Arafta Kalan Şeytan

Cehennemden Kaçan Şeytan

Merhaba arkadaşlar bu ilk kitabım. Gören herkes kitabıma destek olursa çok sevinirim. Satır arası yorum yapmayı ve kitabı oylamayı unutmayın. İyi okumalar :)

Kitaba hangi tarihte başladığınızı buraya yazın.
Yayınlanma tarihi:
06.05.2024

YAZARIN ANLATIMIYLA
Soğuk milenyum gecesi, tam yeni yıla girerken, o karanlık villada Afra adlı 5 yaşında bir kız çocuğu kaçırılmıştı.

Annesi Alev kendi soyundan olan tek kızını kaybettiği için öfkeden yaşadığı bölgeye ruh büyüsünü kullanmıştı.
Ruh büyüsü hiçbir büyücünün yapamadığı, yapabilmek için inanılmaz büyük bir güce sahip olmanız gereken  bir büyüydü.

Ruh büyüsü kişinin ruhunu günahkar yapardı. Birisini kötü anlamda kullanmak istiyorsanız veya o kişinin kötülüğünü istiyorsanız yapabileceğiniz bir büyüydü.

Bu büyü halkın gelecek neslini bile etkileyecek kadar kuvvetli bir büyüydü. Çocuklarında merhamet yoktu. Eğlenmek yerine acı çektirmeyi severlerdi. Bu yüzden Alev'in yaşadığı bölge cehennem olarak bilinirdi.

İnsanlar oraya gidenleri uyarırlardı, oraya yerleşmek isteyenleri uyarırlardı. Çünkü insanları tanışmak istemeyeceğiniz kadar kötüydü.
Hakkınızda hemen dedikodu çıkabilirdi, iftiralar atılabilirdi, sizinle alay edebilirlerdi.

Daha kötüsü gece asla dışarı çıkamazdınız. Gece orası çok tehlikeli olurdu. Darp edilebilirdiniz, tacize ve tecavüze uğrayabilirdiniz. Kadın olsanız da, erkek olsanız da gece herkes için tehlikeli olurdu orası.

Alev cehennemin kapılarını açmıştı. Kapıdan giren herkes de günaha bulaşırdı. Daha önce kapının içinde olanlar da sevabı unutmuşlardı.

Alev kızının kaçırılmasıyla birlikte yaşadığı yeri ve eşini terk etti. Kimsenin bilmediği bir yerde, günahlarıyla birlikte yaşamına devam etti.

Kızına karşı herhangi bir duygu beslemese de soyunun devam etmesi en arzuladığı istekti. Kızı kendi kontrolü altında olmadığı sürece, kızının ne yapabileceğini kestiremiyordu.

Kaçıran kişilerin, en büyük düşmanlarının birinin adamlarının
olduğunu düşünüyordu. Tanımadığı kişilerin kızını kaçırma sebebinin olmayacağını biliyordu.

Kızı büyük bir tehlikenin içindeydi ama Alev cehennemden kaçmıştı. Cehennemde olmayan bir şeytan başka bir şeytana yardım edemezdi.

Afra'nın babası Afra'yı her yerde aradı ama onun akıl edebileceği bir yerde değildi.

Afra'yı Alev'in eski eşi Kutay kaçırmıştı. Tek isteği Afra'nın, oğlu Barlas'la evlenmesini istemesiydi. Afra Barlas'la evlendiğinde, Barlas Afra'dan biraz güç almış olacaktı. Bu yüzden Kutay Afra'yı oğluna iyi bir eş ya da başka bir deyişle köle olarak yetiştirecekti. Ama bilmediği bir şey vardı. Şeytanlar asla yetiştirilemezdi.

Afra 12 yaşına geldiğinde evden kaçmaya çalışmıştı. Evden kaçıp nereye gideceğini bilmiyordu ama bu evde istediği gibi yaşayamadığını iyi biliyordu. Çok öfkeliydi ve herkese kötü davranıyordu. Aynı zamanda sürekli yalan da söylerdi.

13 yaşında aklına bir fikir gelmişti. Eğer evlendirileceği kişi yani Barlas'ı öldürürse belki evden atılırdı.

Gece herkesin uyuduğu saatlerde, daha önce ona ne olur ne olmaz diye verilen çakıyı alıp Barlas'ın odasına doğru yola koyuldu.

Barlas'ın odasına geldiğinde Barlas'ı uyumuyor halde buldu. Masasının başında kağıda bir şeyler yazıyordu. Duyduğunuzda gerilimi doruklarınıza kadar hissedeceğiniz sesiyle,

"Neden uyumadın?" diye sordu Afra. Kalemi elinden bırakıp bir kaç saniye bekledi. Ve

"Sen neden buradasın Afra bir şey mi istiyorsun? Gördüğün gibi önemli bir şeyle meşgulüm."

Afra böyle diyeceğini az çok tahmin ediyordu. Az da olsa tanıyordu Barlas'ı. Onunla yaşıt olduğu için onu tanımakta zorluk çekmiyordu.

İçeri girip kapıyı hafifçe kapattı. Yavaş adımlarla Barlas'ın masasına doğru gitti. "Uyudun mu diye merak ettim, bir şey konuşabilir miyiz?" dedi. Çakıyı büyük cebine koymuştu bu yüzden şüphelenmemişti Barlas.

"Konuşalım." dedi Barlas yatağı işaret ederek. Yatağa oturdular karşılıklı şekilde. "Ne konuşmak istiyorsun?" dedi bu sefer. Afra Barlas'a yaklaştı ve fısıldar şekilde,

"Evden kaçmama yardım et Barlas. Kabul etmezsen başka şekilde kaçarım."

"Saçmalamayı kes. Geçen sene kaçmaya çalıştığında ne olduğunu hatırlıyor musun? Hem neden kaçmak istiyorsun ki, sana kimse kötü davranmıyor."

"İstediğim gibi yaşamıyorum burada. Beni anlamaya çalışmana gerek yok. Sana seçenek sundum. Cevap verecek misin?"

"Tabii ki yardım etmeyeceğim. Ne halin varsa gör, umrumda değilsin. Senin gibi biriyle evlenmek zorunda olmam midemi bulandırıyor. Çık dışarı." Afra

"Peki, sen istedin." dedi sakin bir şekilde ve Barlas'ı yatağa düşürecek şekilde sertçe itti.

Cebinden çakıyı çıkarttı. Tam kalbine saplayacakken Barlas Afra'yı bileğinden tutarak engelledi ve ayağa kalktı. Afra tekrar tekrar denese de başarılı olamıyordu.

Barlas, "Senin kovulmanı sağlamayacağım Afra. Ya da beni öldüremeyeceksin. Boşuna çabalıyorsun. Git artık." son cümlesinden sonra Afra'daki çakıyı aldı. Afra da daha fazla çabalamayıp kendi odasına gitti.

Bir daha hiçbir zaman denememişti Barlas'ı öldürmeyi. Ve bir daha kaçmaya da çalışmamıştı. Çünkü büyüdüğünde intikam almak istiyordu. Kutay'a ve Barlas'a son nefeslerini verene kadar işkence edecekti.

İlk bölüm yazarın anlatımından oldu ama sonraki bölümler çoğunlukla Afra'nın anlatımından olacak.

Kitabı nasıl buldunuz? Düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi yazın ki düzeltmeye çalışayım. İlk deneyimim olduğu için sevmeyebilirsiniz. Özellikle beğenmediğiniz yerler olursa belirtin lütfen.

Bol bol yorum yapıp oylarsanız çok sevinirim. ♡