5.Geçmiş

37 11 13
                                    


Neden bilmiyorum ama kırgın hissediyordum. Pişmanlık kırgınlıkla birleşmiş vücudumu kavramıştı adeta. Güven sen ne garip bir şeysin. Bin kişi ile kazanılsan da bir kişi bir taş çekince bütün denge bozuluyor. Çocukluğumuza bunların başımıza geleceğini söylesem eminim inanmazlardı...

Günlerden cumartesi, en sevdiğim gün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Günlerden cumartesi, en sevdiğim gün. Toprak ile beraber Peter Pan izlerken sarma yiyorduk. "Toprak, senin en sevdiğin gün ne?" Bir yandan sarmayı ikişer ikişer ağzına dolduruyordu. "Pazartesi biricik." Yüzümü buruşturdum. "Iıy ama Toprak o gün okul vaar" Bir iç çekti. "Zaten o yüzden seviyorum Biricik."

Homurdandım ve kollarımı önüme bağladım. "Neden kii" Düşündü ve yüzünde hafif bir gülümseme oldu. "Çünkü İngilizce var" Dedi mutlu mutlu bense şu an Toprağın üstüne kusmak istiyordum. "Sen bir ineksin Topraak" Söylediğime aldırış etmedi ve televizyona döndü.

"Topraak" Bu sefer sesini yükseltti. "Efendim efendim Biricik, bi filmi izletmedin." Dudak büzdüm. "Tamam sustum bir daha da konuşmayacağım" Ve ona kafamı çevirdim.

"Hiç mi?" Çenemden tutarak ona bakmamı sağladı. "Hadi ama Biricik, öyle demek istemedim. Hadi sor bakalım" Kaşlarımı çattım. "Sen bi zorbasın Toprak" Dediğime güldü,şu an onu ısırabilirdim. "Susmazsan küçücük minnacık dişlerimi koluna dokundururum. " Kaşlarını çattı ve konuyu değiştirmeye çalıştı, çünkü ısırırsam iki gün moraracağını o da biliyordu. "E sorunu sormadın Biricik."

-Neden bana Biricik diyorsun Topraak

+Çünkü sen benim bir tanemsin Biricik..

Daha fazla konuşmamak için çatalına bir kaç tane sarma batırıp hepsini bana artık sus edasıyla yedirdi.

"Baban uyuyor, uyandırmak istemedim. Telefonun kapanmasını bekledim ama ısrarla arayınca açtım"

Boğazımı temizledim ve içimden kendime sayıp sövüyordum. "T-teşekkürler, sadece gün boyu aramadığı için endişelendim."

Bir anda kahkaha attı ama nedenini anlamadım. "O kadar gözü dönmüş desene" Dedi. "Anlamadım? Ne demeye çalışıyorsun?" Boğazını temizledi ve bir anda ciddileşti. "Levent amcayı ben dün benim evime getirdim. Köpeğimle iyi anlaştılar, yani biraz fazla iyi anlaştılar da... Gün boyu onunla ilgilendi."

Doğruydu, babam köpekleri çok severdi ve gördüğü yerde sevmeye kalkardı. "Sanırım yıllardır almadığım köpeğin hasretini gideriyor."

Duraksadı. "Özlemiş... En azından özlemini gidere biliyor, ne mutlu" Bunları derken onun da özlediğini anlayabiliyorum. Eskiyi, annesini, geçmişi, mutluluğu, masumluğu...

KARANLIK MESAFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin