0.2: Bir Adım

188 28 607
                                        

Bölüm öncesi konusu geçen bir şeyden bahsedeceğim. Instagram'da grup kurma fikri çıkmış, ben de böyle şeyleri sevdiğim için sizede paylaşmak istedim. Aktif olan Instagram, kullanmayan onun yerine genelde X'de takılanlar içinse X hesabımdan aktif olmaya sağlayacağım. Grubu Instagram'dan kuracağım, kitap hakkında sohbet etmek isteyenler beni takip edebilir, bölümü attıktan bir iki saat sonra kurarım grubu. Gelecek olan kişiler yoruma yazarsa daha iyi olur.

Instagram: ruhlarmuzesi
X: ruhlarmuzesii

Yorumlarınız ve oylarınız benim için büyük motivasyon kaynağı. Oy verdiğinizde ve yorum attığınızda sürekli yazma hevesim oluyor 💕

 Oy verdiğinizde ve yorum attığınızda sürekli yazma hevesim oluyor 💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2. Bölüm

Lid:
Ölmek üzereymişsin gibi somurtmayı bırakıp gülümse. İmza günündesin bebeğim, cenazede değil.

Telefonu masaya koyarken gözlerimi duvara yaslanmış Ege'ye çevirdim. Sırıtarak göz kırptı. "Ona bir daha fotoğraf yollama!" tabii ki azarlayışımı ciddiye almadı.

Gözlerimi devirerek önüme döndüm ve bana heyecanla bakan kıza baktım. "Adın nedir?" Lidya'nın sözüne uyup dudaklarıma bir gülümseme yerleştirdim.

"Emily. Gerçekten mükemmel yazıyorsun! İkinci kitabı sabırsızlıkla bekliyorum." bir de bana sor ne kadar sabırlı olduğumu.

"Fotoğraf çekilebilir miyiz?" başımı sallayarak ayağa kalktım, kız benden birkaç santim kısaydı. Eli belime sarılırken gülümseyerek kameraya baktım. Gülümse Alina, sakladığın üzüntüler belli olmadan.

Yerime otururken başka biri geldi, sonra başka biri, başka biri, başka biri.

"Adın ne demiştin?" gülümseyerek baktığım kız, sinirli olabilecek bir tavırla "Bianca." diye mırıldandı. "Peki neden sinirlisin Bianca?" diye sorarken kitabı imzalıyordum.

"Çünkü ikinci kitap ortalıkta yok, hiçbir şekilde cevap alamıyorduk. Lütfen ne zaman çıkacağını söyler misin? Sonu öyle bir bitti ki, sürekli açıp okuyorum. Şaheser çıkarıyorsan, arkasından durman gerekmez mi?" kızın sesi artık sinirli değil gerçek bir merak doluydu. Ona ne cevap verecektim?

"Kitabın yazımı bitti bile diyebiliriz," ona sahte bir şekilde gülümseyip göz kırptım. "Sen anla ne kadar yaklaştığımızı." kız heyecanla gülümserken başını salladı, Fotoğraf çekerken ise sıkıca sarılmıştı.

Saatler sonra başım masaya düşmek üzereydi, çok yorulmuştum. Bir el omzumu kavradığında, başımı sağa doğru çevirerek bana tepeden bakan Ege'ye baktım. Dudaklarında sıcak bir gülümseme oluşurken ben de gülümsemiştim. Kulağıma eğilip "Dayan biraz daha, son 15 kişi var ya da yok. Sonrasında gelenleri kabul etmeyiz." derken dudaklarını yanağıma bastırdı.

ALASKA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin