"Herkes nereye gitti?" Takemichi koca bir haftayı arkadaşlarının doğum gününü unuttuğunu düşünerek geçirdiği için biraz kırılmıştı. Odasını paylaştığı Hakkai'nin de alelacele hazırlandığını görünce meraklanıp yanına sokulmuştu.
"Senin haberin yok mu?" Ciddiyetini ve yüz ifadesini korumaya çalışarak aynadan arkadaşının masum ifadesini izledi. Hiçbir şey belli etmedikleri için mutluydu.
"Ne oldu ki?" Takemichi içinde oluşan huzursuzlukla birlikte arkadaşına biraz daha sokuldu. Hakkai içten içe yanaklarını mıncırmak istese bile kendisini kontrol etmesi gerekiyordu.
"İnupi-kun, Koko'yla kavga etmiş. İki gözü İki çeşme Chifuyu'yu aradı. Sanırım ayrılmışlar." Hakkai sahte bir üzüntü ifadesi takınıp arkadaşının da tepkilerini kontrol etti.
"Gerçekten mi? Ne olmuş ki?"
"Hiç bilmiyorum. Gidince öğrenirim."
"Dur bende geleyim. Bekle İki dakika."
"Tamam hadi çabuk hazırlan." Takemichi hızlı adımlarla dolabına yönelirken, Hakkai ona çaktırmadan başlama butonuna basarak arkadaşlarına haber gönderdi.
"Neredelermiş biliyor musun?" Takemichi aceleyle giymeye çalıştığı pantolonun düğmesini kapatmaya çalışırken Hakkai sıradaki yalanı için hazırdı.
"İstasyona giderken bir tane park var ya hani, adını bilmiyorum oradalarmış."
"Ha tamam bildim. Okulun karşındakini diyorsun."
"Evet."
"Çıkalım hadi." İkili koşar adım evden çıkarak merdivenleri hızlıca indiler. Gidecekleri yer çokta uzak olmadığı için bir kaç dakika içinde parkın kapısından içeriye girmişlerdi.
"Bu taraftan." Hakkai her şeyden habersiz arkadaşının kolundan tutup yönlendirirken diğer herkes sabırla onların gelmesini bekliyordu.
"Oradalar." Takemichi arkaları dönük arkadaşlarını göstererek Hakkai'yi peşinden gelmesi için asıldı.
"İnupi-kun." Takemichi arkalarından yaklaşıp elini uzattığı anda konfetiler patlatıldı. "İyi ki doğdun minik mantar." Seishu kollarını sıkıca arkadaşına sararken Takemichi şok içinde gözlerini arkadaşlarının üzerinde gezdiriyordu.
"Kötü şaka için üzgünüm." Seishu dudaklarını büzerek geriye çekilirken Takemichi gözleri dolmuş ağlamaya hazırdı. Kisaki ve diğerleri pastayla birlikte yanlarına gelirken Chifuyu omuzlarından tuttuğu arkadaşını onlara çevirdi.
"Unutmamızı bekleme. İyi ki doğdun."
"Teşekkür ederim." Takemichi firar eden bir kaç damla gözyaşını silip önce dilek tutarak pastasının mumlarını söndürdü. Chifuyu arkadaşını sıkıca kucaklayarak heyecanını almaya çalıştı.
"Pastayı suratına yapıştırmak istiyordum ben aslında."
"Hanma'nın doğum gününde bu dileğini gerçekleştirelim." Kisaki gözlerini devirerek yorumunu dile getirirken Kokonoi son olanlardan sonra kendisine gıcık kaptığı için hevesle öne atıldı.
"Lütfen benim yapmama izin verin."
"Hayranlarım çok."
"Salak." Takemichi burnunu çekerek kollarını arkadaşına daha sıkı sardı. Kendilerini gülümseyerek izleyen Kazutora'yı fark edince gözleri bir süre onun üzerinde takılı kaldı.
Her ne kadar Baji ve Kazutora planda gelmeyecek olarak bilinse de son dakika karar değişikliği yaparak katılmışlardı. O da Baji'nin Shibuya'daki alt komşusu Chifuyu'nun Tokyo'da yeniden komşusu olarak karşı dairesine taşınanlardan biri olduğu içindi. Yeni komşularının kim olduğunu öğrenmek için tanışmaya gitmediğinden bir gün öncesinde rastgele apartman girişinde karşılaşmışlardı.
Takemichi arkadaşlarının hediyesini kabul ederek her birine sarılıp teşekkürlerini sundu. En sona kalan Hanma çekingen adımlarla yaklaşıp küçük hediye paketini uzattı.
"Ben beş parasız bir adamım. Diğerleri gibi öyle büyük güzel bir şey alamadım. Ama elim boş gelmemek için gittim yarı zamanlı işlerde çalıştım. Umarım beğenirsin."
"Saçma sapan konuşma. Hediyenin bir önemi yok. Yanımda olmanız yeter."
"Varoş varoş konuşma yine."
"Salak."
● ● ●
"Ah!"
"Ne oldu? İyi misin?" Mitsuya gözünü tutan bedenin yüzünde gözlerini gezdirerek ne olduğunu anlamaya çalıştı.
"Gözüme bir şey kaçtı." Chifuyu acıyla yüzünü buruşturarak parmağını gözüne sokmaya çalıştı. "İzin verde bakayım." Mitsuya tabağını kenarıya bırakıp başını tuttuğu bedenin yüzünü kendisine çevirdi.
Hakkai en başından beri birbirlerine yakın davrandıkları için aralarında bir şeylerin olduğunu düşünerek kaşlarını çattı. Morali yavaş yavaş bozulurken içten içe öfkeyle dolup taşıyordu.
"Tamam aldım." Mitsuya serçe parmağına yapışan küçük çakıl parçasını gösterirken Chifuyu gözünü ovuşturarak rahatlatmaya çalıştı.
"Küçücük bir şey nasıl da yaktı canımı."
"Göz biraz hassas maalesef."
"Teşekkür ederim." Diğer taraftan Draken'de kendi arkadaşının bakışlarından hoşlanmadığı için morali dibe çökmüştü. Takemichi tatlı ve hoş bulduğu için arada kaçamak bakışlarla Kazutora'yı yokluyordu.
"Saat epey geç oldu. Gidelim hadi." Draken arkadaşlarını toplamaya çalışırken Mikey karşı çıkarak biraz daha kalmak istedi. Kazutora'nın meşhur ilk görüşte aşk sözünü Takemichi'de yaşıyordu.
"Bence de gidelim. Hava soğudu zaten." Hakkai ayaklanarak eşyalarını toplarken diğer herkeste onunla birlikte ayaklanıp çöplerini ve eşyalarını topladılar.
"Geldiğiniz için teşekkür ederim." Takemichi sıcak bir gülümseme sunarak yeni arkadaşlarına veda ederken Seishu bu gece eve gelmeyeceğini söyleyip Koko ile birlikte ayrılmıştı.
_________________
Tamda istediğim gibi gidiyor 💪🏻
![](https://img.wattpad.com/cover/358076517-288-k881712.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
近所の人 | TokRev
FanficBelirlediğim çiftlerden sonra lütfen başka bir karakteri yazarak şuydu buydu demeyin. Adı üstünde BL kitabı ve yorum yaparken lütfen buna dikkat edelim şimdiden teşekkürler ^^