8. bölüm

6 1 0
                                    

Gene şu lanet otobüse binmiştik. Ve bu sefer kerem de vardı. Gayet sorunsuz geçmesi için neredeyse yalvarıyordum içimden. Tabii bu imkansızdı. Can'ı hırpaladığım günün üzerinden bir hafta geçmişti ama bizimkiler hala can laf atarsa bunu söyleyip dalga geçiyorlardı. Ve o günlerden birisiydi bu günde. Mert, mutlu ve Caner can'a " Sen kızdan dayak yedin, geri zekalı, çok çıt kırıldımmışsın" Falan diyip dalga geçiyorlardı. Onların bu saçma hallerine göz devirdim.  Ta ki Mutlu " Oğlum, kendinden daha zayıf ve güçsüz, üstelik kız olan birinden nasıl dayak yedin? " Diyinceye kadar. Ona döndüm ve " Neden? Bir kızdan dayak yiyemez mi? İstesem sizi de döverim. Kafamı attırırsanız daha kötü döverim. Kadın erkek ayrımcılıpı yapmayı kes ve sus" Dedim. Nehir " Harbiden, sen nasıl o kadar iyi dövüşüyorsun? " Diye sorunca ona döndüm. " Kara kuşağım ben" Dedim. Benim gayet rahat bir şekilde söylediğim şeyler herkesin gözlerini fal taşı gibi açmasına sebep olmuştu. Bir tek kerem şaşırmamıştı. Sanki biliyormuş gibi. Mert " Lan 4 yıllık sınıf arkadaşıyız ve biz bunu sınıfça yeni mi öğreniyoruz? " Dedi. Ben ise " Sormadınız ki. Ayrıca birini dövmem gerekecek bir durum olmadı. " Dedim. Kerem " Neden o dünkü çocuğu dönmedin o zaman? İstesem kurtulurdun" Ona doğru dönüp " Çünkü o bambaşka bir şey o anki şokla ve telaşla ne yapacağımı bilmedim. O an hiç bişey yapamayacak kadar korktum çünkü " Tebessüm etti ve " Korkma sorun yok. Bak şikayet ettik ve okuldan gitti" dedi. Başımı salladım. Deniz " Ah ben olacaktım orada " Diyince heycanlandım. " Ne yapardın ki? " Diye sordum. " Onu sağ koymazdım, o kesin" Diyince önüme dönüp sırıttım. O an Kerem'in Deniz'e öldürücü bakışlarını hissettim. Bu bakışları bir kaç kez daha yakalamıştım. Ne oluğunu bilmiyordum ama sanırım bu ikili tanışıyordu. Yoksa durup dururken bu kadar sinirlenmesi imkansızdı. Nerden tanıştıklarını bilmiyordum ama arkadaş değillerdi bu kesindi. Can " Hadi Deniz neyse de sen niye koruyosun bu kızı bakalım kerem? Sen yeni gelmedin mi okula? Sanki bayadır tanıyomuşsun gibi" Diyip güldü. Kerem hışımla ona dönüp " Sana ne lan puşt dön önüne " Dedi. Devran arkadan " Yoksa asosyal kızımızın kısmeti mi açıldı? " Diyince şokla ona döndüm. Kerem bir anda yerinden fırlayıp " Kimsin lan sen, doğru konuş piç" Diye bağırarak devranın üzerine atladı. Zaten okula gelmiştik. Hocalar ve şöfor Kerem ile Devranı ayırdı. Bizde sınıflara doğru yürümeye başladık. Sıkıcı bir fizik dersi bizi bekliyordu.

            ▀▄▀▄▀▄▀▄ ▄▀▄▀▄▀▄▀

Öğle arası olduğu için kantine indim ve boş ile kahve alıp masaya oturdum. Kerem ve Devranın kavgasının üzerinden 2 gün geçmişti. Ama aynen Can'ın dediği gibi Kerem sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi davranıyorlardı. Sürekli beni kırumak ve kollamak peşindeydi. Bana çok yakın ve iyi davranıyor, hakkımda bir şeyler öğrenmeye çalışıyordu. Bu çok garip gelmişti çünkü sadece bana karşı böyle şeyler yapıyordu. Deniz bana yaklaştığı zaman gıcık olmasına anlam veremiyordum. Ama benden hoşlandığını da düşünmüyordum. Masamda otururken birden Deniz sandalye çekti ve " N'aber? " Dedi. Gülümsememeye çalışarak " İyi, senden n'aber? "Dedim. Cevap olarak göz kırptı. Çok güzel göz kırpıyordu. "Ee nasıl gidiyor" Diye sordu ben düşüncelere dalmışken. Ona döndüm ve " Aynı, değişen bir şey yok" Dedim. Sonra aklıma gelen şeyle durdum ve " Kerem ile nerden tanışıyorsunuz" Diye sordum. Anında gözlerini kaçırdı. Sonra tekrar bana bakıp " Eskiden beri tanırım, bir konuda anlaşmazlık yaşadık, kerem salaklık yaptı ve görüşmeyi kestik. " Diye cevap verdi. Ne olduğunu tam anlatmayacağını anlamıştım. Biraz sonra kantine kerem girdi ve " Deniz, bir baksana sen, dilek hoca çağırıyor" Dedi. Dilek hoca bugün okulda değil di ki. Deniz gitsin diye yspmıştı ve Deniz bunu anlamış gibi kalkmıştı. " Göz kırpıp görüşürüz dedikten sonra kantinden çıktı. Kerem yanıma gelip " N'aber? " Diye sorunca ona döndüm. " İyi. Ama Denize neden böyle davrandığını anlamıyorum. Aranızda ne var? " Diye sordum. Bana alaycı bir bakışla cevap verdi " Bir ilişkiye başlamak üzereyiz ama onu kırdım galiba. Çiçek alsam batışır mıyız ki? " Dedi. İstemsizce kıkırdadım ve " Ciddiyim ben " Dedim. Kerem " Önemli bir şey değil, boş ver" Dedi. Ben ise direttim" O ne zaman yanıma gelse, benimle konuşsa bir şey uydurup araya giriyorsun, neden? " Dye sordum. O ise sadece omzuma dokundu ve " Zamanı gelince öğrenirsin " Diyip gitti. Neyi öğreneceğimi bilmeden, soru işaretleri ve belirsizlikler içinde bıraktı beni ve gitti.

inci Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin