Gözlerin çok güzel

1.4K 60 7
                                    

Merhaba akidişlar

Oy vermeyi, yorum yapmayı ve boş insanları hayatınızdan çıkarmayı unutmayın
___________________
"Atma amına koyim yapmazsın öyle bir şey."diyerek kahkaha atan samete bende kahkahalarla cevap verdim.

"Ya yemin ederim yaptım."
Samet daha büyük ve daha içten bir kahkaha patlattı. O kadar güzel gülüyordu ki bir an kendimi bulutların üzerinden son sürat yere düşüyormuş gibi hissettim.

Ben yanına geri geldikten sonra oturup ilk önce aval aval birbirimize bakmıştık. En sonunda dayanamayıp "ben akın" diye konuya girdim. Konunun ne ara sametin askerliğinde yediği tokata ve benim ortaokulda maç sırasında kızları tavlamak için üstümü çıkarıp o mükemmel göbüşümle gezişime gelmişti anlamamıştık. Ama bildiğim tek bir şey vardı.

Muhabbeti aşırı sarıyordu!

Onunla sadece göz teması kurmamız bile kahkahalarla gülmeme sebep oluyordu.

Sonra o bir anı anlatmaya başladı. Bu sefer üniversiteden bir anısıydı. Oradaki iki arkadaşıyla profesörü nasıl delirttiklerini hakkındaydı ve gerçekten komikti.

Ben tekrar kahkaha atmaya başlamışken bir anda sesi kesildi, ama ben gülememi durduramamıştım. Zar zor kesip kafamı kaldırdığımda bana gözlerinin içinin gülerek baktığını fark ettim.
O an gerçekten çok huzurluydum. Düşündüğüm ve düşünebileceğim tek şey gözlerinin güzelliğiydi, harbi ne kadar yakışıklı bir adamdı Samet. Fakat aksine hiç sevgili yapmadığını, ve asla çapkın olmadığını söylemişti.

Canıma minnetti açıkçası. Ben kıskanç bir insandım. Gidip crush olduğum adamın eskilerini dinlemek istemezdim.

Samet gerçekten çekmişti bu hayattan. Ama onca yaşadığı şeye rağmen eğitiminden asla taviz vermemişti. Mühendis olduğunu duyunca çok şaşırmıştım. Ben mühendisleri hep inek öğrenci zannetmiştim, sameti görene kadar.

Ben bunları düşünürken göz temasımızı kesmemiştik, ben Samet'e bakmaya doymuyordum. İzledikçe izleyesim geliyordu. Sadece sevdiklerinin yanında yaptığı hareketleri, gülüşü, sağ yanağındaki tek gamzesi... her şeyi, gerçekten her şeyiyle harika bir adamdı. Ve ben o adama saniye saniye daha çok çekiliyordum.

Aklıma dolan düşünceyle bir anda duraksadım. Acaba Samet dışarıda, yani içeriye girmeden önce, nasıl bir insandı?

Gülüşü değişmiş miydi mesela, olgunlaşmış mıydı? İçeri girmesinin sebebini az çok tahmin edebiliyordum. Kardeşini yatalak bırakan o şerefsize bir şey yapmıştır ve o şekilde içeri girmiştir diye bir fikir yürütmüştüm kendi kendime. Ne kadar doğruydu ne kadar yanlıştı bilmiyorum ama ne zaman Gülsüm'le konuşmadan dönse yüzünde güller açıyordu. Ailesine bağlı olduğunu anlayabilmiştim buradan.

Acaba beraber dışarıda bir hayatımız olur muydu Samet'le?

Başka bir zamanda karşıma çıksaydı yine ona aşık olur muydum?

Ben bu düşüncelere dalmışken Samet'te gözlerime dalmıştı sanırsam. Zira gözlerime kaşıkçı elmasına bakıyormuş gibi bakmasına başka bir şey çıkaramazdım. Nihayet konuşmaya başladım:

"Gözlerin çok güzel Samet."

Bunu der demez Samet sanki şimşek çakmış gibi ayrıldı benden. Sonra döndü ve uzun uzun baktı bana. En sonunda kendini toparlayıp boğazını temizledi.

"Eyvallah" diyebildi sadece.

Sonra kalkıp hızla ayrıldı yanımdan.

Bense eşek gibi arkasından baka kalmıştım.

______________________

Harika bir bölümdü değil mi?

Evet öyle susun.
Oy vermeyi unutmayınnnnn
Ha bide yorum
Hadi nanay

Süt çocuğu bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin