefes nefese kalmışken beni fark etti ve hiç beklediğim bir şey yaptı. Elini uzattı... Ben boş boş bakarken " Tanışamadık, itiraf sayfalarından adı düşmeyen kız. Deniz ben. Deniz Karahan" Nutkum tutulmuş şekilde bir eline, bir Deniz'e bakıyordum. Zar zor " Akay İnci" Dedim ve sonra durdum. Kahretsin! Soyadımla adımın yerini karıştırdım. İyi ki belli etme, doğal davran dedik, aptal İnci. Deniz kahkaha attı ve " Adın Ayak mı İnci mi" Dedi dalga geçerek. Ben " İnci, İnci Akay" Dedim. Sonra kaşlarım çatıldı ve " İtiraf sayfasındaki aptal yazı yüzünden benimle tanışıyorsan.. O tamamen yalan. Zaten benimle ilgili oraya yazınların çoğu uydurma. Yani gerçek değil, sana şey değilim" Diyince biraz daha yaklaştı ve kaşlarını kaldırarak " Ney değilsin? " Dedi. Böyle ona daha çok aşık olduğumun farkındamıydı acaba? Bende gözlerimi kaçırıp " Aşık... Aşık değilim sana" Son yeri söylerken inandırıcı olmak için gözlerine tekrar baktım. O ise " O haber yüzünden değil, tanışmak istediğim için tanıştım" Diyince kaşlatımı kaldırıp alay eder gibi güldüm ve " Sende zorbalayacaksın yani beni? " Dedim. O ise " Ne ilgisi var? Ben kimseyi ailesi yüzünden zorbalayacak birisi değilim. Sadece arkadaş olmaz için tanıştım, o kadar" Dedi. Bende " Tamam o zaman " Dedim ve tostum ile çayımı alıp masaya geçtim. Masaya vardığımda kendimi 'benimle tanışmak istedi' diye çığlık atmamak için zor tuttum. Çayımı ve tostumu bitirip biraz telefonla ilgilendim. Yüzümde aptal bir gülüş vardı. Zil çalınca sınıfa geçmiştik. Bu gülüş sınıftakilerin dikkatini çekmiş olmalı ki Azra " Ne o, istiridye kabuğu, pek bir neşelisin, yoksa Denizin yanından falan mı geçtin? Sizin gibi ezikler ancak ondan mutlu olur çünkü" Diye alay etti. Ben ise " Yoo, Azra. Neden böyle bir şeye sevineyim ki? Nasıl olsa yine o aptal yalan haberlerden biri bu da. Ben Denizden falan hoşlanmıyorum. " Dedim. O sırada hoca geldiği için Azra bana cevap veremedi ve kudurdu. Hoca " Evet şimdi kısa bir duyuru yapacağım, herkes iyi dinlesin" Diyince dikkatle dinlemeye başladım. Gizem hoca " Karşı sınıfla bir ödev yapacaksınız, daha doğrusu proje. İkili gruplar halinde ayırdım sizleri. Önce takım arkadaşlarınızı öğreneceksiniz ama önce... " Dedi ve düşünerek sınıfa baktı. Gözleri üzerimde durdu ve hoca " İnci, sen karşı sınıfa gidip şu kağıtları dağıt ve herkesin gruplarını söyle. Ben bu sınıfa söylerim. " Diyince bir heyecan hissettim. Deniz'in sınıfına gidecektim! Gülümseyip heyecanlı görünmemeye dikkat ederek " Peki hocam" Dedim ve kağıtları aldım. Coğrafya ile ilgiliydi proje. Karşı sınıfın kapısının önünde duyduğumda derin nefes verdim ve üzerimi, saçımı düzeltip kapıyı çaldım. "Gel" Sesini duyunca kapıyı açtım ve " Tuğçe hocam, kısa bir proje duyurusu yapabilirmiyim? " Dedim. Tuğçe hoca " Tabii, İnci gel" Diyince içeri girdim. Gülümseyip " Merhaba arkadaşlar. Beni Gizem hoca gönderdi. Bu sınıfla ortak bir proje yapacakmışız bu yüzden bu kağıtları dağıtmamı istedi. Birazdan ikili grupları okuyacağım." Dedikten sonra sırayla kağıtları dağıtmaya başladım. Hepsini dağıttıktan sonra tahtaya geçtim ve " Evet, eşleşmeleri okuyorum" Diyip kağıdı düzelttim ve okumaya başladım. " Lara, Göktuğ. Elif, Fatih. İrem, Arda. Su, Altay, yosun, yavuz. Deniz... " Dedikten sonra durdum ve ismi bir kaç kez daha okudum. Doğru okuduğuma emin olunca " Ne" Dedim. Biraz sesli söylemiş olmalıyım ki hoca " Kızım, bir sorun mu var" Dedi. Ben ise kendimi topralayıp heyecanımı gizlemeye çalışarak " Yok, yok hocam bir an sırayı karıştırdım. Deniz ve İnci, yani ben " Derken son derece gergindim. Deniz " Güzel bir ödev olacak" Diyince gerginliğin arttı. Direkt diğer isimleri hızla okudum ve kıpkırmızı bir halde dışarı çıktım.  İnanılmazdı. Deniz ile başbaşa ödev yapacaktım. Belki sonra romantik bir yemek yerdik. Film falan.. Saçmalama kızım, sil aklından şu aptal düşünceleri. Sen kim Deniz kim sakın uçma yani alt tarafı ödev yapacaksınız. Ancak kendimi durduramadım ve o düşüncelerle gülümseyerek sınıf kapısını çaldım. İçeri girdim ve yaklaşık yirmi beş dakika sonra ders bitince kantine inmek için sınıdtan çıktım. Merdivenlerden aşırı bir neşeyle inerken kendi kendime takıldım ve son dört basamak kala dengemi kaybettim. Tam düşecekken biri kolumdan tuttu. Kendimi toparlayıp merakla yardım eden kişiye baktım. Burda kimse bana yardım etmezdi ki. Ve onu gördüm. Deniz'i... Bana gülümsedi ve ben erimekle meşgulken bana " Proje için seni ararım" Dedi ve göz kırpıp gitti. Kendimi toparlayıp " Saçmalama kızım, bir adamın göz kırpmasına bile düşemezsin!" Diye kızdım. Ancak duygularım yine beni ele geçirdi ve yüz ifadem yımuşayıp aptal aşığa geri dönerken " Ama o kişi Deniz Karahan ise değil düşmek, amele sümüğü gibi yere bile yapışırım" Dedim. Ki öyle de olmuştum. Ben gerçekten de Deniz Karahan'a aşıktım. Hemde deli gibi. Bir gün onun da beni sevmesini deli gibi istiyordum. Sever misin beni? Acaba bir gün beni fark edip, benim seni sevdiğim gibi, hatta belkide daha çok sever misin beni Deniz Karahan? Çünkü ben seni çok seviyorum. . .

inci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin