ENHYPEN X TXT [yarı texting] Jaywon

13. olabilir mi?

Sunoo- ne oluyor pardon'da?

John- seni ilgilendirmez küçük şey

Sunoo- küçük! Ben! Küçüğüm! Öyle mi?!

Jungwon- sunoo sakin ol!

Sunoo- seni piç kurusu!

Jungwon'un ağzından

Sunoo bu tür şeylere hiç sakin kalamıyordu. Masa'nın üstüne çıkıp bilim kitabımı elimden aldı.

John- 1 kişiye karşı 12 kişi ben olsam aklımı biraz kullanırdım!

Sunoo- 1 kişi olduğumu kim söyledi!

İçeri uçan tekme atarak giren bir adet Jay gördüm ardından diğerleri'de daldı.

John- sen?!

Jay- partideki sikik!?

Birbirlerine dalmıştılar! Herkes ayırmak yerine izliyordu sanki bir film gibi!anlaşılan onlar bundan zevk alıyordu ama ben alamam. Çünkü onlar arkadaşlarım ortaya atladım ve hepsini ayırdım zar zor durmuşlardı bende nefes nefese kalmıştım!

Jungwon- dursanıza! Yaptığınıza bir bakın!

John- benimle gel!

Kolum'dan çok sıkı tutmuştu, zaten her yerim ağrıyordu. Kolumda'da kemer izleri vardı tuttuğu yer ise tam oraya denk gelmişti.

Jay- elini indir!

John- sen kimsin ki bunu söylüyorsun!?

Jay- arkadaşı!

John- jungwon?! Aklını kullan! Ve benimle gel! Yoksa olacakları sen daha iyi bilirsin!

Jay- neyden bahsediyor bu jungwon?

John- hahah! Sana söylemedi mi?! Dur ben anlatayı-

Jungwon- tamam! Geliyorum! Gidelim!

Jay- ne?! Gidemezsin!

Jungwon- geleceğim!

Bir kolumda'dan Jay diğer kolum'dan ise John çekiyordu zaten her yerim ağrıyordu daha fazla dayanamazdım!
Jay'in kolunu hafifçe geri ittim zaten ağlamaya başlamıştım bile!

Jungwon- hemen gidip geleceğim...

Kütüphane'den çıktığımızda yetmezmiş gibi birde okulun bahçesine'de çıkmıştık

John- bakıyorum'da sözümü dinlemez olmuşsun kedicik. Kime güveniyorsun? O gereksiz arkadaşlarına mı? Seninle ilgili gerçekleri bilmiyorlar bile! Benim söylememi ister misin?

Jungwon- hayır! Lütfen söyleme!

John- onlara annenin olmadığını babanın bir sürtük ve seni dövdüğünü fakir bir zavallı olduğunu ve zorbalandığını söylersem? Hiç düşünmeden seni bırakırlar! Biliyorsun değil mi?! Senin yüzünden dayak yedim! Ve sınavda sonuncu oldum! Cezasını çekeceksin!

Jungwon- n-ne yapacaksın bana?

John- kovayı ver!

Beni yere itmiş ve başım'dan aşağı buz gibi suyu dökmüştü. Yüzünde ise sinsi bir gülüş vardı. Ben titrerken  ayağı ile omzum'dan iterek yere uzatmış ve yüzüme bakmıştı.