Mabet Taşı

7- Ekipçe Tanışmak

elilan- Kütüphane kokusunu hep sevdim diye söze girdi. Her yer kitap ve dünyanın tüm bilgisi önünde. Bunca bilgiye erişme şansı bile beni heyecanlandırıyor adamım.

kalfre- geleli yarım saat oldu ve sen edebiyat yapmaya başladın bile. Sanatı unut. Şu an için biz macera araya kana susamış iki savaşçıyız unuttun mu? Elinin mavi rengini unut. Kitaba dön. Kalfre bilmiş bir edayla tekrar okumaya devam etti.

elilan- Ah edebiyat dostum. İnsanın yegane yoldaşı. Onun sır küpü. sanata olduğu kadar bilgiye de yakın.

Sohbete devam etmesi için kitabı indirip Kalfreye bir göz attı.

kalfre- sanmıyorum dedi, sen kitaplardan bahsediyorsun edebiyattan değil.

Elilan, gülümseyerek,- seninle bunları doya doya tartışmak isterdim ama Yanımızdaki at hırsızı kılıklı ikili ve kokuları yüzünden beynim normal çalışamıyor. Cidden bunlar da kim? Kütüphane yerine ahıra girmelilerdi.

Kalfre bahsi geçen ikiliyi süzerek,

kalfre-şuna bak, kitap okuyan bir drelu. az yiyen beyazayak gibi bir şey. Ne araştırıyorlar acaba? Bunlar parşömenleri toplarlarsa şaşırmam.

elilan- Buradakilerin yarısından çoğu gibi parşömenleri arıyorlardır. Bahse varım biri at hırsızlığı da yapıyordur derken gülümsedi. şunun baltasını gördün mü? Drelular ve baltaları, boyum kadar oluyor. Bir de bu adi kıt akıllılarla uğraşacağız.

Kalfre, belli belirsiz bir sesle, neredeyse kütüphanenin ışığı kadar hızlı bir şekilde

kalfre- Hey dostum duydun mu? bazıları diğerlerine benzemeyen bir parşömenin varlığından söz ediyor. lanet şey çok güçlüymüş. Farklı özellikleri olduğu söyleniyor.

elilan- Öyle bile olsa kahinlerin bunu başkasına bırakacağını sanmıyorum. Ben olsam ben de öyle yapardım. herifler her toplantıda güçleniyor. sistem onlara çalışıyor resmen.

lotar- Ben de öyle düşünüyorum kahinler bunu başkasına bırakmazdı, ama bunu biraz daha sessiz söyleyebilirdin.

Lotar bu konuşmaları arka raftan dinlemekteydi. onlara bakıyor ve iki iyi giyinmiş genç adam görüyordu. Sağdakinin eli mavi olarak parlamaktaydı. soldakinin Eliyse baş parmaktan kopuk ve diğer eli mavi görünüyordu ki bu oldukça merak uyandırıcıydı. genelde Böyleleri taşa dokunamadan öldürülürdü ama bu adam Kanlı canlı karşısındaydı işte. bir an kahinlerin Adam için kuralları neden esnettiğini merak etti? Neden bu kişiye izin verilmişti? sonra gözünün takıldığı parmaktan yüzünü çevirdi ve ilk akla gelen soruyu sorduğu için kendine kızdı. Adam Belli ki önemli bir kişinin veya kahinlerden birinin oğluydu ya da bir kahramanlıkta bulunmuştu ki yanındakinden daha aptal görünmüyordu. böyle şeyler olur demek istedi, Çünkü küçük kalbi böyle hikayeler için çarpmayı bırakmamıştı. Sonunda sorguyu bırakıp şanslı çocuk diye iç geçirdi. anlatılacak bir hikayesi vardı en azından. Özeldi ve işaretleri ömür boyu taşıdığın bu dünyada özel olmak zor olsa da diğer bir taraftan harika bir şeydi. Sert, ısrarlı bakışları sonunda 15-16 yaşlarındaki bu çocuk ile gözleri buluştu. çocuk gülümseyerek:

Elilan, köpek ısırdı dedi. Ama önemli bir şey değil. Sen bir de köpeği gör.

