9

226 10 0
                                    

Zeynep Karasu:

Bu işime dönme fikri beni çok heyecamlandirmisti şimdi mahir le ayrıntılar konuşmak istiyordum mahir amerikada tanıştık hayır okulda değil oda haliller gibi gerçi benimde pek masum olduguk söylenemez nerdemi tanıştık bir barda suan cok cici bir kızım ve karıncayı bile incitmem ama 5 yıl önce amerikaya gittiğim ilk sene berbat haldeydim sürekli barlarda içiyordum bir gün orda tanıştık bir barda

5 yıl önce:

İnsanın hiç kalbi acır mı benim ki açıyordu 2 ay oldu buraya geleli hala hiç bir şey iyiye gitmiyor herşey tamtersi kötüye gidiyordu arkadaş edinemedim  dersler kötü buranın ortamı bana göre değil YALNIZIM ve evet yine bir bardayim müzik sesiyle biraz dağıtmak istiyorum sadece herzaman ki ickimi söyledim ve kendi halimde dans etmeye başladım unutmak istiyordum Halil İbrahimi ona olan sevgimi unutmak nasıl oldugunu anlamadım müziğe kendimi kaptırdım sanirim bir adam belimi tutmaya çalışıyordu "napiyosun uzaklasirmisin benden" "güzellik sadece dans edelim ya" "anlamada problem var sanırım istemiyorum uzaklas" "ammada nazlı çıktın hadi eğlenelim" kolumu kurtarmaya calisiyordum ki birden adam yere dustu ben ne olduğunu anlamadan bir adam ona yumruk atmıştı o adam konuştu " sen anlamada problem var herhalde kız uzaklaş diyo" güvenlikleri gelip yerdeki adamı çıkardı "iyimisin" "iyiyim niye yaptın" "neyi niye yaptim" "diyorum ki beni tanımıyorsunuz bile niye yardım ettin" "insanlık oldumu ya kim yardım etmezki" "bilmem beni herseyden çok sevdiğini iddia eden insanlar beni birakinca şaşırdım" "oo senin konular derin sanki" "öylede denebilir" şuana kadar hep ingilizce konusmustuk ben kendi kendime Türkçe konuşunca bir anda bana şaşırıp döndü "aa sende türksun" "aa evet sende mi turktun agzin almanca gibi konuşunca alman sandim beni seni" "almanyada doğdum ben ana dilim almanca benim anne baba Türk Türkçe biliyorum yani" "e müthişsin burda biriyle Türkçe konuşmayalı oldu baya" "sen yeni mi geldin turkiyeden" "evet 2 ay oldu" "oo senin yenilmiş baya niye geldin" "niye geldim güzel soru çok uzun hikaye biliyormusun" "vaktim var dinlerim" "ha diyosun benimde arkadaşım yok" "öylede denebilir ben mahir bu arada" "memnun oldum mahir bende zeynep" "e tamam Zeynep çıkalım burdan sen iyice dağıtmadan çünkü bir seyelri dağıtmak değil toplamak lazım degilmi bir kafeye gidelim gel" bilmiyorum neden ama o teklifi kabul ettim belki arkadaşım yok diye belki hafiften sarhoş olduğum için belki bana yardım ettiği için belki almancadan kayma Türkçesiyle sempatik olduğu için ama suan tek bildiğim bir şey var bir kafeye doğru gittiğimiz

Günümüz

Çok fazla uzatmadan zaten haberleştiğim mahir aradım herzamanki gibi iki calista açtı "oo şef naber nasılsın" "iyiyim mahircim sen nasılsın" "bende iyiyim valla senin ayarlarının otelde takılıyorum" "iyi yapiyosun iyi benim sana bir haberim var" "oo yine işler diyosun" "yok bu sefer temiz diyorum yeni mekan açmaya karar verdim veterinerlik kliniği" "yes be şef sonunda okeyledin ha" "evet ne deriz dağıtmaya değil toparlamaya ihtiyaç var o yüzden kendi hayatıma bakıyorum" "eniste napiyor" "off mahir sende mi ya ne enistesi çakma enişte o" "vay be şey artık leto değilsin ha" " şükür mahircim şükür buna hiç üzülemiycem" "şimdi ben sana istedigin yeri büro için atıyorum merkezde olsun parayla hesaba atıyorum sonre sen ayarlıyorsum okeyy" "o bitti say sef" "tamam mahir o zaman yarın bir buluşalım seninle bir genel toplantı yapalim" "tamamdir sef tamam sen konum at gelirim ben" "tamamdir mahir" "hadi kendine cici bak" "sendee" telefonu kapattım bu işte tamamdı mahir bir işi ayarla derste ayarlardi o işte sıkıntı çıkmazdı oo ne işler yapmıştık birlikte bumu bize koyardı akşam bizimkilere durumu aciklardim haberi en azından  önce bir Halil ibrahime söylesem  iyi olabilirdi herseyden önce soyadını taşıyorum en azindan bu benim görevimdi icerden seslerin gelmesiyle erkeklerin geldiğini anladım yemege geçmeden Halil ibrahime anlatıp yemektede diğerlerine anlatmak istiyordum bir hosgeldin demek adına odamdan çıkıp salona geçtim "hosgeldinizz" "hos bulduk Zeynep" dedi Halil ibrahim yemekten önce herkes odasina cekiliyordu halilde odasina geçmişti bende odasina gidip kapiyi tıkladım gir sesiyle iceri girdim "Zeynep ne oldu bir şey mi oldu" "yok Halil ibrahim bir şey olmadı sadece bir şey  konuşmak istiyorum" "tabi otur şöyle" "Halil ibrahim biliyorsun ben veterinerim amerikada bunu okudum ve mezun oldum onun için burda işimi yapmaya karar verdim ve bir klinik acicam" " e bu müthiş bir haber istersen ben ayarlıyım yerini falan" " ha gerek yok ben hallettim" "valla Zeynep elin ayağın hiç gözükmüyor ne ara hallettin" "eee öyleyimdir bilirsin benimde adamlarımız var Halil ibrahim bey sadece sizin yok yani" "Allah Allah Zeynep hanim nasil isterseniz benim adamlarımız senin kapına köle" "ya bi git yuzunuzu mu görüyoruz bütün gün disardasiniz hatta bunun içinde işimi yapicam evde durmaya alışık değilim bu kadar evde durmak sıktı" "2 gün olmadı be neyse Zeynep biliyorsun herseyde arkandayım her ne istersen" "biliyorum biliyorum 3000 kere söyledin" "hemende simarirmis" "bi sen şımarık dememiştim sende dedin tam oldu sanki simarıgim yani ne şımarıklığı gördün" "Zeynep hanim sizin sonsuz şımarma hakkınız var buna laf eden yok ha şımarmak değil diyorsanız onada kabulum" "ne kadar kibar bir beyefendisiniz siz böyle" " yaa öyleyimdir oyle derler yani" "Allah Allah kim diyormuş öyle" "hayranlarım" "çokta alçak gönüllü masallah" " yaa öyleyimdir" icerden semanın hadi sofraya sesiyle gülüşmeler esliginde sofraya ilerledik en çokta bunu seviyorum herkese karşı ekstra mütevazi ve ciddi Halil ibrahimin yanımda 7 yaşındaki Halil ibrahime dönmesini

Sofraya geçince yavaştan yemeklere başlayınca söze girdim "ben bir veterinerlik kliniği açmaya ve işimi yapmaya karar verdim" " ooo Zeynep bu muthuş Haberdur da" dedi Osman "teşekkür ederim Bal osmanim" "valla helal olsun Zeynep valla iyi çıkar sanada ha bizim kasabadakilerde veteriner isteyip duruyolardi" dedi temel "valla kackere istedi Hatice teyze kuzuların için veteriner diyip duruyordu şehre inmek zor oluyor tabi" dedi turan "uşaklar saolun yardımcı olmaya çalışacağım iste insanlara onlarla samimi olmak çok gzuel olucak bence umarım beni severler" "severler tabi da kim sevmez seni seni sevmeyen ölsün be zeynep" dedi Osman "osmanim leto olunca istediğin kadar Tatlı ol insanlar haklı olarak bir uzak duruyor" sema söze girdi "leto olsaydın olabilirdi belkide sen artık bir karasusun unuttunmu Zeynep herkes sana tahmininde bile sıcak davranir" evet ben karasuyum hala kabullenemedim "bir şey demeye çalışanlar kocasının gazabından korksun yeter" dedi edanur ve hep birlikte gulustuk yemek sohbetlerde geçmişti önceden yemekler çok sıkıcı gelirdi hiç sevmezdim o sofrayı ama şimdi günün en sevdiğim zamanları yemeklerdi bütün ev halkının yaptıklarını anlatıp sohbet ettiği bu sofrayı hiç bir seye değişmezdim yemek bitince bulaşıkları mutfağa taşırken telefonum çaldı bakmamla içimdeki suçluluk duygusu çığ gibi büyüdü kim mi arıyordu şu hayattaki en sevdiğim iki erkekten biri biri yanimda olduğunu göre arayan kişi Abim.

Evet canlar yeni bölümle karşınızdayım  yani dizide Zeynep in yaptığı saçmalıklarını sonra akli basinda zeki bütün letolara üstünlük kuran zeyneple gelmek istedim mahirin bölümlerinde bozuk Almancaya kayan bir sesle okursanız sevinirim bu mahirle eski cok sevdiğim bir diziyeye minik bir gönderme yapmakisteidim  anlayanlar anladı okuduğunuz için teşekkürler yeni bölümleri beklemede kalın
   

ZaafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin