15 𝙂ü𝙣 𝙨𝙤𝙣𝙧𝙖
Uyandığımda havanın bulutlu bir güne uyandım. Koltukta uyuduğum için boynum tutulmuştu. Kalkarak lavoboda ki dolaptan bir havlu aldım ve sıcak suyu açarak havluyu ıslattıktan sonra katlayarak enseme bastırdım. Yarın aramaya çıkacağım dediğim halde üşendiğim için bu güne bırakmıştım. Bu arada yalan söylemeyeceğim. Hâlâ bir rüyada olduğumu düşünüyordum. Her yerde cesetler vardı.Sizce ne kadar doğru olabilir? Hayır, yani uyanıyorsunuz her yerde cesetler var ve arkadaşınızın nasıl öldüğü de bilinmiyor. Bir dakika Birçe'nin nasıl öldüğünü bulabilirim. Eğer müziği duyup ölenlerin kulaklarından kan çıkıyorsa ve eğer Birçe'nin cesedini bulursam ve kulaklarına bakarsam her şey anlaşılırdı.
Sonuçta müzik ile ölenlerin kulaklatından kan çıkıyorsa ve Birçe'nin kulaklarındada kan varsa müzik ile ölmüştür yoksa diğer türlü nasıl öldüğünü öğrenemeyeceğim. Hemen üstüme kalın bir şeyler giyerek evden çıktım.
Hastane evime çok uzak olmadığı için hemen ulaşmıştım. Hastanenin en alt katına inerek mork'a girdim ve Birçe'nin ismini aramaya başladım bulduğumda biraz korksamda açmaya yeltendim etraf çok pis ceset kokuyordu açınca koku yaygınlaşacaktı bundan dolayı çantamdan çıkardığım mandalı burnuma taktım.
Kulpu kendime doğru çektiğimde etrafı ceset kokusunun sardığına emindim ama mandalım sayesinde koku almadığım için mutluyum. Üstündeki örtünün fermuarını çektiğimde kulaklarına baktım. Ve evet tahmin ettiğim gibi kulaklatından kan gelmişti. O gece dinlediği müzikten dolayı olmalıydı.
Daha fazla bu görüntüye dayanamayarak koşarak dışarı çıktım. Ne yapacağıma karar getiremediğimde cebimden telefonumu çıkarıp dün yüklediğim uygulamaya girerek benimle beraber kalan insanlrın konumunu buldum onlarda eğer her kimseler beni bulabilmeleri kolay olsun diye konumumu açmıştım.
Dışarıda çok fazla yağmur yağıyordu. Konumlara baktığımda bir kişinin konumunun kapalı olduğunu görünce biraz moralim düşmedi değil. Daha sonra hastanenin kapısına yöneldim. Hastaneye bakmıştım fakat şemsiye olmadığı için şemsiyesiz çıkmaya karar verdim.
Hastanenin kapısından çıktığımda yağmur damlaları kafama sertçe çarpmaya başladı gerçekten hasta olmazsam getçekten iyiydi. Bir kaç saat sonra bir konuma yaklaşmıştım. Fakat hem sırılsıklam olmuştum hem de çok yorgun düşmüştüm. Konuma daha ne kadar kaldığını öğrenmek için yağmurun altında durarak telefonun ekranını görmemi zorlaştıran yağmur damlaları arasında telefona bakmaya başladım.
Ancak bir şey gördüğüm söylenemezdi. Yağmur damlaları artık kafamı acıtırken elimi kafama koyarak gözlerimi kıstım ve telefona daha çok yaklaştım. Yanıma biri yaklaştığında kafama çarpan şu damlaları kesildiğinde kafamı telefondan kaldırarak yanımda ki 1.80 boylarında ki gövdeye baktım. Hali ile biraz korkmuştum çünkü kaç gündür bir insana ulaşamıyordum ya da görmüyordum. Korktuğum için yere düştüğümde karşımda ki tanıdığım yüze baktım.
Şaşkınlıkla ona bakmaya devam ettiğimde hareketliliğimizi bozan o oldu. Elini uzatarak "Selam hastanedeki kız. " uzattığı elini tutarak ayağa kalkarak gözlerimi gözlerini kitledim. "Selam hastanedeki çocuk. " bir kaç dakika birbirimize baktığımızda elimi uzattım "Gece. Sen? " uzattığım eli tutarak gözlerime bakarak tebessüm ettiğinde bende karşılık verdim. "Rüzgar." dedi tek düz bir sesle. "Eee? " dediğimde yüz hatlarımı taklit ederek o da "Eee? " dedi.
"Ayıp oluyor ama. " dediğimde cevap vermeyerek yürümeye başladığında bende peşinden ilerlemeye başladım. İnanın nereye gittiği ya da gittiğimiz hakkında en ufak bir bilgim yoktu.. "Nereye gidiyoruz? " cevap vermeyince aramızda ki mesafeyi kapatarak omzuna vurdum. "Bir şey soruyoruz her halde cevap versene çocuk. " dediğimde hâlâ cevap alamadığım için koşarak ayağına tekme attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMLÜ MÜZİK
Teen FictionBir müzik olduğunu düşünün, duyan herkes ölüyor. Fakat şanslı olan 5 genç o müziğin duyulduğu zaman kulaklık takıyor. Dünya'da tek kalan bu 5 genç müziği duyuran adamı bulabilecek mi, yoksa onlarda mı ölecek?