Afnim'in mağarası onlarınkinden neredeyse iki kat daha büyüktü. mağaranın büyüklüğünden yüzünde gizli bir hayret vardı. İçeriden loş, nemli ve küflü sayılabilecek mayhoş bir koku gelmekteydi. Işıksızlık arttıkça koku da artmaktaydı sanki. Afnim gittikçe, her adımda kaybettiği kişilerin acısı yüreğine daha da batmaktaydı ve nedendir bilinmez kendisi dirayetli durdukça acısı hafiflemekte, sanki bir canlı onu ele geçirmeye çalışırken gerilemekteydi. Bazen yürürken söylenecek bir şey yoktur, bazen de o kadar çoktur ki insan kelime denizinde hareket eder. Afnim'in durumu ikisinin bir karışımı gibiydi işte. Afnim ortalığın tamamen kararması nedeniyle mesaleyi yaktı Hava sıcaktı ve mağara basıktı. Nemden doğru nefes alamıyordu.
Afnim sağına soluna bakarak nihayet, gözlerini açık tut der, her bir iz önemli. Buraya ahmaklar gibi körlemesine gezmeye gelmedim. Sonunda yerde diğerlerinden farklı parlayan renkli bir taş gördü.
Gerçekten de taş ateşte değişik bir şekilde parlamaktaydı. binbir zorlukla kaldırdı ve altından bir merdiven çıktı. Karanlık bir yere inmekteydi ve çokça basamağı vardı. en altta parlayan parşömen bir taşın üstündedi. Afnim'in nutku tutulmuştu. Oyma bir taştı parşömenin yatağı ama oldukça sadeydi. Alıp gerisin geri mağaradan çıktı. Çıkışa yaklaşırken arkadan azap dolu çığlıkların sesi gelmekteydi sanki. Nihayet gün batımında beşi buluştu. Bayağı uzun olan parşömeni Afnim heybesinde sevinçle taşımaktaydı. Onlara doğru mutlu mutlu getirmekteydi. Onu gören herkes yüzü aydınlanmış sevinçle birbirlerine bakmaktaydılar. Abimin kurtulması için gereken her şey onun çıkınında diye düşünüyordu Lotar. Sonra birden söze girdi.
Lotar: bize olanlara inanamayacaksınız. Az daha bir bataklığa gömülecektim. Siz, bulmuşsunuz diyordu yerinde duramadan. Neyse sonra Brelu beni kurtardı çamurdan diyerek devam etti. Görmelisiniz tam bir kahramandı kendini içindeki yansımasından kurtardı. Sonunda yoldaşının hali dikkatini çekti. Peki Kalfre senin bu halin ne yıkılmış görünüyorsun?
elilan: Sadece mağara Dostum İnsanlarla oyun oynuyor. Bizde de size olan oldu. Kalfre de kendini yendi. Sadece psikoloji yıpratan bir lanet buradaki. En ufak bir zihinsel açığın varsa sana karşı kullanıyor.
Lotar: Sahi mi? Gerçi buralara insanların pek gelmeyi sevmediklerini duymuştum. Mağaradaki güzelim sarkıtları ve dikitleri görünce de epey şaşırmıştım. Breluya bir daha teşekkür ederek, brelu beni kurtardı. O bir kahraman, cidden. En sevdiğinden vazgeçti.
brelu: gülerek, çocuk elinde iki efsanevi hançerle bile başını derde sokabiliyorsun. Bir dahakine adımına biraz dikkat et. Neyse ki etrafta ben vardım da ufak bir çabayla hallettik. Koca hançerli küçük çocuk. Afacan diyip Lotar'ın saçlarını karıştırdı Onların verdiği hızla bataklığa mı daldın anlamadım ki? Başka sefere ben olmayabilirim daha dikkatli ol. beni gerçekten tatlı bir uykudan uyandırdın. Her rüya gibi sahte, ama tatlıydı.
kalfre: Peki parşömen? Onu bulabildiğini görüyorum, senin başına ne geldi?
Afnim: Bizim zihinsel travmalarımız olmaz diyerek kesip attı. parşömen bende ağlak çocuk. çelikten sinirlilere bir şey olmaz, değil mi evlat dedi lotara göz kırparak.
kalfre: o halde dedi mutlu gözlerle etrafa bakarak.
Lotar: başardık. Dedi.
Zenginiz! Diye haykırdı yüksek sesle. Ekip belli ki hala inanmıyordu. Sevinçleri kısa sürecekti. Bu diyarlar pek hayal etmek için uygun yerler değildir. Hayale sevinmek için ise asla.
Onlar böyle konuşurken, bir gorgulya yaklaştı ve havadan onlara doğru saldırıya geçti. Pençelerinin hedefi parşömen olsa da tutturamamıştı. Afnim elinden geldikçe heybesini karnına bastırıp eğilebilmişti. Aslında beşli bu sürpriz saldırıya karşı tamamen ellerinden geldiğince eğilmişti. Brelu baltasını çıkarırken afnime baktı. Afnim çenesini eğip hemen kılıcını çekti, dar patikada yana hamle yaparak ve kılıcını elinde çevirerek gorgulyanın sırtında bir çizik açmayı başardı. Yerde ilginç şekilde hiç kan izi yoktu. Yaratık pek etkilenmemişçesine yükseldi ve ardından dönüp tekrar saldırıya geçti. Bu sefer kılıç tutacak herkes hazırdı. Yaratık brelunun baltasının üstünden geçtiğinde, Afnim hariç herkes eğildi. Afnim kılıcını bu defa gövdeye saplamayı başardı. Hayvanın rahatsız olduğu artık uçuşundan belliydi. Etraflarında bir tur daha döndü ve gorgulya uçarak uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mabet Taşı
FantasíaKardeşi için canı da dahil her şeyi riske atıp serüvenler yaşayan bir çocuğun hikayesi