Sabahın sessiz rüzgarları ve kuşların guguklaması eşliginde gayet erken bir vakitte uyandım. Uyanmaz olaydım keşke... yanımda ben ve biyol'un çıplak bedeni, dün gece gerçekten öyle birşey oldu mu? Beynimin içinden yüksek sesle hayır, hayır, hayır... Kelimeleri geçiyordu birer, birer ben ne yapmıştım böyle, daha doğrusu dün gece bana ne olmuştu? Her yerim tutulmuş bir şekilde ağrıyordu. sessizce yanımızda uyuyan diğer grubu da uyandırmak istemeden biyolu uyandırmayı denedim.
"Biyol, biyol" diye kısık bir sesle ama biyol'un yerine yanımdaki kız uyandı ve bizi gördü.
Şok içinde bize bakıyordu, ikimizde aynı anda çığlık attık.
Bu sefer tüm herkes uyandı. Çıplak bedenimi örtmeye çalışırken gözlerimden yaşlar aktı. Çünkü itibarım zedelenmiş, adım çıkmıştı. Çadırın içindeki grup bize bakarken biyol hala uyanmamıştı. Tekmelerimle uyandırdım onu,
"Kalk lan hala uyuyor birde neler başımıza geldi dün gece ne oldu anlat hemen bana ne yaptın pislik herif" diye söylendim yüzüne tüküresim geliyordu aşağılık, ucube ama kimsenin bana inanmayacağı kesindi.
"Ne oluyor ya ne bağırıyorsun kızım" dedi o yeni uyanmanın tok sesiyle,
"Daha ne olsun sizin iş sakız meselesi oldu ya" dedi ordan bir kız sinirle döndüm,
"Kapa çeneni bişey bilmeden lafa dalma"
Dedim.
"E tabi siz daha iyi bilirsiniz. Öfff burada da bir koku var. Sizde alıyor musunuz ben gidip bir bayan deyleni çağırayım da şu iğrenç kokuyu gidersin" dedi ve burnunu kapatarak çıktı çadırdan
Neler olacağı bir bilinmeyen korkuya tutuldum. Acaba buranın kuralları neydi. İçim, içimi yiyiyordu. Hala ordan bana çapkın gülüşler atan biyolu görünce sinirlerim daha da tepeye çıktı. Ani bir sesle
"Ne gülüyorsun lan"dedim o hala gülmesini kesmiyor ve benim sinirlenmem onun daha da hoşuna gidiyordu.
"Bişey diyim mi?"dedi
"De" dedim sinirle
"Sinirlenince daha güzel oluyorsun."
"Aptal seni" dedim ve yanımdaki yastığı kafasına fırlattım. O ise kahkahalara boğuluyordu.
Yanımızdakiler de bizi izliyor ve ne kadar da romantik sahne diye yorum yapıyorlardı.
"Film mi çekiyoruz şurda komik olan ne?" Sinirlerimin tepesine daha da sinir serperek,
Konuşmayı kesip üstümü giyindim. Ve içimden "Allah'ım ne olur düşündüğüm şey yaşanmış olmasın"diye iç geçiriyordum. Biyol ise kampta uyuma moduna yeniden geçmişti.
"Kalk lan kalk" dedim "hala bide uyuyor üstünü giyin" dedim Ama o ise hiç beni umursamıyordu. "Hemen üstünü giyin. (yankılı) Bir şekilde,
"Tamam be ne bağırıyorsun Allah Allah dedi.
Üstünü giyindikten sonra bayan deylen kamp çadırının başında belirdi.
"Neler oluyor burda duyduğum şeyler doğru mu?" Dedi birden herkes sustu ve tek kelime etmedi. Birden bağırdı ve "duyduğum şeyler doğru mu dedim size (yankılı) bir şekilde,
Çadırdakiler korkmuş bir şekilde cevapladılar "doğru efendim" diye
"Anlaşıldı gereken uygulama ve kanunların gereği ile cezası verilecek" dedi kendinden pek emin bir şekilde sanki kasten adam öldürmüştük bu ne hırs
"Ama efendim gerçekten ben bir şey yapmadım bu çocuk bana bir şeyler vermiş olması gerek gerçekten yoksa ben asla böyle birşey yapmam size yemin ederim." Dedim ağlamama ramak kalmış bir şekilde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parıltı
Fantasía17 yaşındaki lise son sınıf öğrencisi olan delta, arkadaşlık ilişkileri,sevgili ilişkileri konularında hep kazık yiyen ve aldatılan taraf olmuştur. Bu gibi nedenlerden hayattan sıkılıp ve bunalmıştır aile baskısı da bunlar yetmezmiş gibi olaya dahil...
