Yaşam

24 3 3
                                    

Herkese merhabaaa

Bugün uzatmadan bölüme geçelim.

Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
🍷🖤


"Dünya herkesi kırıyor ve sonra bazıları o kırık yerlerden daha güçlü çıkıyor."

Ernest Hemingway

Kintsugi bize kusurların, çatlakların güzelliğini, tamir etmenin coşkusunu yeniden hatırlatıyor

Rivayete göre Japonya'da bir imparator çok sevdiği vazosu kırılınca Çin'e gönderiyor, geldiğinde metal zımbaları görünce küplere biniyor. Japon zanaatkarlara, daha güzel bir yol bulmalarını istiyor. İşte 15. yüzyılda bu şekilde, ihtiyaçtan doğan bu sanat, günümüze kadar geliyor.

Kusurlu olana, kırık olana yeni bir yaşam armağan ediyorlar. Kırıkların içindeki güzelliği buluyorlar. Kintsugi'nin amacı kırık vazonun yeni gibi görünmesi değil, kusurlarıyla güzelleşmesi, sizin bakış açınızın değişmesi. Yani aslında bir yeniden doğuş anlamı taşıması.

Okuduğu yazıyla yüzünde bir tebessüm oluştu. Oldukça güzel ve anlamlıydı.

İstemsizce eli deftere gitti ve son satırlarına kendinden bir parça bıraktı..

Kırık olan yapıştırılır, bozuk olan tamir edilir.
Küle dönen kimseyi tamir edemezsin.
Tozu eline bulaşmasın diye dokunamazsın bile.
Biz kül olduk.
Geride bıraktığımız sadece bir dumandı..

Defteri kapattı. Yazmayı seviyordu, çiçekleri,kedileri ve şarkıları..

Kalkıp mutfağa doğru ilerledi hava soğuktu ve üşütmüştü.
Malzemeleri çıkarıp çorba yapmaya başladı.
Aradan geçen bir saatte müzik eşliğinde çorba ve salata yapmış sofrayı kurmuştu.

(Yağız)

Bizimkilerle bizim evde toplanmıştık. Aden,Barın ve Buğra. Bu kadardık.

Aden benim olmayan kardeşimdi Barın ise sevgilisi.

Oturmuş öylece sohbet ederken konu yan komşumdan açıldı kim olduğunu merak etmişlerdi. Kısaca genç bir kadın yaşıyor dediğimde Aden tanışıp tanışmadığımızı sormuş olumlu cevap alınca da
_Buraya davet etsek sorun olur mu?

Omuz silktim.
_Bilmem. Deniyelim.

Ayaklanıp kapıya doğru yürüdüm. Kapıyı çalıp açmasını bekledim. bir kaç saniye sonra adım sesleri gelince duruşumu düzelttim.
_Yağız? diyen soru dolu sesiyle boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.
_Rahatsız etmiyorum umarım. Bizim arkadaşlarla oturuyorduk bize katılmak ister misin?
_Yani.. Bir an da şaşırdım sorun olmasın?
_Yok hayır olmaz.
_Peki anahtarı alıp geliyorum.

Onaylayıp beklemeye başladım.

Biraz sonra üzerine bir hırka geçirmiş dönmüştü.
Beraber içeri girmiştik. Salonda bir duraksayınca konuşma ihtiyacı hissettim.
_Rahatsız olmanı istemiyorum. Aramızda tek bir kız var konu açılınca seni merak etti.

_Anladım. Biraz gerildim tabi normal olarak.

_Girelim mi içeri?

Kafasını salladı. Bizimkiler pür dikkat bizi izliyordu.
Aden ayaklandı güler yüzle
_Merhaba ben Aden dedi. Samimi bir şekilde tanışmış koltuğa oturmuştu ikisi.
Çocuklar da kendini tanıtmış normal bir sohbet dönüyordu. Güzel sanatlar okuduğunu ögrenmiştim.

Gecenin ilerleyen saatlerinde sohbet koyulaşmış baya anlaşmışlardı Aden'le. Bu süreçte sade bir yaşantı tercih ettiğini her yönden anlamıştım.
Peki bu kadar sakin bir hayatı varken gözlerinde ki bulutlar neden hep yerli yerindeydi?
Zamanla çözülürdü.

Sana "Beni Kaybettin" diyememHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin