"Sen iyi misin?" Seishu yatağında dönüp duran arkadaşı için endişelenerek bakışlarını Chifuyu'ya çevirdi. Hava almaya diye çıktıktan sonra garip davranmaya başlaması oda arkadaşı Seishu'nun dikkatinden kaçmamıştı.
"Aptal gibi davranıyor." Chifuyu sinirle soluyarak sulu gözlerini tavana dikti. Draken'e karşı gerçekten bir şeyler hissettiğinden emin olduktan sonra geceler onun için rahatsız edici olmaya başlamıştı. "Tabi bende."
"Kim? Ne anlatıyorsun sen acaba?" Seishu uzandığı yatağından doğrularak arkadaşına doğru dönük oturdu. Bir şey anlamadığı için gizemli konuşmalarından hiç hoşlanmıyordu.
"Draken aklımı çok karıştırıyor. Ne yapmam gerektiğinden emin değilim."
"Oha! Ne?"
"Bağırma lütfen." Chifuyu diğer arkadaşlarının sesleri duymuş olmasından endişelenerek yatağından aceleyle fırladı. Seishu şok içinde gülme krizine girerken Chifuyu yalnızca gözlerini devirebildi.
"Sen ciddi misin?" Seishu heyecanla arkadaşının yanına ayaklanıp sık boğaz etmek için sıkıştırdı.
"Sessiz ol lütfen."
"Ne zamandan beri? Neden bana söylemedin?" Chifuyu omuzlarını düşürerek derin bir nefes soludu. Böyle devam etmek istemediği kesindi.
"Önce emin olmam lazımdı."
"Yani?" Seishu heyecanla duyacağı cevabı beklerken arkadaşının kızaran yanaklarından cevabı söylemesine gerek kalmamıştı.
"Aşık oldum."
"Sonunda." Seishu sessiz çığlıklar atmaya çalışarak sevinçle arkadaşının boynuna sarıldı. Chifuyu neden bu kadar sevindiğini anlayamasa da tahmin yürütebilirdi.
"Aşksız öleceksin diye çok korkuyordum. İki en yakın arkadaşımı birlikte görmek için sabırsızlanıyorum."
"Hemen sevinme derim. Belki sevgilisi var. Ya da hoşlandığı başka biri."
"Öğreniriz." Seishu telefonunu göstererek Chifuyu'ya küçük çaplı bir kalp krizi geçirtti. Mesaj atmasını ya da aramasını istemiyordu.
"Seishu hayır. Bir şey sorma çocuğa. Zaten yeni geldi işten. Uyumuştur."
"O daha uyumaz. Hem niye panikliyorsun ki?"
"Ne istiyorsan onu yap." Chifuyu hızlı adımlarla yatağına geçip uyumak için uzandı. Uyuyabileceğini sanmıyordu ama yine de denemekten zarar gelmez.
● ● ●
Seishu
Evde misin?Draken
Evet biraz önce geldim
Neden sordun?Seishu
Sana sormam gereken
bir kaç soru var ^^Draken
Gece gece ne geliyor yine?
Neyse gönder bakalımSeishu
Ben sap olduğuna eminim
Ama yine de sormak istiyorum
Manitan var mı?Draken
Ne alaka şimdi?Seishu
Evet ya da hayırDraken
3 kişiyi aynı anda yürütüyorum
Haberin yok mu senin?Seishu
Dalga geçme lütfenDraken
Sen benim sevgilimin olup
olmadığını ne yapacaksın?Seishu
Sana manita yapacağım
Çok sap kaldınDraken
Ben almayayım sağol
Kendi kendime iyiyimSeishu
Hala sapsın yani :)Draken
Evet İnui
Soruların bitti mi?
Ona göre uyuyacağımSeishu
Geç kaldın
Tavuk seniDraken
Saat gecenin biri
Farkında değilsenSeishu
Daha çok erken işteDraken
Sana iyi geceler o zaman
Benim işim gücüm var
Uyumam gerekiyorSeishu
İyi geceler tavukcum :)● ● ●
"Nasıl geçti geceniz?" Takemichi heyecanla ceketini çıkarıp yatağının üzerine bırakırken Hakkai buruk bir mutlulukla arkadaşının sevincine ortak olmaya çalışıyordu.
"Güzeldi. Bana ailesini anlattı. Anladığım kadarıyla kalabalıklar." Hakkai arkadaşının kalabalık bir aile ortamına ihtiyacı olduğunu zaten biliyordu. Bu yüzden Takemichi adına mutlu olmuştu.
"Çok sevindim. Umarım birlikte güzel anılar biriktirirsiniz."
"Teşekkür ederim Kai." Takemichi heyecandan birbirine dolanan elleri yüzünden kıyafetlerini daha sonra düzenlemeye karar verip kenarıya bıraktı. Kendisi mutluydu evet, ama Hakkai'nin neden üzgün olduğunu merak ediyordu.
"Peki senin neyin var? Seni üzen şey ne?" Takemichi arkadaşının yanına oturarak parlak gözlerini arkadaşının buruk ifadesinde gezdirdi.
"Saçma sapan davrandım. Utanıyorum bu yüzden."
"Hayır. Sorunun bu olmadığına eminim Kai."
"Başka bir şey yok." Hakkai her ne kadar saklamaya çalışsa bile Takemichi biliyordu. Zaten sulu gözleri ve titreyen sesi yalan söylediğinin bir kanıtıydı.
"Kendini içine kapatma lütfen. Kapalı kutu halinden çık artık." Takemichi elini arkadaşının sırtına yerleştirerek üzerindeki panik havasını dağıtmak için sıvazladı.
"Bana anlatabilirsin. Her zaman senin yanındayım."
"Biliyorum." Hakkai gözyaşlarına boğulurken Takemichi etrafa bakınıp peçete rulosunu nereye koyduğunu görmeye çalıştı.
"Kai ağlama lütfen." Takemichi avucuna sıkıştırdığı bluzunun koluna arkadaşının gözyaşlarını silerek artık kendisini açmasını bekledi.
"Ben çok aşık oldum Takemichi."
"Gerçekten mi? Kime?"
"Mitsuya."
"Karşı komşumuz Mitsuya?" Takemichi şaşkınlık içinde arkadaşının yüzüne bakarken Hakkai yalnızca başıyla onaylayabildi. Şansının olmadığını düşünerek kendisine acı çektiriyordu.
Takemichi için ise tüm olay örgüsü artık bir anlam kazanmaya başlamıştı. Hakkai'nin neden Chifuyu'ya gereksiz bir duvar örmeye çalıştığı gibi.
___________________
Bölümleri daha uzun tutmalıyım :<
(İnternetim yok dönünce yorumlara bakarım ^^)
![](https://img.wattpad.com/cover/358076517-288-k881712.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
近所の人 | TokRev
FanficBelirlediğim çiftlerden sonra lütfen başka bir karakteri yazarak şuydu buydu demeyin. Adı üstünde BL kitabı ve yorum yaparken lütfen buna dikkat edelim şimdiden teşekkürler ^^