inci

9. bölüm ( sezon finali)

Kahvemi alıp kantinciye teşekkür edip masama oturdum ve itiraf sayfasına girdim.

Selamm bu günün bombalarına hazır mıyız? Bugün bir arkadaşımızdan şöyle bir mesaj geldi. " Merhaba. Bütün okulun dikkatini çekmiştir ki kerem ve Deniz inci'ye çok yakın davranıyordu. Çoğu kişi bunun bir aşk üçgeni olduğunu ve İnci'nin Deniz'i seçeceğini söylüyor. Ama bence kerem inci'ye aşık değil. Çünki korumacı ve kıskanç tavrı bir aşkı andırmıyor. Bence bu işin altında başka bir şey var" Dedi. Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce bu işin altında başka bir şey mi var yoksa kerem inci'ye aşık mı?

Aman ne aşkı ya. Kim sevsin inciyi. Kerem acıyodur ona

Hiç acıyor gibi değil ama. Bence aşık

Bence değil. Sadece koruyor kızı ama başka bir aşk belirtisi, yakınlaşma yok

Bence de aşık değil

Göz devirip telefonu bıraktım. Ama aslında bu benim de kafamı kurcalıyordu. Gerçekten kerem bana karşı çok korumacıydı. Ama bu aşk gibi değildi. Çok başka bir şey vardı onda. Buna aldırmadan telefonumda gezinmeye başladım. O sıra bana takık olan kız burçak kantine girdi ve sırıtarak " Gençler, İnci'nin kısmeti açıldı galiba, baksanıza. Bütün yakışıklılatı topladı. " Dedi. Göz devirdim ve " Ne saçmalıyorsun yine Burçak? " Diye sordum. Şeyma ise " Ay gerçekten ne buluyorlar şu kızda anlamıyorum " Dedi. Ona cevap verdi SİNEM " Aşkım neden olacak. Acıyorlar işte" Diyip dudak bizde. Kendi aralarında gülüşünden ben yine göz devirdim ve önüme döndüm. Telefonumdan instagram'a girip reels izlemeye başladım. Çok geçmeden yanıma Deniz geldi.

"N'aber inci? "

" İyi Deniz, aynı. Sen? "

" İyi bende"

" Ne oldu? Bir şey mi diyeceksin ? "

" Yok ya öyle nasılsın diye merak ettim. Edemez miyim? "

Yanaklatım kızarırken " Edersin tabii. Ben bişey mi var diye.. " Derken elleri ile önüme gelen saçımı arkaya attı. Dilim tutulmuş gibi konuşamıyordum. Sadece aval aval suratına baktım. O ise bana gülüp " Önüne gelmişti, rahatsız olma diye çektim. Yanlış anlama" Dedi. " Yok yok, yanlış anlamam ben " Diye aceleyle mırıldandım. İçimden ' acaba saçımı savursamda tekrar mı çekse? ' diye geçirdim. O sırada masaya birden Kerem geldi. " Selam" Ona doğru döndüm. Denize gözlerini dikmiş bakıyordu. " Selam" Diye mırıldandım. Kerem yine her zamanki gibi Deniz'e " Bizim bir işimiz vardı. Gelsene sen" Dedi. Ama Deniz bu sefer " Ben hatırlamıyorum ve şuan farkındaysan inci ile oturuyorum. Sonra gelirim" Dedi. Kerem yumruklatını sıkıp " Ben sana hatırlatırım, gel sen" Dedi. Deniz ayağa kalkıp " Ya Kerem neden inci'ye yaklaştırmıyorsun beni? Sence de İnci'nin bilmeye hakkı yok mu? " Dedi. Kaşlarım çatıldı. Neyi bilmem gerekiyordu. " Kerem yumruklarnı daha çok sıkıp "kes sesini" Dedi. Ama Deniz susmadı " Aa neden Yoksa ince öğrenirse bir daha seninle konuşmaz diye mi korkuyorsun? " Benim keremle konuşmam gereken ne olacaktı ki? Kerem bir kez daha " Kes sesini" Dedi. Kendini zor tutuyordu. Deniz " Hadi söyle İnci de bilsin artık gerçekleri. Saklama bir şey Kerem, sen hep çok cesurum diye dolanmaz mıyın? Hadi göster cesurluğunu" Diyip bana baktı ve devam etti " ya da senin Cesaretin yoksa ben söyleyeyim İnci Kerem senin..." Tam o anda Kerem Deniz'in suratına bir yumruk indirdi. Etraf çığlık çığlığa gitti bir anda ve ben de çığlık attım. Deniz neyi itiraf edecekti? Kerem Neden bunu bu kadar sinirlenip ona yumruk atmıştı? Birbirlerinin Üstüne çıkıp birbirlerini yumruklarlarken bir kız hemen koşarak müdürün yanına gitti. Biraz sonra birkaç öğretmen onları ayırmayı başarmıştı. Müdür sinirle kantine girip "Deniz Karahanlı ve kerem kutay ikiniz de odama" dedi etrafımın yanında ağır bir sessizlik çökmüştü. Deniz ve Kerem müdürün odasına doğru gitmişlerdi. Ben de peşlerinden tabii. Onlar müdür odasına girdiklerinde Ben de kapının önünde onların çıkmasını beklemiştim. Kerem'in Neden böyle yaptığını anlayamamıştım. Deniz ne söyleyecek de Kerem bunu bu kadar sinirlenmişti onu da anlamamıştım. Kerem benden ne saklıyordu? Kerem kimdi ve neden bana bir şey dedi davranıyordu? Ben bunları düşünürken yaklaşık 5 dakika sonra Kerem ve deniz müdür odasından çıkmışlardı. İkisi birden hızla yanımdan geçip kantine doğru ilerlemişlerdi. Ben de arkalarından gitmiştim. Bir anda Kerem'in kolunu kavrayıp durdurdum ve ona bağırarak "ne yapıyorsun Sen? neden bana böyle davranıyorsun. Kimsin sen Kerem? "diye bağırdım" etrafta herkes pür dikkat bizi dinleyip fısıldaşırlarken Kerem susmuştu. Deniz de öyle .Bense bağırmaya devam etmiştim "Neden susuyorsun? kim olduğunu söyle. Deniz bana ne söyleyecekti? söyleyin artık yeter" demeyebaşladım. O sırada Kerem'e, denize ya da başkalarına ait olmayan tanıdık bir ses duydum. "O senin abin" bu ses annemin sesiydi. arkamı döndüm ve, Evet bu annemdi.