Selammmm
Dakikalar sonra el freninin çekilmesiyle arabanın durduğunu anlayıp kafamı koyduğum yerden kaldırdım ve Umut'a baktım. Umut gülümsedi ve "Geldik, istersen içeriye girebiliriz ama diğerleri daha gelmedi yani içerisi biraz soğuk olabilir ve üşüyorsan diğerleri gelene kadar arabanın içerisinde durabilirsin" elini uzattı ve arabanın klimasını çalıştırdı, sıcak hava ilk başta yüzüme sonrasında saçlarıma, kollarıma, bacaklarıma indi tenimde dolaşan sıcak hava beni olduğum yere daha da bastırdı. "Arabada kalmak istiyorum" diye mırıldandım, tekrardan yüzümü ve vücudumu cam tarafına döndürüp kafamı cama yasladım, sıcak hava ile daha da mayışan vücudum "Tamamdır ufaklık" dedi ve güldü, ya da ben öyle sandım. Sonrasında üzerimde bir ağırlık hissettim, ve onun kokusu doldu burnuma. Dakikalar geçmişti ve ben sıcaklıktan dolayı terlemeye başlamıştım bile, koltukta doğruldum ve yan tarafıma baktım Umut yoktu, "Umut?" ses gelmedi, "Umut?" sesim biraz daha yüksek çıkmıştı bu sefer fakat yine ses yoktu. Kalbimde bir çarpıntı hissettim ve daha fazla terlemeye başlamıştım. Bakışlarımı dışarıya çevirdiğimde, o ve diğerleri görüş açıma girdi. Rahatlamıştım. Elimi kapının kilidine götürüp kapıyı açtım. Soğuk hava direk olarak yüzüme çarptığında terlememden dolayı daha fazla üşüdüm. Dakikalar öncesinde üzerime örttüğü ceketine sarıldım ve dışarıya çıktım. Birkaç adım atıp Umut'un yanında durdum, kafamı biraz kaldırıp yüzüne baktığımda onunda bana baktığını fark ettim "İyi misin?" diye bir soru yöneltti bana "Evet, yani az önceki hâlime göre daha iyiyim" gülümsemeye çalıştım. "Abi vallahi o adam maldı amına koyayım." Hürkan'ın sesini işittim ve ona baktım. "Evet amına koyayım Demet'e nasıl bakıyordu orospu çocuğu" Ali'nin sesiyle Ali'ye döndüm "Kimden bahsediyorsunuz ya? Ben birşey mi kaçırdım?" "Yok ya siz gittikten sonra bir tane adam geldi yanımıza saçma sapan sorular sordu sonra bizde kalkıp geldik." Emre soruma cevap verdiğinde tüylerim diken diken oldu ve vücudumdan tekrar bir ülperti geçti. "İyi misin sen" Umut'a baktım "Evet iyiyimde üşüdüm ben. İçeriye mi girsek?" "Melek'e katılıyorum bende üşüdüm içeriye girelim artık." Sena'nın sesiyle Sena'ya bakıp gülümsedim, o da benim gülümsememe karşılık verdiğinde çoktan merdivenleri çıkmaya başlamıştık. Bu ağaç ev gibi şeyin kapısına geldiğimizde kapı büyük bir gıcırtı ile açıdı ve biz içeriye girdik. İçerisi çok tatlı bir şekilde dizayn edilmişti, birkaç adım atıp iki kişilik koltuklardan birine oturdum, Umut'da yanıma oturdu. "Abi bu ne ya bu eve en son kim geldiyse ebesini ellemiş amına koyayım." Emre'nin söylenişi karşısında gülemeden edemedim ve sonrasında Umut'a baktım o da bana bakıyordu. Biraz kulağıma eğildi "Çaktırma eve en son ben geldim." Bunu dediği an daha fazla güldüm, Umut'da bana ters bir bakış attı, bende gülmeyi kesip ona bakmaya devam ettim. Diğerlerinin geldiğini düsünerek kapıya baktığımda, daha önce görmediğim üç tane kız girdi. İlk giren en uzunlarıydı, siyah saçları vardı omuzlarından aşşağıya doğru iniyordu ve belinin biraz üzerinde bitiyordu, buz mavisi gözleri ile bütünleşen beyaz teni ciddi anlamda onu aşırı nefes kesici bir hâle getiriyordu. Altında siyah bol bir kot üzerinde siyah bol bir tişört vardı. Onun arkasından odaya giren kız ilk kızdan biraz daha kısaydı, o rahatına düşkün biri olmalıydı çünkü onun üzerinde eşofman tişört vardı ve sanki zorla getirilmiş gibi bir hali vardı. Açık kumral saçları ve kahferengi gözlerinin birleşimi ciddi anlamda mükemmeldi. Ve en arkalarından odaya giren. Büyük bir ihtimal en enerjikleri bu kızdı hepsi somurturken bu kız gülerek içeriye girmişti. Üzerinde sweatshirt altında eşofman vardı, sonbahar'ı anımsatan gözleri, kahverengi saçları ve bembeyaz bir teni vardı. Ama bu kız diğer kızlardan daha kısaydı ve kesinlikle çok tatlı bir insandı. İçeriye ilk giren kızla birkaç saniyelik göz göze geldik, ve direk olarak gözlerimi ondan kaçırdım. Bunu neden yaptım? Umut'a biraz yaklaştım "Bunlar kim?" o sırada diğerleri içeriye girdiler ve hepsinin elleri arkalarındaydı. "Direk olarak bize sorabilirdin kim olduğumuzu." gözlerimi o kıza çevirdim ve bana samimi bir şekilde gülümsediğini gördüm. Bende gülümsemesine karşılık verdim. "İsmim Gece ve..." "Benim kız arkadaşım." cümlesini tamamlayan Hürkan'dı ve elini arkasından çıkartmış ve Gece'ye çikolata uzatıyordu yani hepsi kız arkaşlarına -yani bende kız arkadaşlarına- çikolata veriyordu "Ben Kumsal" sesin geldiği tarafa döndüm, bu kız evden zorla getirilmiş gibi duran kızdı, ve o soğuk görüntüsü gitmiş karşımda küçük bir çocuk gibi Emre'nin kollarında çikolata yiyordu. "Evet bu görünüşüne böyle bir ismi var. Bu arada ismim Doğa." bu ses o çok tatlı görünen kızdan geliyordu, o da Erkan'ın yanında oturmuş çikolata yiyordu. Erkan elini Doğa'nın omzuna atmış ve omuzlarından çekerek Doğa'yı biraz daha kendine yaklaştırmiştı. Daha sonra büyük bir gülme sesi geldi "Abi bu adam bile çikolata veriyorsa.." Emre'nin sesi dalga geçer gibiydi "Umuttt vay senin halineee" Emre'nin cümlesini devam ettiren Hürkan olmuştu ve herkes gülüyordu bende saf saf onlara bakıyordum "Al ulan" Kaan bize bir tane çikolata fırlattı "Gavat gibi kalma." ve tekrar gülüşmeler. Umut çikolatayı açıp bana uzattı "Al bakalım ufaklık" ona saf saf baktım "ne ufaklığı be" "Melek cidden buna mı takıldın?" "Evet, buna takıldım" ağazımı tekrar açtığım sırada çikolatayı ağazıma koydu. Sinirle ona bakyım ve çikolatayı çiğnemeye başladım ve paketi elinden aldıp çikolatadan birkaç ısırık daha aldım "Bende yicemm" "Al" diyip çikolatayı ona uzattım "Al ye gavat"
~Gece
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bekle Dedi Gitti
FanfictionÇocukluk arkadaşı olan Umut ve Melek hep beraber oyun oynarlar birbirlerinin evine giderlerdi birbirlerinden hoşlanıyolardı tabi birgün Melek taşındı ama Umuta tek kelime söylemeden yıllar sonra sahilde karşılaştılar.