Sıçtım, şaka değil gerçekten sıçmıştım. Odaya çağırmak ne amk, ne diceksen de işte burda. Çok mu zor iş sanki aq.
...
Sınıftan çıkmıştık beraber onun odasına doğru yürüyorduk. Okuldaki çoğu hocanın kendisine ait odası var, bizim eski İngilizce hocasının da vardı fakat gittiği için yerine Minho hoca yerleşmişti
Odanın önüne geldiğimizde kapıyı açtı ve eliyle içeri girmem için işaret etti. Kafamı salladım ve odanın içerisine girdim. Arkamdan kapıyı kapatıp oda içeriye girdi, hızlı hızlı masasına doğru yürüdü ve sandalyesine oturdu. Orospu çocuğu sinirliysen benden niye çıkarıyorsun sinirini.
"Otursana."
Önümdeki sandalyeye baktım ve kafamı sallayıp oturdum. Adam sikicek gibi bakıyordu amk. Şuan cidden korkmaya başlamıştım.
Kısa bir süre sessizlik oluştu, ikimizde konuşmuyorduk, taki bu sessizliği bozana kadar.
şuan gerçekten tir tir titriyorum. Sakin ol Jisung aptal mısın sen.
"Ee bana sabahki olayı açıklamak ister misin Jisung?"
"Hocam gerçekten yanlışlıkla oldu sizi arkadaşım sandım vurdum öyle."
"Hiç yüzüme bile bakmadan vurdun mu yani."
"Hocam afedersiniz ama enseniz tam yapıştırmalık duruyordu amk."
"Han Jisung."
"Pardon hocam."
Sinirle adımı söylediğinde susup önüme geri dönmüştüm. Ama yalan mı söyliyim yani, vallaha tam geçirmelik duruyordu tutamadım yapıştırdım. Şlap diye ses çıktı bide aq, aklıma geldikçe gülesim geliyor.
"Peki başka bir konu ise neden orda özür dilemek yerine koşmaya başladın?"
"Ne biliyim hocam siz öyle bi arkanızı döndünüz ki öldürüceksiniz sandım kaçmaya başladım."
"5 tur bizi sokağın etrafında koşturup kaçtın Jisung."
"Özür dilerim hocam."
"Bak Jisung sana şuan o kadar sinirliyim ki anlatamam. Senin yüzünden otobüsü kaçırdım, derse geç kaldım, bütün gün uğraştığım saçımı tek hamlede bozdun. Ben şimdi sana ne yapayım hm."
Ne diceğimi bilmiyordum adam haklıydı, otobüs beklerken birisi gelip enseme geçirseydi öldürürdüm amk. Adam şuan iyi bile dayandı.
"Haklısınız hocam özür dilerim."
"Jisung bunu bir daha istemiyorum. Aksi takdirde tekrar yaşanırsa bi cezan olucak bunu bil."
"Peki Hocam."
"Çıkarabilirsin şimdi."
Sandalyeden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım. Götüm tutuşuyordu amk. Adam o kadar korkucuyduki, NPC gibi aq.
Kapıdan çıkıp bizimkilerin yanına bahçeye çıktım. Her zamanki gibi çardakta oturuyorlardı.
Yanlarına doğru yürümeye başladım.
"Nerdesin sen gene amk."
"GÖTÜM ÜÇ BUÇUK ATTI AQ."
"Ne yaptın gene."
"SABAH ENSESİNE GEÇİRDİĞİM ADAM İNGİZLİCE HOCAYSIYMIS AMK."
"YENİ İNGİLİZCECİ Mİ."
"EVET."
"BİZİM İNGİLİZCECİ."
"EVET."
"JDSKHSLKJVHSDJKVHDSVJKJDBML."
"KOMİK Mİ YARRAM GÖTÜM MİDEME KAÇTI KORKUDAN."
"Ne konuştunuz olm."
"Dedi işte açıkla neden yaptın falan bidaha yapma ceza alırsın falan dedi."
"HMMM CEZAA."
"LAN SEKTER GET."
Zil çalmıştı, beraber sınıfa gelmiştik. Ders inkılaptı, bu hocanın dersinden gerçekten nefret ediyordum. Adam ninni gibi anlatıyordu ya dersi.
Kafamı sıranın üstüne koydum ve düşünmeye başladım. Sebepsiz yere İngilizce hocasını düşünüyordum. Şakam yok adam karizmaydı, ama aynı zamanda da çok korkutucuydu.
Düşünürken uyuyo kalmıştım..
...
Orospu çocukları insan uyandırır dimi amk. Gözümü açtığımda hava karanlıktı ve sınıftaydım.
Tek sorun çocuklar benim telefonumuda alıp gitmişlerdi. Şuan sinirliydim gerçekten ne yapıcağım hakkında gram fikrim yok.
Sınıftan çıktım ve koridorda yürümeye başladım cidden kimse yoktu okulda. Saat o kadar geç olamazdı, değil mi?
koridorda gezerken ışığı açık bi oda gördüm, bu oda Minho hocanın odasıydı. Kapıyı tıklattım, içeriden ses gelmeyince açtım kapıyı girdim içeri.
İçeride kimse yoktu, odanın içinde dolaşmaya başladım, bi yandanda inceliyordum. Gerçekten garip bi odaydı. Ama hoş duruyordu.
Gözüm açık duran çekmeceye takıldı. İçinde bi fotoğraf albümü duruyo. Merak edip açtım. İçinde Minho hocanın küçüklüğü vardı. Yanında bi kadın vardı, sanırım annesiydi.
Küçüklüğü cidden tatlıymış, birazcık daha incelemeye devam ettim. Sayfa atladıkça fotoğrafların altında tarihler yazmaya başladı, ve Minho hocanın suratı git gide mutsuzlaşıyordu.
Albümün sonuna geldiğimde bi adamın fotoğrafı vardı. Tarihi 08.10.2018'di. Fotoğrafın altında küçük bir not vardı "Senden nefret ediyorum"
Birazcık daha araştırmaya devam edicektim ki albümü birisi elimden hızla çekene kadar.
"Senin burda ne işin var?"
"ANANIN BURNUNU ISIRIYIM İNSAN Bİ SES ÇIKARIR AMK."
Soluma döndüğümde Minho hocayla göz göze geldim. Bi anda onu dibimde öyle görünce korkudan yerimden sıçradım ve geriye doğru gitmeye çalıştım.
Ta ki belimden tutup kendine doğru çekene kadar. Şuan yüzlerimiz dip dibeydi. Kalp atışlarını bile duyuyodum şuan amk.
"Sana diyorum."
Yüzü çok çekiciydi amk, yunan tanrısı sanki anasını satayım. Keskin yüz haltları, dolgun dudakları, büyük gözleri.. O cidden çekici biriydi.
"Han Jisung"
Kendime geldiğimde hemen yan tarafa doğru çekildim ve üstümü başımı düzelttim.
"Pardon dalmışım."
"Ne işin var burada bu saatte."
"Hocam uyuya kalmışım, bizimkilerde uyandırmamış telefonumu çantamı alıp gitmişler. Gözümü bi açtım her yer karanlık."
"E git eve."
"Eve gidersem babam öldürür, derdi nerdeydin bu saate kadar diye."
"E ne yapacaksın."
"Bilmiyorum uyurum sınıfta yarın eve gidincede derim arkadaşımda kaldım sarjim bitmişti diye."
"Burada mı uyuyacaksın cidden?"
"Başka nerde uyuyım."
Birazcık kafasını sağ sola salladı bir şey düşünüyo gibiydi. Bi süre aramızda sessizlik oluşmuştu, bende o sırada hala odayı inceliyordum.
"Evime gelmek ister misin?"
...
Ay heluuu<3
kirk yil sonra yenj bolum yazmak aklima geldi ins seversiniz
oy vrr msnz♡
...
