19 bölüm- Kırımızı ruj

620 66 33
                                    

Mert
Paristeki çekimleri bitirdim. Bugün sokaklarda dolaşmaya karar verdik, yarın ödülü alıyorum, diğer sabah ise hemen uçağa biniyoruz. Afra'ya kesinlikle hediye almam lazım. Bir ünlü mağazaya girdim. Çok güzel bir gömleği gördüm, Afra gömlekleri zaten seviyor. Hemen onu aldım, maviş maviş...sevgilime çok yakışır diye düşündüm. Aynı markasından siyah bir kapüşonluyu da aldım. Ali, Yasir'e ve kednime de farklı boyalardan şapkaları aldım. Sokaklarda dolaşırken, Maybeline mağazasında güzel bir ruju gördüm. Afra'ya kırmızı çok yakışıyor, ama yine de düşündüm, belki bunu kullanmıyor. Almaya karar verdim. Gece otele geldiğimizde onu aradım:

M:Sevgiliim, eve geldin mi?

A:Evet evet, tam da üstümü değiştirdim. Sen ne yaptın bugün?

M:Hiiç öyle dolaşmaya, alış verişe çıktık. Sana sormadım sabah, bir isteğin var mı, sana özel bir şey alayım mı?

A:Ne güzel, beelkii küçük bir isteğim olabilirr

M:Hahah söyle gülüm!

A:Yine aşırı tatlı istiyorum, o muhteşem ünlü kruvasanlardan biri getirebilir misin?

M:Bir değil, sana paketi getireceğim.

A:Olurr beraber yeriz.
__

Pazar sabahı-Mert'in dönüşü
Afra
Harry'm aşkom, sen de galiba özledinn! Gel hadi ye! Mert'in evine gittim. Iki saat sonra burda olacak. Yatak takımını değiştirdim, temizli olan yatağına koydum. Kahvaltımızı hazırlıyordum. Naggiş sürekli bacaklarımın etrafında asılıyordu.
Yaa Naggi, dur artık ya, hadi geç oraya (biraz ona bağırdım) ...hemen bir köşeye kıvrılmış.

Kapıda sesi duyunca hemen koştum. Mert gelmiş.

A:Oyy kuzuuum benim gelmiş. Özlediim (beni kucağına alıp, döndürdü, dudaklarıma derin bir öpücüğü bırakmış)

M:Ben de seni aşkım, sevgilim, gülümm!

Haa çete de burdaymış yaa, Harry'm Naggiş'imm ooy bebeklerim benim, oy! (Onları okşadım, Naggiş hemen köşeye dönmüş, Harry daha iyi gözüküyordu)
Afra yanıma geldi, yanağımı okşamış:

A:Sevgilim, yolculuk nasıl geçmiş? Yoruldun mu?

M:Ya kulaklarımda hava baskısı olmuş, o yüzden başım biraz ağrıyor, ama geçecek. Sen ne zaman geldin buraya? Kahvaltı bile hazırlanmışsın?

A:Sabah erkenden geldim. Evet hadi, duşunu al istersen, kahvaltımızı edelim.

M:Ne yani, sen bana pis koktuğumu mu ima ediyorsun?

A:Ne alakası varr aşkım, yani rahatlayabilirsin diye söyledim.

M:Hahahahahahah yaa şaka yaptım sevgiliim, hem söylesen de ne olur?? Gerçek budur. Zaten pis kokuyorum hahahahha

A:Hahaha salak, hadiii.
__

Kahvaltımızı yaptıktan sonra, kanepede oturuyorduk. Kahvemizi içiyorduk. Mert Paris anlarını anlatıyordu.

M:Umarım bir gün beraber giderizz. Haa dur valizimi unuttum yaa.
Taa dam, sevgilimin özel isteği yerine getirmeden buraya dönmeyecektim. Hahah

A:Hahaha aşkım ya, sen gel, kruvasanlar orda kalsın.

M: Bir de bu var, bunlar senin. Bu sana ilk hediyem farkında mısın?

A:Evet, o sabah gittiğinde daha bir şey fark ettim. Ilk sefer senin yatağında uymuşum.

M:Ben de aynısını düşündüm, iyi ki uymuşsun.
Hadi hediyeni aç bakalım!

A: Yaaa bu markayı takip ediyorum, inanılmaz güzel şeyleri var. Bayıldım bunlaraa. Maviş maviş.
M: Beğenmene sevindim

A: Bu nee? Sen bana ruju mu aldın?

M:Evet, kırımızı sana çok yakışıyor. Denersin belki. Bu markayı kullanıyor musun diye bilmiyordum, ama yine de aldım.

A:Kullanıyorum, amaaa kullanmasam bile sen aldığın için kesinlikle denerdim. Hataaa hemen şimdi deneyim.

M:Hahaha tamam

Afra
Çok hevesliydim. Daha önce kırımızı ruju koymadım, yani denedim, ama hiç kullanmıyordum. Rujumu koyup, Mert'in yanına geri döndüm.

A:Hahahaha yaa çok tuhaf hissediyorum, olmuş mu?

M: Biliyordumm, sana boşuna gülüm diye söylemedim. Tıpkı bir gül gibisin. Haa yanakların da kızarmış. Çen utandın mı?

A:Beeli biirazcık. Hahahah. Teşekkür ederim, iyki varsın. Hadi kruvasanları yiyelim.

Mert
Afra resmen parlıyordu. Kruvasanlarımızı yerken, dudağının ucunda bir damla çikolatası kalmış.

M:Sevgilim dön bana, bak

A:Ne olmuş?

M:Hiiç, kıpırdama sakın
(Dudağına yaklaşıp, çikolatayı yiyip, dudaklarını öptüm)💋

A: Kandırıcı

M:Hahahah özür dilerim, rujunu bozdum. Palyaço gibisin şu an.

A:Haa şimdi palyaço oldum.
(Kalkıp, banyoya gidip, rujumu temizledim)

M:Hahaha

A:Sen benle mi dalga geçiyorsun haa? Dur göstereceğim ben sana şimdi.
___

Afra

Mert'le bütün gün kanepede geçirdik. Bu gece burda kalıcağım. Malum, onu çok özledim.
Valizini temizlenmesine yardım ettim.

A:Aşkım, yatak takımını değiştirdim, pijamaların da temiz.

M:Tuhh ya, keşke dokunmasaydım

A:Neden?

M:Yani sen o yatakta uyudun, kokun kalmış orada. Gece gece rahat uyurdum.

A:Zatenn ben bu gece burda kalayım düşünmüştümm.

M:Valla mı?? Yes beee.

A:Hahahah uyursun rahat rahat.

M:Onu bilemiyorum artık, belki rahat durmam, yanımda böyle güzellik yatarkenn..

A: Ne diyorsun sen ya?

M: Ciddiyim

A:Ben kalmayım o zaman ha? Kaçayım.

M: Hahah öyle bir şey mümkün değil. (Afra'yi yavaşça yanıma çekip, şefkatle öptüm)
Şaka yapıyorum sevgilim. Zamanımız var.

(Baskı yapmak doğru değildi, Afra galiba hazır hissetmiyordu. Galiba korkuyordu. Onu da anlıyorum. O yanımda uyusun, sabaha kadar onu izleyebilirim)

M: Gel kollarıma, uyuyalım.(Küçük kedi gibi bana sarılmış, kısa bir süre sonra ikimiz uykuya daldık)
__

Yeni bölüm gelmiş, nasıl buldunuz? Iyi okumalar 💋🫶🏼🌹🐑

Afram aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin