Bölüm 4

7 1 0
                                    

Karşımda kol kola girmiş bir adet Eda ve Berfin görmeyi beklemiyordum. "Cümleten selamünaleyküm" Eda'nın dedikleri ile annem ona döndü "Yavrum geleceğinizi bilmiyordum. Annenler gelecek mi?" Eda ile Berfin büyük ihtimalle bana dedikleri plan için gelmişlerdi. "Yok Zeynep teyzem biz Yavuz abi ile yıllardır tanışıyoruz abi kardeşiz artık. Dedik ki onu yalnız bırakmayalım." Annem Eda ve Berfin'i tebrik etti. Biraz sohbet muhabbet derken. Selin kahveler için kalktı. Yavuz abi Uğur ben kalmıştık. Eda ve Berfin de mutfağa geçtiler yardım için. İnandık mı? Hayır.

Uğur elini bacağıma koyup konuşmaya başladı. Kendini affettirmeye çalışıyordu ama ben onu zaten affetmiştim. Kafamı çevirdiğimde Yavuz abi ile göz göze geldik. Kaşları çatık sinirli bir şekilde bir bana bir de Uğur'un bacağımda ki eline bakıyordu. Ben de elimi Uğur'un elinin üstüne koydum. "Uğur yeter valla yeter çocuk. Affettim diyorum niye uzatıyorsun?" Uğur sonunda yoruldu ve beni rahat bıraktı.

Salonun kapısından kafasını uzatmış bir adet Eda gördüm bana eli ile gel işareti yapıyordu. Kalkıp yanına gittiğimde "Ya kızım şu Selin şeytanı mutfaktan çıkmıyor." Kaşlarımı çattım. "Ne demek çıkmıyor? Ne yapacaksınız ki?" Eda elini kafama vurarak "Kızım bura boş mu senin? Kafanın içinde ne var? Sen sadece yardım et gerisini bize bırak. Bardaklara kahveyi bardaklara koyduğu an mutfaktan çıkarmamız lazım cadıyı." Derin bir nefes aldım. Güvenmekten başka çarem yok. "Peki hallederim ben onu izleyin."

Mutfağa girdiğimde bardaklara kahveyi koyan bir adet Selin cadısı çıktı. "Naber Selincim?" Selin bana döndü. "İyi Minecik nasıl olabilirim?" Yüzümü ekşittim. "Su var değil mi?" Eliyle bardak ve sürahiyi gösterdi. Bir bardak doldurdum. İçerken Selin'e yaklaştım. "Elbisen de ne kadar güzelmiş." Selin sırıttı "E tabi insanın güzel bir fiziği ve vücudu olunca normal değil mi yakışması." Sanırım beni yanlış anlamıştı. "Ben elbisene güzel dedim Selin ablacım sana yakıştığını söylemedim." Selin'in yüzü düştü ve birden üstüme yürüdü ve evvettt istediğim oluyordu. Üstüme yürüyünce ben de ona yaklaştım. "Bak Minecik abini paylaşma zamanın geldi. Kıskanmaktan vazgeç beni." Ay götüm. Tabi bunları söylerken üstüme yürümeye devam ediyordu. "Diyelim ki kıskanmaya devam ediyorum. Ne yapacaksın?" Tam o sırada kolumu tuttu sıkıca "Bana bak böcek! Yavuz'dan uzak du-" Kolumu hızla çektim ve elimde ki suyun hepsi üstüne döküldü. Ufak bir çığlık attı. Sesi içeridekilere gitmedi. "Ne yaptın sen!?" Numaradan telaşlı gibi yapsam da Selin cadısı da numara yaptığımı biliyordu. Hızla mutfaktan çıktı.

Selin cadısının ardından mutfağa kızlar girdi. Ellerinde bir tane kutu vardı. Kutuyu açması ile içindeki beni şoka uğrattı. "Bunu yapmayacaksınız değil mi?" Kızlar sinsice sırıtıp bana göz kırptılar. Kahvenin içine Antep fıstığı koydular ve üstüne biraz daha kahve koyup normal gibi gösterdiler. Diğer kahvelere de aynı şeyi yaptılar. Bunu nasıl akıl ettiler hiç bir fikrim yoktu. Her şeyin normal olduğunu hissettiğimiz de içeriye gittik. Selin cadısı bizden şüphelenmemeliydi. Yerimize oturduk.

Bir iki dakika sonra Selin de gelip kahveleri dağıttı. Herkes beğeniyle onu süzüyordu. Çaktırmadan Yavuz'a da baktım o da çatık kaşlarla bana bakıyordu. Ben de kaşlarımı çatıp önüme döndüm. Evet kıskanıyorum şu an Selin yılanını ama şimdi görecek o gününü.

Herkes kahveleri yudumlamaya başladı. Direk Yavuz abiye baktım kahveyi içiyordu. Oh yarasın paşama. Yaklaşık on beş dakika sonra Yavuz abi ufaktan kaşınmaya başladı. Kızlarla göz göze geldik ve planın işe yaradığını anladık. Kaşınmaya devam ederken kravatını da gevşetmişti. "Ben bir balkona gidiyorum." Yavuz abi kaçar gibi balkona gitti. Selin de gidecekti ki annesi onu durdurdu ve bir şeyler sormaya başladı işte fırsat. Lavaboya gitme bahanesiyle Yavuz abinin yanına gittiğimde, onu balkon demirine ellerini yaslamış nefes almaya çalışırken gördüm. Vicdan azabı bedenime işledi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benimki(texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin