"İki oda."
Parayı masaya bıraktım.Adam kafasını kaldırıp bana baktı.Ardından iki oda anahtarı verdi.
"Ayrıca birkaç malzeme tedarik etmem lazım.Şehir merkezine giden en kısa yol neresi?"
Adam derin bir nefes verip bana uzun uzun baktı."En kısa yol buradan geçen yoldur."
Davranışlarına karşın göz devirdim."Bu tavır da nesi?"
Mırıldanmamı duymuş olacak ki "Bence sizin görevlileriniz daha iyi bilir." deyiverdi.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
"Ah evet biliyorum.Sen Veliaht Prens'in eski eşisin."
"Ah demek bana bu yüzden kötü davranıyorsun.Unutma ki hâlâ bir Düşes'im.Ayrıca müşterininim de."
Adam sessiz kaldı.Bende yanından ayrılıp hizmetçilerimin yanına yürümeye başladım.
Bazen gerçekten de insanları anlayamıyordum.Kinleri gözlerini kör ediyor ve tüm fırsatlarını kaçırmalarına sebep oluyordu.
Kafamı yavaşça sağa sola salladım.Hizmetçilerin yanına gittiğimde arabada yatan yaralı adama baktım.
"Darty,Histimi siz ikiniz adamı bir odaya götürün.Alissha sen de adamın başında kal.Bize sorun çıkartabilir.Bende bir atı alıyorum.Yaklaşık bir saate dönerim."
Alissha endişeli bir şekilde bana baktı."Efendim elbiseniz sorun olmaz mı?"
Kana bulanmış beyaz elbiseme baktım."Sorun olmaz.Ben gelene kadar adam uyanırsa sakın göndermeyin."
Anahtarları Darty'e bırakıp bir ata atladım.Eyerini elime alıp hizmetçilerime baktım."Kendinizi koruyun ve insanlara kimliğinizi belli etmeyin."
Hisini beni durdurdu ve kapüşonlu pelerini bana uzattı."Sizde kendinizi belli etmeyin efendim.Sizi bekliyor olacağız."
Pelerini alıp giydim,kapüşonunu kafama geçirdikten sonra ayaklarımı atın karnına vurdum.Siyah at kişnedi ve yola koyuldu.
Yol boyunca varlığımı fark etmiş olan mavi bir kelebek bana yol gösterdi.Arkadaşım oldu.Şehre girdiğim anda ise kayboldu.
Şehrin kalabalık kesimine geldiğim zaman attan indim.Eyeri elimde yürümeye devam ettim.Bir marketin önünde durdum.Atı köşedeki bir ağaca bağlayıp içeri girdim.
İçerisi ilaçlar ve merhemler kokuyordu.Etrafa kısa bir süre göz attım.Bir kadın önümde durunca kafamı kaldırıp ona baktım.
"Merhaba efendim.Size nasıl yardımcı olabilirim?"
"Sargı bezi ve birtakım merheme ihtiyacım var.Ayrıca otlara."
"Buyrun bu taraftan."
Kadının yönlendirmeleriyle gerekli olan her şeyi aldım.Kasaya geçtiğimizde kadın eşyalarımı bir bohçaya koyarken konuşmaya başladı.
"Yabancısınız sanırım.Nereden gelip nereye gideceksiniz?"
"Evet,yabancıyım.Dustory Köşkünün yakınlarından geliyorum."
Kadın samimi bir şekilde gülümsedi ve bohçayı uzattı."Belli oluyor.Elbiseniz buralarda satılanlardan daha kaliteli.Dikkatli olun.Sınıra yaklaştıkça insanlar daha tekinsiz oluyor."
"Tavsiyeniz için sağolun.Buyrun paranız."
Paranın birkaç birim fazlasını masaya bırakıp marketi terk ettim.Atın kenarında duran yerlere bohçayı koyup atladım ata.Hana geri dönüş yoluna koyuldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Tanrıçasının Reenkarnasyonu
Fantasy"Hayır!Beni cezalandıramazsınız!Sırf kelebekler insanlar aklından çıktığı için beni cezalandıramazsınız!"