13

228 10 2
                                    

Zeynep Karasu

Arabamı kliniğe sürüyo ken mahiri aramıştım "mahir neler oldu inanamayacaksın" "şef yine ne oldu ben artık her şeye inanmaya başladım" "ya dur dinle Mehmet ali beni sağ kolu olarak ise aldı" "whaat o ne ya" "yani o burda olmiyicakmis ben de şirketle ilgilenicem" "ovv tebrikler şef sana demiştim hızına yetişemiyorum" "saol mahircim eşyalar geldi mi" "evet geldiler ben öyle koydurdum sen gelince zaten 100 kere yerinden oynatıcaz" "mahirrr bak beni sinirlendirme ne var yani başka zaman değişmez en guzel olsun istiyorum" "ya şef saka yapıyorum sadece hastane masraflarını karsilaman gerek zira fıtık oldum" "ya kapat mahir kapat" yolda gidiyorum bir yandan işleri dusunuyodum ay inanamiyorum hic bu kadar buyucegini beklememistim klinige vardigimda hava artik kararmisti evi arayip gec kalicagima dair telefon ettim gerçekten eşyalar ortadaydı "çok yordum dimi seni de" "ya şef ben dalga geçiyorum biliyosun yoksa emrine amadeyim" "sen bitanesin neyse biraz dinlen çok yorgun gözüküyorsun birazdan yaparız" bir süre ben işlerle ilgilendim mahirde biraz dinlendi saat 21.00 a gelmisti zaman ne ara geçti anlamamistim bu saatten sonra mahiri ugrastirmak istemiyordum "mahir hadi kalk oteline git" "niye ya duzenlemiyicez mi buraları" "yarın hallederiz sende yoruldun" "seni almadan vi yere çıkmam şef ne olucahi belki değil" "uff abartma mahir sanki yiyicekler" tam onu ikna etmeye çalışırken kapi çaldı mahir koltuğa otururken bende kapıya baktım kapıyı açmamla mutluluğum bir olmuştu kapıdaki kişi elinde çiçeklerine bir adet Halil ibrahimdi "Halil ibrahim senin ne işin var burda" "karıma açılış ziyareti yapmak istedim eve gittim dedim benim hanım nerde dediler hala çalışıyor bende dedim o zaman görev bana düşer" ne hanim mi ne karım mi beni kalpten götürmek için yapıyorsa doğru yolda ama bu flört havayı bozmak istemiyorum "iyi yapmışsın kocacım eee karın yoğun biri isler bitmiyor" "eee böyle kapıda mi dikilecem" "ay yok geç iceri" çiçekleri bana verirken bende onları koymak için vazo aldım o iceri geçerken mahir le selamlastiklarini duyuyordum "mahir sende mi burdaydin zaten ben ne zaman gelsem buradasın" "valla benden kaynaklanmıyor Halil ibrahim karın beni salmıyor neyse bende gidiyordum zaten artık sana kolay gelsin ama dikkat et belin kopmasın şimdi şef sana herseyin yerini oynattirir"  içeriye  doğru bağırdım "mahirrr sen benim dedikodumu mu yapiyosun" "allaaah yakalandik hadi ben kaçtım yine haberleşiriz şef hadi bıy bıy" mahir kacar gibi çıkmışken bende vazoyu masama koyup oturan Halil ibrhaimin yanına geçtim "teşekkür ederim cok güzeller" "senin kadar değiller" "ay teşekkür ediyorum beyefendicim o sizin gözlerinizin güzelliği" "burasıda baya güzel olmus" "ya daha çok iş var şu en son gelenleri yerlestirmemiz lazım" "e hadi yapalım o zaman" "yorgun değilsin çok iyi olur" "yok canım ne yorgunluğu hem yorulacaksam karim için yoruluyim" "bugün çok romantiksiniz ha" "aaa her zamanki halim" "ve çok ta mütevazi" birlikte esyalari yerleştiriyor yani doğru su ben söylüyorum o yapıyordu boyle flört havası var ama sevgilimiyiz değiliz arkadaşız beni kardeşi olarak görüyor kim kardeşine karıcım derki yani kafamı karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor ama bu flortoz havadan rahatsızmıyım asla yani sahte bile olsa karı koca gibi davranması çok güzel ya bilmiyorum belki kendimi çok kaptiriyorum ama o gözlere bakınca hersey aklimdan uçup gidiyor

