(Sarte Group kuruluş yıldönümü kutlaması)
Sera Bozgun: Bugünden sonra şirketin başına sen geçeceksin, koskoca Teoman Bozgun emekliye ayrılıyor.Emir Bozgun: Teoman Bozgun asla emekli olmaz ayrıca babam her an son dakika sürprizi yapabilir.
Sera: Sarte'de seninde neredeyse babam kadar emeğin var ayrıca benim şirket konusunda fikirlerimi biliyor. Babam iş konusunda çok profesyonel davransa da, sen onun oğlusun.
Emir: Şirketin başına geçtiğimde sana söz ilk serginde ki bütün tabloları ben alacağım.
Sera: Babamı sanat galerisi için ikna edebilirsek tablolarımı almana gerek kalmaz bay ukala.
Anons: şirketimizin kurucusu ve onursal başkanı Teoman Bozgun
Teoman Bozgun: Tohumlarını ektiğim bu koca Çınarın şimdi tüm dünyaya köklerini bırakmasına şahit oluyorum, bu koca çınarın filizlenip büyümesinde emeği geçen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. En büyük teşekkürü de şuan bedenen aramızda olmayan dostum, kardeşim Sarmen Timur'a iletiyorum, yan yana kol kola beraber kurduğumuz Sarte'ye benim artık verebileceğim tek şey gençlere aktaracağım tecrübem. Ben şirketin hiçbir başarısında yalnız değildim, siz emekçiler dışında her zaman kardeşim Sarmen'in ruhen yanımda olduğunu hissettim, bana her zaman güç verdi, şimdi burada şirketin genel kurul başkanlığını gözlerinde kardeşimin ışığını gördüğüm Kayra Timur'a bırakıyorum.
Gazeteci: Sarmen Bey'in tanınmayan bir oğlu olduğunu mu söylüyorsunuz?
Kayra Bey'in sizce şirket yönetmek için bir tecrübesi var mı?
Kayra Bey'in şirket hisselerinde bir payı var mı?
Oğlunuz Emir Bey'in yerinizi alacağı düşünülüyordu bu konuda ne söylersiniz?
Teoman Bozgun: Tüm sorularınızı yarın akşam Kayra bey bizzat cevaplayacak teşekkürler arkadaşlar.
Her zaman beni küçük düşürmekten zevk alıyor!
Emir nereye bekle...(Bozgun malikanesi)
Baba!
Bağırma karşında baban var.
Bize ne zaman böyle bir çocuğun varlığından bahsedecektin?
Bunu bilmemeniz sizin için daha uygundu.
Daha önce şirketten içeri adım atmamış varlığını bile yeni öğrendiğimiz bir çocuğu şirketin başına geçirmekte amacın neydi?
Şirket için yaptığım onca şey senin için hiç birşey ifade etmiyor öyle mi?
Sürekli kendini birileriyle kıyaslamayı bırak, sen Emir Bozgunsun. Sahip oldukların için her şeylerinden vazgeçecek insanlar var.
Bu çocuğu şirketin başına geçirince bana bir hayat dersi mi vermiş oldun?
Hayır, bu çocuğu şirketin başına geçirdim çünkü şirketin başına geçmeyi senden daha fazla hak ediyor.
Benim yaptığım herşeyi zaten hep yok saydın, sen yetimhanede büyüdün ailen yanında yoktu diye benim başarılarımı küçümsedin şimdi bu çocuk da yetim diye benden daha çok şey hak etmiyor.(Gider) Akşam yemeğe geç kalayım deme misafirimiz var.
Sera, Kaya'nın uçağı 2 saate inecek onu karşıla ve ona bizim otelde yer ayırt. Akşam bizimle yemek yiyecek.
Başka birini göndereyim illa benim mi gitmem lazım?
Evet!
Çocukluğu bırakıp iyi anlaşmaya baksanız iyi olur, kardeşini de sakinleştir. O çocuk burada yalnız hissetmeyecek.2.5 saat sonra...
(Havalimanı)Nerede kaldı bu çocuk şimdiye çoktan gelmesi lazımdı...
Biri geliyor, bu o sanırım fotoğraftan daha yakışıklıymış.
M
erhaba, siz Kayra bey olmalısınız sizi daha erken bekliyorduk.
Ufak bir işim çıktı emin olun çok önemliydi.
(Koşarak) Hey! telefonumu almadın.
Aa biz gidelim mi sizi daha fazla bekletmeden!
(Arabaya binerler)
Beni yarım saattir bunun için mi beklettin? birde çok önemli diyor.Önemliydi, uzun zamandır Türkiye'de değilim memleket hasreti çekiyordum.
Biz ona kadın hasreti diyelim.
Neyse ne, sonuç olarak California' da kadınlar bu denli güzel hissettirmiyor.
Hepiniz aynısınız.
Hepimiz değil bazılarımızın güzel zevkleri var.
(Şoför) Otele mi gidiyoruz efendim?
Hayır önce uğraşmam gereken bir yer var.
Babam seni alıp direk otele bırakmamı söyledi.
Babanın her dediğini yapıyor musun?
Çoğu zaman evet, sen yapmıyor musun?
....
Pardon ben, istemeden oldu.Önemli değil, en azından her yaptığıma karışacak biri yok değil mi?
(Şoför) Nereye gidiyoruz efendim?
Eğer hala otel inşa edilmediyse sağdan devam et.
(Mezarlık)
Merhaba... Ben geldim, tabi tanımadınız beni. En son 2 yaşında gördünüz, biraz da benim suçum hiç gelmedim buraya.
Niye mi gelmedim?
Bilmem.
Belki de korktum yada sizi suçladım emin değilim.
Evet sizin bir suçunuz yok belki her gün yüzlerce kaza oluyor.
Ama yine de insanın suçlayacak birisi kalmadığında, yüzünü kendisine çeviriyor.
Ailesini, arkadaşlarını uzaklaştırıyor kendinden.
Benimde ölü dahi olsa tek ailem, sizsiniz...
Artık büyüdüm, evet hala arada çizgi film izliyorum ama azalttım.
Aslında yalan söylüyorum hala çok seviyorum ama... kendimi ve sizi suçlamayı bıraktım.
Özür dilerim anne.
Özür dilerim baba.
Bugün evlilik yıldönümünüz acaba romantik biri miydin baba?
Yoksa annemi hep çileden mi çıkartırdın?
Seninle ilgili bildiğim tek şey anne,
nasıl koktuğun...
Ben küçükken kokuna benziyormuş diye hep nemezya istermişim yetimhanede kiler de ne yapsınlar uyutmak için her akşam karşıdaki çiçekçiden nemezya istermiş çiçekçi tabii nereden bulsun nemezya almış birkaç tohum dikmiş bahçesine sırf benim için yetim çocuktur, günah demiş.
Bende size ne alacağımı bilemedim evlilik yıldönümünüz için nemezya tohumu getirdim.
Sen hep çiçek kok anne...İyi misin?
İyiyim çok daha iyiyim.
Yoruldun, hadi otele gidip dinlen biraz akşam yemeğe geç kalmayalım.(Fotoğrafta ki Kayra)😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nemezya
General FictionKaybettiğiniz insanların hayaletlerini sokakta öylece yürürken yanınızda hissettiğiniz anlar olurdu, gökyüzünün anlaşılamaz bir şekilde güneş yanığı bozarak bir kaosa ev sahipliği yaptığı bu günlerde "yalnız" kelimesi bu durumu açıklayan en iyi keli...