Sessizliğin Sırları

29 3 0
                                    

Zihnimde yankılanan sesler susmak bilmiyordu. "Ell, lütfen bunu yapma. Yalvarırım bana zarar verme" diye bağıran ses. Bunu Eflia için yapmıştım. Aylar hatta yıllar boyunca yaptığım şey için pişmanlık duydum. Kendi kalbim bile benden nefret ederken, Eflia için mücadele etmeye çalıştım. Senelerdir abisi peşimdeydi, biliyordu yaptığım şeyi. Fakat bulamıyordu beni. Yine de korkuyordum, bana bir şey olursa Eflia ne yapacak diye korkuyordum. O benim kadar cesur değildi. Korkardı, ağlardı, anne diye sayıklardı, babasının bir gün gelip onu koruyacağını düşünürdü. Bu yüzden kendimi korumam lazımdı. Cesur olmak zorundaydım. Hayatım boyunca tek başıma mücadele etmem gerekiyordu.

Uyandığımda odamda yatıyordum. Sanırım tansiyonum düşmüştü ve bayılmıştım. Etraftaki ışıklar gözlerimi kamaştırıyordu. Fakat başımı çevirdiğimde karşımda Alastor'u görmeyi beklemiyordum. Meraklı bir şekilde bana bakıyordu. "Sonunda uyandın. İyisin değil mi?" meraklı sorusu beni şaşırmıştı. "İyiyim. Sen ne yapıyorsun burada?" diye sordum ifadesiz bir şekilde. "Merak ettim. Teşekkür etmen gerekir aslında ama neyse." dedi, trip mi atıyordu? "Teşekkür edecek bir şey göremiyorum." dedim ve yatakta oturmak için doğruldm. "Tamam, iyi olduğun belli. Eski enerjin yerinde." dedi ve az önce kalktığı yere tekrar oturdu. "Ne yapıyorsun? Tamam uyandım bak, artık gidebilirsin." dedim. "Yok, sen şimdi yine bayılırsın falan uğraşamayız. Koskoca Seria'da hizmetçi faciasının yaşanmasını kimse istemez." diye söylendi imalı imalı. Derin bir of çekip ayağa kalktım. Lavaboya gitmem lazımdı. İlerlerken başım döndü ve yere düşmek üzereyken Alastor hemen yanıma gelip beni tuttu. Refleksleri iyiydi sanırım. "Ben sana demiştim. Dikkat etmen lazım." dedi ve narin bir şeyi tutar gibi tuttuğu kollarımı yavaşça bırakıp geri çekildi. "Teşekkür ederim." dedim eteğimin ucunu düzeltirken. "Senden de teşekkürümü aldığıma göre gidebilirim. Yine de dikkat et." dedi ve odadan çıktı.

Uyumaya çalışıyordum ama olmuyordu. Aklımdaki o görüntü gitmiyordu. Yıllar sonra, saatler önce tam karşımda duruyordu. Odamdan çıkıp bahçeye gittim. Davet hâlâ devam ediyordu. O zaman bayılalı sadece bir kaç saat olmuştu. Az önce yanımda olan Alastor, siyah takım elbisesi ve kusursuz siyah saçları ile masaların orada birileri ile konuşuyordu. İlerledikçe etrafımda o kızı görmeyi bekliyordum ama görünürde yoktu. Alastor beni görünce hemen yanıma geldi. "Ne işin var Suira? Sana odada dinlenmen gerek dedim." dedi. Kızgın görünmeye çalışıyordu ama telaşını gizleyemiyordu. "Uyuyamadım, zaten iyiyim." dedim ve etrafıma bakmaya devam ettim. "Kime bakıyorsun?" diye sordu aniden. "Bayılmadan önce, senin yanında siyah saçlı bir kız vardı. Nerede o?" diye sordum meraklı gözlerle. Şaşırmışa benziyordu. "Onu tanıyor musun?" dedi. Bende, "Sanırım." dedim sessizce. "Arka tarafa gittiğini gördüm en son. İstersen seninle gelebilirim." dedi. "Yok giderim ben, sen eğlenmene devam et". dedim ve arka bahçeye doğru yürümeye başladım.

Evet buradaydı. Arkası dönük şekilde duruyordu. Ama birileri ile konuştuğu belliydi, sesi geliyordu. Nasıl olurdu? Bu ne büyücüsüydü de dirilmişti? Onu ben öldürmüştüm. Ellerimle, evet emindim. Büyücü bile değildi aslında. Vampir olduğu için kolayca öldürmüştüm. Öldürmek zorunda kalmıştım. Aklımı karıştıran soruları bir kenara bırakıp yüzleşmek için yanına doğru ilerledim. Yanındaki arkadaşları oradan ayrıldı ve o da arkasını döndü. Aynı kişiler, farklı yaşlar. Onun da beni hatırladığını biliyordum. Beni görmesi ile yüzünde olan gülümsemesi silindi. Kaşları çatıldı. Tam karşısında, aramızda az bir mesafe kalana kadar yürümeye devam ettim. "Rachel Carney." dedim. "Eleanora Worker." dedi aynı ifade ile. "Nasıl oldu bu? Sen yani nasıl hâlâ yaşıyorsun?" diye sordum en kısık sesimle. "Sana şuan söyleyecek o kadar sözüm var ki ama nefretime bile değmezsin. Yine de oyunumuzun sonunda ben kazandığım için -sana göre- acı olan gerçekleri anlatacağım."

Şatoda sessiz bir yer bulup oturduk. Rachel direk söze girdi. "Sen boğazımı halatla sıkıp beni suda boğarken, o sırada seni kandırmak için ölü taklidi yaptım. Çünkü daha fazla acı çekmek istemiyordum. Sen inandın ama yinede kontrol ettin. O sırada gerçekten nefes alamamıştım ve kalbimin durduğunu hissetmiştim. Beni denize atıp 'Özür dilerim Rachel.' diye bağırmıştın. Kayalıklarda bir kaç dakika yerde yattığımı hatırlıyorum. Daha sonra nefes almaya başladım. Ve o günden sonra gerçek bir vampir olduğumu öğrendim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNTİKAM ATEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin