9 bölüm-Endişeleniyorum senin için 2

650 52 21
                                    

M:Afraa, hadi uyan, bak setimiz on dakikada başlayacak.

A:Mhm, tamam.

Mert
Afra'nın yüzü bembeyaz olmuş, çok yıpranmış bugün herhalde.
Sahnemizi üçüncü defa çekerken kollarıma düştu, kulağıma dayanamam artık diye fısıldadı. Ekibe döndüm:

Bence sahne gayet iyi olmuş, üç defa çektik, Afra ayaklarında artık duramıyor, bitirelim mi?

Çalışan:Olmadı, en az iki kere daha çekmemiz lazım

M:Ya siz kör müsünüz? Ben ne diyorum...

Ç: Biraz daha dayanın!

M:Olmaz dedim, nokta, ne istiyorsanız onu yapın..

Afra'yı kolundan tutup karavanına götürdüm

A:Sağol, hemen eşyalarımı toplayıp eve gideceğim..

M:Ben bırakıyorum senii

A:Yook şofor gelecek şimdi, yorma artık kendini, zaten bütün gün benimle uğraştın.

M:Yok şofor mofor, hanım efendi, ben götürürüm nokta.

A:Seninle tartışmaya enerjim yok

M:Tartışmaya da gerek yok zaten, hadi
__

Afra
Mert arabada sıcak klimayı açtı, sürekli iyi misin diye soruyordu. Ateşim yoktu, ama yavaşça titremeye başladım.
Apartmanıma geldiğimizde Mert eşyalarımı evime götürmüş.

M:Afra, bak şimdi, ağrın falan olursa hemen beni arıyorsun, hastaneye gidiyoruz, şoforu unut. Evime gidiyorum ama merak ediyorum seni, tamam mı, bekleme hemen ara beni!

A:Tamam
Mert'i sıkıca sarıldım, onun sıcaklığına çok ihtiyacım vardı, keşke benle kalsa, ama bunu ondan açık açık isteyemem.
__

Evime girince eşyalarımı bir köşede bıraktım, üstümü değiştirip yatağa girdim. Çok soğuktu, hiçbir şekilde kendimi ısıtıramazdım. Kramplar yine başlamış, bu sefer bacaklarımda, sırtımda da ağrı varmış. Ilaci içip beklemeye başladım. Iki saat sonra ağrı yok olmuyordu, sadece artıyordu, galiba ateşim de çıkmış. Artık dayanamayıp ağlamaya başladım, Mert'i aramam lazım:

A:Aloo Mertt, lütfenn buraya gelebilir misin, gerçekten dayanamıyorum artık..

M:Tamam canım, hemen geliyorum, giyinip geliyorum, ben gelene kadar yataktan kalkma sakın

Mert
Böyle olacağı hissetim zaten, keşke yanında kalsaydım. Arabayı hızlıca sürüyordum. Afra'nın kapısıya tıkladığımda, halsiz bir şekilde kapıyı açıp, ağlaya ağlaya kollarıma düştü.

A: Çoook ağrıyor, ceketimi, ayakkabılarımı bile giyemedim, fazla kan kaybediyorum

M:Tamam birtanem ağlama, şş sakin sakin ben giydireceğim
Onu sandalyeye oturtup, ayakkabılarını giydirdim.

Hadi bana yaslan, asansörle aşağı ineceğiz.
__
Aşağı indiğimizde onu kucağıma alıp arabaya bindirdim. Hasteneye doğru yol aldık. Alnına dokundum, yanıyordu, titremeye başlamış. Ellerinden tutup onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Hastaneye geldiğimizde yine kucağıma alıp, acile götürdüm. Dışarda beklemeye başladım.

Doktor:Hastamızın neyi oluyorsunuz?

M:(Ne deyim şimdi) En yakın dostum
D: Kan veriyoruz şimdi, çok kan kaybetmiş, galiba bir şey de yemedi pek bugün, yorgunluk  da eklemiş bu hallerine, o yüzden bol bol dinlenmeli, daha iyi beslenmeli...ilaçları zaten yazdım, hemşire size reçeteyi verecek. Şimdi uyuyor, ama yanına girebilirsiniz. Iki saat sonra çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun.

M:Teşekkür ederiz!
__

Kendi kendime düşünüyorum, nasıl bir şey yemedi bugün, kendi sağlığına neden dikkat etmiyor. Onu yıpranmış halde görünce aklım çıktı. Yavaşça odana girip, yatağın yanındaki sandalyeye oturdum. Masumca uyuyordu. Onu uyandırmamaya dikkat ettim, en azından biraz dinlensin.
.
.
.

Bölüm biraz geç gelmiş. Nasıl buldunuz? Iyi  gidiyor mu? Fikrinizi yazabilirsiniz! 😍

Afram aşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin