Minho pov's:
Salonun kapısını kapatıp odama doğru yürümeye başladım, uykum olmadığı masama oturdum ve resim çizmeye başladım.
Çizebiliceğim bir şeyler arıyordum ama aklima bir şey gelmiyordu. En sonunda bulmuştum..
...
Duyduğum sesle yatakta doğrulmuştum. Ayağa kalktım ve odadan çıktım. Bütün odalara teker teker bakıyordum. Sanırım hırsız vardı.
Salona geldiğimde kapının aralıklı olduğunu gördüm. Anasını satayım Jisung'a bir şey olduysa..
"JİSUNG İYİ MİSİN."
Gördüğüm görüntüyle kişnemeye başlamıştım. Jisung yerde yatıyordu. Büyük ihtimalle yere düşmüştü, battaniyeyide üzerine çekip yerde yatmaya devam ediyordu.
"PUHAAHHAAGAAHAGGAHHAGHA."
"Ha."
GÖZLERİNİ ARALAYIP BANA BAKMIŞTI. O ANKİ BAKIŞINI GÖRMENİZ LAZIMDI AMK. PUAHAHAGGHAAGAAHAAGAA.
"Ne gülüyosun olm komik bir şey mi var."
"YERE Mİ DÜŞTÜN SEN."
"Ha."
GENE O BAKIŞI ATTI BAK WQMIXBSOWURIDHSKXKFBZOE.
"Yere düşmüşüm lan."
"ASHLWJDOSBXMSBOQEUFLJOX."
"Komik mi amk tut yardım et."
Gülmeye devam ediyordum. Bi yandan elinden tutup yerden kaldırdım, ve koltuğa oturdum.
"Bir şeyin var mı."
"Ne biliyim çenem acıyo ya."
"JDSKHSLKJVHSDJKVHDSVJKJDBML."
"YAW GÜLME GÜLME."
O ANKİ BAĞIRMASIYLA PATLAMIŞTIM AMK.
"Kalk gidelim mutfağa buz falan koyalım şişmesin bari."
"Of boşver uyuyucam ben sabah olunca kaldırırsın."
"Okulun başlamasına 2 saat var Jisung hazırlanana kadar, kahvaltı yapana kadar 1 buçuk saat geçicek zaten. Bu yüzden kalk."
"OF OFF."
Koltuktan kalkıp mutfağa doğru adımlamaya başladım, arkamı dönüp baktığımda Jisung'un arkamdan geldiğini görüp gülümsemiştim. Bu çocuğu sinir etmek hoşuma gidiyordu.
Mutfağa geldiğimizde buzdolabına doğru yöneldim ve buzluğu açıp içinden buzlu bir pet şişe çıkardım.
"Otur."
Sandalyeye oturduğunda diğer sandalyeyide yanına çekip oturdum ve buzu çenesine doğru tutmaya başladım.
O anki surat ifadesini görünce kendimi tutamadım ve tekrar gülmeye başladım. Ama gerçekten acayip komik duruyordu.
"La yeter gülme artık GÜLME."
"Peki peki, tut şu buzu ben kahvaltılık bir şeyler çıkartayım."
Jisung pov's:
Orospu çocuğu hala gülüyor ya, komik bir şey var sanki amk. Söylesin bizde gülelim.
Sandalyeden kalkıp yumurta hazırlamaya başlamıştı. O sırada gözüm gene ellerine doğru kaymıştı. Hay amk ya elleri çok güzeldi.
Adamı sapık gibi izlediğimi farkettiğimde önüme döndüm ve ayağa kalkıp yardım etmek için yanına gittim.
"Yardım edebilceğim bir şey var mı?"
"Şu salataları doğrayabilirsin bende yumurtaya bakıyım."
Salatayı elinden alıp teker teker doğramaya başladım. Güzel doğramak için çabalıyorudum. Tabbi sonuçta karşımda taşşaklı bir adam olduğu için işler değişiyor.
Salataları iyice doğrayıp tabağa koydum. O sırada Minho hocanın ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Yemek yaparken çok ciddi gözüküyordu, aynı zamanda da çekici.
"Beni dikizlemeyi ne zaman bırakıcaksın Jisung."
"Ha, sizi dikizlemiyorum, tezgaha bakıyorum ben."
"Kesin öyledir."
Önüme döndüm. Şuan hayvan gibi utanıyordum. Hay kafana sokuyim Jisung, adamı sapık gibi izlersen olucağı bu işte. Aşık mısın amk.
Aşığım. Bu soruyu kendime hiç sormamıştım. Daha dün tanıştığım bi adamdan hoşlanıyordum. Hah şaka gibi ya. Ama adam çekiciydi çok kalın sesi, özellikle elleri. Ona kapılmamak için çok zor duruyordum.
...
Şuan onun arabasındaydık, beraber okula gidiyorduk. Bizim çocukların tepkisini aşırı derecede merak ediyordum.
Kesin şey diceklerdi " HOO JOSONG SON HOCONON EVONDO MU KALDON." off bide onlara olanları anlatmakla uğraşıcam. LAN SİZİN YÜZÜNÜZDEN KALDIM İNSAN UYANDIRIR YA.
Arabayı sağa çekip parketmişti. Ama burası okul değildi. La sapık adam sikicen mi niye burda duruyosun amk.
"Kahve alıcam, sende istiyor musun. Kendine gelirsin hem."
"Hee, şey-"
Hay Jisung düşündüğün şeye sokayım ya. Kahve iyi olurdu aslında ama adamdan isteyemezdim yeterince zahmet oldum zaten.
"İstiyor musun?"
"Ha yok teşekkürler."
"Emin misin?"
"Evet."
"Peki."
Arabadan inip yan taraftaki kahveciye doğru gidiyordu. Gene hayvan gibi utanıyordum ya.
...
Arabadan yaklaşık 5 dakika geçmişti ve Dışarıya baktığımda Minho hoca elinde 2 tane kahveyle geri dönüyordu.
"Al."
Elindeki kahveyi bana doğru uzatmıştı. Adam içimi okudu galiba amk. Ama neyse mükemmel oyunculuğumu yapmam lazım şimdi.
"Gerek yok demiştim ya."
"Gerek var Jisung gözün doğru düzgün açılmamış ayılman lazım, al iç işte."
"Peki, teşekkür ederim."
Kahveyi alıp içmeye başladım, tadı çok güzeldi amk. Kahveyi içerken bi yandan da dışarıyı izlemeye başlamıştım.
"Niye benden utanıyorsun."
"Utanmıyorum."
"Yanakların öyle demiyor ama."
...
Bir süre sonra okula gelmiştik. Dışarıya baktığımda dışarıda bizim çocukları görmüştüm. Hay anasını satayım ya arabadan inerken beni görüceklerdi.
Minho hoca arabayı part ettiğinde kapıyı açıp dışarıya çıkmıştım.
"Bıraktığınız için teşekkürler hocam."
"Ne demek."
BAK GENE O GÜLÜMSEMEYİ YAPMIŞTI, ÇOK GÜZEL GÜLÜYOR YA.
"JİSUNGG!"
...
Ay bu bolumu serviste yazdim he buyuk basari buda.
oy vrir msniz✭
...