1 saat falan uğraştık Halil ibrahim artik belliki yorulmustu "Zeynep oldu mu" "oldu kocacım oldu teşekkür ederim" o an neyin gazına geldim bilmiyorum ama anlık bir gazla Halil İbrahimi yanağından öptüm ve hemen ordan uzaklaştım cantami topladım ben bunlari yaparken o hareketsizdi yalan yok uzerinde bıraktığım etkiden tabiki mutlu olmuştum arkama dönüp konuştum "eee Halil ibrhaim durucakmisin öyle" "a ney şey gidelim tabi dalmışım ben öyle" kirkirdadim ve arabaya bindik ve eve doğru gitmeye başladık

Eve geldigimizde saat geç olmuştu herkes oturmuş çay eşliğinde sohbet ediyorlardı kış bahçesindelerdi bizde yanlarina gittik hepsiyle kısa selamlasip bizde çay içmeye başladık sema söze girdi "oo çifte kumrular yüzünüzü gören cennetlik nerelerdesiniz" "valla zeynep tam İskolik çıktı benide çalıştırdı" dedi Halil ibrahim  "eee ne yapacaksın bizde ekmegimizin peşindeyiz" gülüşmeler esliginde o gün ne yaptığımızı konuştuk ki artık esnemeye başlayınca herkese iyi geceler diyip odama çıktım ve günün yorgunluğuyla kafamı yastığa koymamla uyudum

Sabah uyandım saate baktım assagidan sesler geliyorum yine kahvaltı saatiydi anlaşılan ustumu değiştirip onlara yardıma indim kızlar biraz gergin gözüküyordu nedeni ni anlamadım " eee canlar napiyorsunuz" "valla prensesimiz uyuyorken bizde ona kahvaltı hazırlıyorduk" dedi sema "ay ama çok yorulmuşum mışıl mışıl uyudum size ne oldu ya bir gergin gibisiniz" edanur söze girdi "ay Zeynep az önce bizi sevinç aradı" "sevinç mi şu ilkokulda ki kız" "evet işte dediki uzun süredir görüşmedik bir görüşelim sizde Halil ibrahimleymissiniz hepinizi bir göreyim dedi ya çok ısrar etti bizde kiramadik" sevinç mi adını duymam bile sinirlenmeme yetmisti bu kız hep Halil ibrhaimle aramıza girmeye çalışırdı ya tek sorun o değil kiz bana takıl gibiydi sürekli bir igneleme yapardı ama büyüyünce değişirdi herhalde "ay yok sorun değil hem hepimiz büyüdük gelistik siyi mi oda çocuk cocuk hareketlerini bırakmıştır her halde" "e tabi canim ilkokuldaydık oooo hepimiz büyüdük " " iyi iyi e bugün çaya gelsin beyler yokken daha rahat konuşuru" "tamam o zaman ben onu ariyim de cagiriyim"   konusma bitince bende hazırladıklarını masaya taşıdım erkekler sofraya geçmişti ve yine iş konuşuyorlardı " beyler dünyayı kurtardiysaniz mutfağa gidinde kızlara yardım edin çayı falan getirin " "emrin olur zeyno" dedi turan "aman turan o snein kilıbıklığından" dedi Osman Halil ibrahim söze girdi "eee ne demişler osmanim itaat et kurtul" temel gülerken konuştu "ula bu çocuğa evlilik yaramış da" "ona ne şüphe" dedi turan ve onları itelememle mutfağa soktum hepsinin eline taisnicaklari verdim ve hep birlikte salona geçtik sema giderken koluma girdi "valla zeynep bziim hoduklere bile yaptırıyoruz bu bi basari" deid sema "ay sema hakkını yiyemem sen turani hkdukluktrn level atlatmissin darısı diğerlerine" "eee tevecxugunuz bir emek var o doğru" bunu demesiyle hepimiz gülüp sofraya geçtik yine guzle bir sofra yine keyifli anlar yine guzle insanlar hayatımdan o kadar memnunum ki suan aklımda ki tek sorun sevinç...

Eveeet uzun süre sonra geri geldim bidahaki bölüm bomba gibi benden söylemesi okuduğunuz için teşekkürlerrr

ZaafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin