17 bölüm-Şile'deki romantik anlarımız

679 63 16
                                    

Mert
Evimin önüne geldiğimizde bizi kardeşim karşıladı. Afra'da gözle görülür şekilde heyecanlı olduğunu fark ettim. Yanında olduğumu belirtmek için elimi sırtına koydum. Eve girdiğimizde annem ağlamaya başladı. Uzun zamandır birbirimizi göremiyorduk. Hemen sıkıca sarılıp öpüştük. Afra da annemin babamın elini öpüp, ailemle tanıştı. 
Mertin annesi: Allah sizi korusun, hep multu olun. Oğluma daha önce de söyledim, gelin buraya tanışalım, nasip bugün olmuş.

A:Mert bayram için böyle teklifi sununca, çok sevindim zaten.

Babası: Iyi ki geldiniz. Yoruldunuz mu? Senin annen, ailen nasılmış kızım?

A:Sağolun, çok şükür iyiler. Onları da ziyaret ettik. Öyle, biraz yorulduk, Mert arabayı kullanmıştır, belki uzanmak ister.

M:Yok yok, evimizi, etrafını sana gezdireyim.

Babası: Tabikii oğlum.

Annesi: Hiç yediniz mi? Hep birlikte öğle yemeği yemeyi planladık, abilerin ve yengeler geliyor. 

M: Yemedik annecim, olur. Senin ellerinden özledim. Oh sultanımm.

Afra'ya evimizi gezdirdim. Abilerim, yengelerim geldiğinde onlarla da tanıştırdım. Annemin yemeklerini çok özledim. Yemekten sonra hep beraber kahve içip, sohbet ettik.

M: Afra'yla zaten çok kalmak istemedik, başka planlarımız var, arkadaşlarla buluşmamız lazım. Akşam yaklaşıyor, yola yine çıkarız.

Annesi: Olmaz, uzun zamandır burada değilsin ve yolculuktan yoruldun. Geceyi burada geçirin çocuklarım. Bırakmam sizi.

Abimlerim, yengeler, hepsi gülmeye başlamış.
Bundan kaçmak için elimden geleni yaptım çünkü bu gece Afra'yla uyumak istiyordum. O sessizdi. Kararı bana bıraktı.

M: Tamam o zaman. Öyle olsun.

Afra misafir odasında kalacaktı, ben de eski odamda. Pek çok şey değişti ama yine de odamı Afra'ya göstermek istedim. Ona mesaj attım.
M: Sakın uyuma bak, herkes uyuduğunda sana eski odamı göstermek istiyorum.

A:Hahaha salak, hadi bak, kimse var mı, yok mu, ben de görmek istoyorum, uykum gelmeden geleyim.

M:Tamam, haber vereceğim
...

2 dkk sonra

Hadi çik, kapının önünde bekliyorum.

Afra
Hemen çıktım, odasına girdik. Odası tam onu yansıtıyordu. Pek çok eşya yokken, yine de buraya habersiz girseydim, Mert'e aittir derdim. Penceleri açtım, temiz hava girsin diye. Pencereden manzarayı izlemeye başladım. Mert gelmiş arkamdan beni sarıldı.

M:Sevdin mi burayı?

A:Evet, zaten sürekli odanı, sana ait olan her şeyi hayal ettim. Odandan manzarayı. Sen de bu etrafı gibisin biliyor musun?

M:Nasıl?

A:Öyle, huzur verici, doğal, mutluluğu yansıtan birisin.

M:Hmm bu iltifatlaar ne zamana kadar devam edecek bakalım, hoşuma gidiyor bileesiin.

A:Hahaha salak. Hoşuna gidene kadar devam edecek.

M:Neden uzun kollu bir şey giymedin? Bak kolların buz gibi olmuş.

A: Soğuk olmadı.

M:Dur ben yumuşak bir şeyi vereyim, öyle uyu, en azından kokum seninle olsun.

A:Aşkım benim, iyi ki kaldık, annenlerin çok sevinmiş. Biz her gün yan yanayız, ama onlar bizi çok özlüyorlar, e biz de onları. Onlarla daha fazla  vakit geçirmeliyiz.

Afram aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin