(Bozgun malikanesi)
Emir: Senden başka kimse yok muydu, onu götürecek?
Sera: Senin yüzünden, babamla kavga edip onu kışkırtan ben değilim.
O da bana kızıp seni mi gönderdi, hiç sanmıyorum. Muhtemelen senin alçak gönüllü tarafına denk gelirde onunla kaynaşırsınız diye seni gönderdi.
Öyle biriyle mi, Asla.
Neden bir şey mi yaptı?
Yarım saat bekletmesi yetmezmiş gibi birde bekletme sebebi! Neyse yaa
Nasıl biri anlatsana? En azından kiminle mücadele edeceğimi bileyim.
Değişik... Yaralı ama güçsüz değil, özgüvenli, zeki biri olduğu da aşikar bence bu sefer işin zor.
Ben babamın söylediği aksine asla kolay kazanmadım ve kolay kaybetmeyeceğim.
Savaşıyor gibi konuşma, bu hırsın yüzünden kaybediyorsun ben olsam onunla düşman olmak yerine ona daha da yakın olurdum, her çıkmaza girdiğinde dibinde belirirdim.
Dostunu yakın düşmanını daha yakın misali.
Aynen öyle, bir karşılığı olmasa günümüze kadar gelmezdi bu söz.
O zaman gidip tanışalım beyefendi ile, yemeğe birlikte gelirsek babamın gözüne sokmuş oluruz.
(Otel)
Merhaba ben..
Seni tanıyorum.
Tamam, ama ben tanımıyorum
Bu benim sorunum değil, buraya gelerek ne yapmayı planlıyordun? Derdin tanışmak olsa bir kaç saate birlikte yemek yiyeceğiz.
Ama yalnız olmayacağız
Sende gidipte tanışayım bir gözdağı veriyim falan mı dedin?
Hayır, sadece sende babamın övdüğü neler var görmek istedim ve sonra da birlikte yemeğe gideriz?
Babanın neden seni seçmediğini bilmek ister misin, çünkü bu oyunlarla bırak şirketi çocuk tiyatrosu bile işletemezsin.
Bak yeni çocuk, ilk kez bir sınıfa girdiğinde gözler üstünde olabilir belki ilk hafta, iyiysen bir ay ama şunu bil ki oturduğun sıra benim ve ben sıramı başkasına vermem.
İyi olan sen misin, eğer gerçekten iyi olsaydın baban bana şirkette sana ihtiyacım var demezdi.
Benden iyi olduğun tek şey senin önünü kesecek bir babanın olmaması.
O kadar zavallısın ki! köşeye sıkıştığın zaman karşındakinin zaaflarına saldırıyorsun. Ama bilmediğin şey onlar benim zaaflarım olmaktan çıkalı çok oldu. Sen ise hala babasının güvenmediği zavallı birisin.
Seniii!
Durun artık, sizin bu ergen atışmanız benim sanatımı baltalıyor. En azından babamdan izin alana kadar yetişkin gibi davranın.
Görüşüceğiz yeni çocuk, daha bitmedi..
Mümkünse zorunda olmadan görüşmeyelim.
2 saat sonra...
(Bozgun malikanesi)"Hoşgeldin evlat" hoşbuldum amca. "Sera ile tanıştınız zaten buda.." tanıştık. Emir Bozgun, sağolsun beni otelde ziyaret etti.
"Öyle mi Emir."
"Evet, merak ettim kendisini yemeği bekleyemedim ama iyi oldu birbirimizi daha iyi tanıdık diye düşünüyorum." Bende aynı fikirdeyim. (Kocaman bir saray, 'bozgun malikanesi' herhalde yurdun tüm yatakları bu mutfağa sığar)
Güzel bir eviniz var."Evet o konu, Sera yarın Kayra'ya bir kaç yer göster, beğendiğine yerleş yada istediğin bir yer varsa oradan da bakın" İyi olur aslında, otel de kalmaya alışık değilim.
(Sera)" Yarın biraz yoğunum aslında, fuar için hazırlanıyorum"
" Yine mi aynı şey, hobilerine lafım yok ama fazla vakit harcıyorsun bunun için"
" Bunun benim için bir hobi olmadığını biliyorsun baba." Aslında amca, ben bu fuarların şirket için de önemli olduğunu düşünüyorum, çoğu müşterimiz ve eşleri bu fuarlara yoğun ilgi gösteriyor, bence bu fuarlarda şirket olarak bulunursak özellikle bir çok müşterinin odak alanına doğrudan girmiş bulunuruz. Ve ayrıca bu gibi etkinliklere şirket çalışanlarını da entegre edersek hem keyifli bir zaman hem de samimi bir ortam olmuş olur. Şirket'in raporlarına göz gezdirdim de şirket aktiviteleri sadece yıldönümü kutlamalarından ibaret. Bu gibi aktiviteler Amerika'da ki büyük şirketler tarafından sıkça yapılan bir şey.
"Peki, ama tek şartım var sen bu aktivite de Sera'ya yardım edeceksin, şirket etiğine uygun olarak dizayn etmeni istiyorum." Merak etmeyin.
(Kırılma sesi)
Sera"Annemin odasından,(herkes üst kata koşar) ne oldu?"
"Üzgünüm efendim, yemeğini yedirmek istedim tepsiyi yere fırlattı."
(Ona ne oldu acaba, bir travma falan mı yaşadı, amcam yaşadığı bir kaza sonucu olduğunu söylemişti ama bir kaza gibi durmuyor, akli dengesini yitirmiş.)
(Necla Bozgun, kalkar ve ağlayarak Kayra'nın yüzüne elini götürür)
"Özür dilerim, özür dilerim" (fenalaşır ve hemşire sakinleştirici yapar.)
O benden neden, özür diledi?
Sera"Her gün benden özür diliyor, sana özel bir şey değil"
Geç oldu artık, bende yorgunum gidip otele dinleneyim.
Teoman"Yarın ev bul ve özlem gider ondan sonra seni uzun ve meşakkatli bir yol bekliyor evlat" Biliyorum. İyi akşamlar.
Sera"Ben kapıya kadar eşlik edeyim..
Sağol, fuar için" beni yarım saat bekledin ödeştik. "Hayır, sana ev arayacağız yarın ben öndeyim" sayıyor muyuz peki bana uyar.
İyi akşamlar lady.
"İyi akşamlar Gentlemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nemezya
General FictionKaybettiğiniz insanların hayaletlerini sokakta öylece yürürken yanınızda hissettiğiniz anlar olurdu, gökyüzünün anlaşılamaz bir şekilde güneş yanığı bozarak bir kaosa ev sahipliği yaptığı bu günlerde "yalnız" kelimesi bu durumu açıklayan en iyi keli...