Bir adım ileri çıktı, yanında büyük bir kitap rafı vardı. Deminki şaka çocuk tarafı merakını artırsa da ciddileşmesi kısa sürdü. Taşa dokunmak kişinin elini sertleştiriyordu yani köpek ısırsa da bu sınavdan önce olmalıydı. Sonunda karşısındakinde ciddiyet uyandıran tehditkar bir sesle,

Bizim için neler söylediğinizi duydum dedi. Bizi aşağılayan laflardı. Hem de en olmayacak kişiye. Bir Dreluya. şimdi sizi ikiye bölmelerini sağlayabilirim.

Kalfre ayağa kalktı, nedendir bilinmez sanki bir fırsat ayağına gelmiş gibi hissediyordu. Neden sonra zihninde, fırsat değil kader fikri belirdi. Yanında kitap dolabı olan Lotar'a yaklaştı,

kalfre- Hey evlat Bir saniye bekle. Korktuğumdan değil ama Anladığım kadarıyla siz de parşömenin peşindesiniz dedi karşısındakini sakinleştirmeye çalışan dikkatli bir ses tonuyla. Belki bir şekilde anlaşırız. Ben tesadüfe inanmam ve bu karşılaşma belli ki boşa değil. Biz de parşömenleri arıyoruz. Bak bizim paramız var Tüm Yol masraflarını çekebiliriz. Tabiki parşömenlerden belli bir ücret karşılığında. sizin ekip sağlam görünüyor.

Lotar, meraklı adımlarla onlara yaklaşarak, Biz birkaç tekerlemeyi çözdük ve isimsiz parşömenin yerini de biliyoruz dedi sadece üçünün duyabileceği şekilde fısıldayarak. Ama bu yol masrafı işi ilginç geldi, diye ekledi. Hadi bu tartışmayı genelleştirelim, belki bir orta yol buluruz.

birazdan büyük masada beşi toplanmış, dostça hoşbeş kısa sürede geçilmişti. Nedendir bilinmez ekip birbirine çabuk ısınmıştı.

Elilan- peki siz? Kaç tekerlemeyi çözdüğünüzü düşünüyorsunuz?

Brelu- 3 dedi, ya siz?

Elilan- bir. Ve Yol masraflarını dört parşömen boyunca biz çekeceğiz anlaştık mı?

Afnim derin bir nefes aldı.

Afnim- bizde 1, 5 ve 8 var. ya siz?

Kalfre- yalnızca 2.

Afnim- bu birleşmeyi kabul edeceğim. siz masrafları ödeyeksiniz ve yüzde on pay.

Elilan ve Kalfre- 20.

Afnim ve Brelu (birbirlerine bakarak): anlaştık.

Elilan- önden 2 tekerleme söyleyeceksiniz. biz kendimizinkini söyleyeceğiz ve dördüncü de en son. tamam mı?

Brelu- hms dedi burnunu çekerek. Anlaşıldı patron.

Afnim- bakın parşömene dönersek, asalet parşömeni çok kolay. Sadece benzetmeler kullanılmış. En basiti ve bence ilk buna gitmeliyiz.

asalet parşömeni

beyaz doru bir atın renksiz toynağı çevirecek seni gerçeğe/hem sivri olanlar hem de yere Batmayanların en büyüğü/güç topraktan geliyor diyor bilmece.

Afnim: atlarının ve dağların en çok bulunduğu ülke neresi? Sanırım buradaki herkes cevabı verebilir.

kalfre- ilmarilya atlarıyla bilinir. Bunun arayacağımız yeri çokça daralttığını kabul etmekle birlikte, hala tam noktayı koyamıyoruz dostum.

afnim- sabır dostum, şimdi ikinci cümleye geçersek. hem sivri hem yere batmayan şey nedir? dağdır. ve ilmarilya'nın dağlarında da çokça mağara bulunur. Kaptınız mı? bir atın toynağı -ki renksiz olacak- dağda neye karşılık gelir? mağaralar toynak şeklindedir. güç topraktan gelir kısmı ise basit, mağarada yerde aramalıyız, gömülü olacak asalet parşömeni.

Elilan ve Kalfre servetin getireceği sevincin mutluluğuna düşmüşleri bile. Kalfre hemen söze girdi kendini bu düşmanla dolu yerde güç tutarak. Sonunda bir nefes aldı ve sakince ama karşısındakini tebrik eder bir sesle

kalfre- sen bir dahisin. Bu bilmecenin bu kadar açıkça çözülebileceğini beklemezdim. O halde yola çıkalım. Sadece gerekli haritaları ödünç almak için bize izin ver.