1. Bölüm

149 28 39
                                    








Yine her zamanki gibi saçma bir güne lanet alarm la saat 10:00'da uyanmıştım. Evet sabahın köründe kalkmaktan nefret ediyordum ama abim için buna bugünlük katlanabilirdim.

Bugün abimin saat 18:00'da boks maçı vardı ve bizim en geç saat 16:00'da orda olmamız gerekiyordu.

Saat 6'da olacak maça neden saat 4'de gidiyorduk onu da hala anlamış değildim açıkçası.

Yatağımdan zar zor bir şekilde kalktıktan sonra ilk önce banyoya yüzümü yıkamaya ordan da üstüme birşeyler almak için dolabıma gittim.

Altıma bol paça mavi renk bir pantolon üstüme ise beyaz ince boğazlı bir badi giydim ne olur ne olmaz diye de onun üstüne siyah bir hırka giydim.

Aşağı indiğimde abim çoktan kalkmış kahvaltıyı hazırlıyordu.

Nasıl bu kadar enerjik olabiliyordu?

"Günaydın abi"

"Günaydın abicim"

"Bakıyorum keyfin yerinde sabah sabah kalmışsın kahvaltıyı hazırlamışsın"

"Her zamanki gibi işte güneş çok bi değişiklik yok sadece biraz daha güzel görünüyor"

"Bu arada bişey sorucam ben yataktan zar zor kalkarken sen nasıl bu kadar enerjik olabiliyorsun?"

"Abilik canım sen anlayamazsın"

"Tabi canım tabi neyse sen yine başladın ben en iyisi masaya geçiyim"

Annem ve babam ile konuşmuyorduk. Ben biraz konuşsam bile abim hiç konuşmuyordu.

O yüzden bu evde tek ikimiz yaşıyorduk.

"Eee heyecanlı mısın şampiyon"

Dedikten sonra tabağımdaki leri yemeye başlamıştım.

"Ehh yani alıştım artık"

"Yeniceksin abicik yenmek zorundasın onu"

"Bu rakibe göre değişir biliyorsun ama merak etme her zamanki gibi elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıcam"

"Yapacaksın, her zaman ki gibi"
Abime gaz vermeyi ve onu gaza getirmeyi çok seviyordum çünkü bu sayede herşeyi çok kolay bir şekilde yapıyordu.

"Evet"

"Peki bu zamana kadar hiç düşman gibi bir rakibin olmuş muydu?"

"Evet hatta oda hala boksör. Beni doğru düzgün yenebilecek tek kişi o, Ateş"

Kafamı aşağı yukarı salladıktan sonra kahvaltımızı yapmaya devam ettik.

Kahvaltımız bittikten sonra abim odasına çantasını üstünü hazırlamaya bende hızlıca kahvaltıyı topladıktan salona trendyoldan birşeyler bakmaya gitmiştim.

Herşeyimizi hazırlayıp yaptıktan sonra evden çıkıp arabaya doğru ilerledik. Elimdeki saate baktığımda saat 14:47'di.

1 Saat Sonra;

Sonunda maçın olduğu yere gelmiştik. İçeri girdiğimiz de abim kendi soyunma odasına doğru ilerlerken bende koltuğuma doğru gidiyordum.

Bütün koltuklar neredeyse ağızına kadar doluydu. Hatta uzaktan sanki bütün insanlar üst üstelermiş gibi gözüküyordu.

Aralardan sıyrılarak bir şekilde kendi koltuğuma gelebilmiş ve oturabilmiştim.

Yarım saat sonra maçın başlamasına neredeyse dakikalar vardı. Neredeyse abimden daha çok heyecanlıydım.

Abim bir yanda eldivenlerini takarken yanındaki adam da ona birşeyler söyleyip su içiriyordu. Fakat rakip hala ortalarda yoktu yada ben bu kalabalıktan bi bok göremiyordum.

Saat 6 olmuş geçiyordu bile fakat rakip hala yoktu. Bu sefer kendimden şüphe etmemiştim çünkü abim hariç bütün insanlar ve çalışanlar rakibi arayan gözlerle etrafa bakıyorlardı fakat abim çok rahat bir şekilde adamı bekliyordu.

Maçın başlamasından 10-15 dakika sonra adam çok şükür ortaya çıkmıştı.

Abim adamı görünce çok yansıtmamaya çalışsa da kısa süreli bir şok geçirmişti bunu kardeşi olarak yüzünden çok rahat anlıyordum.

Ama sonra yüzüne alaylı bi gülümseme yer aldı. Rakip adam ise gelir gelmez abim gibi alaylı bir gülümseme ile hep gülüyordu.

Adam yerine genellikle abime bakıyordum. Kafamı abimin baktığı yöne doğru çevirdiğim de sahildeki kumlara benzer sarımsı saçlı,ela gözlü, 1.80 boylarında üst vücudu çıplak ve altında ise mavi salaş bir şort olan bir adam gördüm

Ringe çıktı etrafıma baktığımda abimin rakibini tutan taraftan sesler yükselmeye başlıyordu. Seslerden anladığım kadarıyla “Ateş!” Diye bağlıyorlardı. Abim en büyük düşmanı ile ringe mi çıkmıştı?

Şimdi neden kısa süreli bir şok geçirdiğini anlayabiliyordum.

ABİMİN DÜŞMANI / YARI TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin