Bir Anda Gelen

Bir an'ı'(y)dı

İlk bölümde bu kadar andan bahsetmişken, ilk bölümün konusunu da anlara ayırmak boynumun borcu. An. En küçük zaman birimi. Hatta öyle ki aralanmıyor bile.
-kime göre, hangi ölçüm cihazına göre en küçük bilmiyorum. Sözlük tanımlarının en itici yanlarında biri de bu-
Lakin bu aralanamayan boşluklara öyle şeyler doluyor ki... Anların hayatımızdaki etkisi elbette tanımlarından daha büyük. Ayrıca benim bu yazıları yayınlama sebebimdir de kendileri. Bir anda gelen cesaret...
En önemli şeyler bir anda oluverir. Olur demiyorum bakın oluverir diyorum çünkü öyle bir çabuklukla olur ki tezlik ekini de koyduruverir fiilinin sonuna. Oluverir ve kapılıp gidiverirsiniz anın peşinden. Anı yaşamak da bu olsa gerek.
Devletlerarası anlaşmalar bir anda imzalanır. Savaşlar bir anda kazanılır. Kazalar, sevinçler, ölümler, aşklar bir anda meydana gelir ve durduramazsınız çoğu zaman.
Aslında anı yaşamak canlıların fıtratında var. Yıllarca savaşıyorsunuz. Niye? Zaferi elde ettiğiniz ilk anı görebilmek için. Çita, ceylanın peşinden koşturuyor; yakaladığında alacağı haz için. Bir an için tüm emeğinizi veriyorsunuz çünkü bildiğiniz bir şey var. O ilk an tek başına gelmiyor. Peşinde bir sürü güzel anla her şeyi değiştirmeye geliyor. Başlangıçların ilk anı o yüzden unutulmaz değil midir? Yıllarca okul okursunuz ama okulunuza ilk ayak bastığınız an en kalıcıdır zihninizde. Tüm anılarınızın temeli o ilk andır.
Geçmiş, şimdi, gelecek. Geleceğini beklediğimiz her şey şu an geçmişimizi oluşturuyor. An geliyor, geçiyor. Durdurmak? İmkansız. Kısır döngü. Döngünün merkezi? An.

MehtapSC farkında bile olmadan bir anda yapıverdiklerin. Mesajlarıma verdiğin cevaplar ve her şey için bir de kendi hikayemde minnetlerimi sunmak istedim..