11. Bölüm

1.7K 85 0
                                    

Biraz etrafına bakınıp sığınabileceği bir yer aradı yaklaşık bir saattir yürüyordu
Biraz ilerde ahşap bir yapı gördü
Oraya ilerledi

Çok eski yıkık dökük bir kulübeydi ama olsundu
Bu gece onu idare etse yeterdi sabah bir yolunu bulup geri dönerdi

Ormanın nimetlerinden faydalandı biraz meyve toplamıştı ne olur ne olmaz diye

Kulübenin kapısına kadar geldi çok az tutuyordu ittirip içeri girdi etrafta bulduğu taş ve tahtaları kapıya yasladı vahşi hayvanlar gelip saldırmasın diye

Hava iyice kararmıştı ve akşamın serinini yavaşça hissetmeye başladı
Yine aynısı olmuştu tek başına küçük bir kulübe de rehin kalmıştı

Yanlız olduğu için korkuyordu ne kadar olmasada tek başına bir ormanın içinde ki kulübede yalnızdı

Ormandan topladığı bir kaç meyveyi yedi en son sabah bir kaç birşey yemişti
Saatlerce oturup düşündü kulübenin içinde hiç birşey yoktu yere oturmuş sırtını duvara vermişti

Çok geç saatlerde uykusuzluğa yenik düştü ve uyudu

Sabah etraftaki seslerle uyandı oturduğu yerden kalktı her yeri tutulmuştu zor bela kapının önünde ki tahtaları kenara koyup kapıyı açtı dışarı çıktı

Az ilerde askerler vardı onu aradıklarını anladı yavaşça onlara doğru yürüdü bunlar komutanın askeriydi,
Bazıları da babasının...
Nihayet kızı olduğunu hatırlamıştı

Askerler onu görünce biri hemen gidip komutana haber verdi... Komutan koşarak ona doğru geldi sağına soluna bakıp hasar tespiti yaptı

Karısı hiç birşey yapmadan sadece gözlerine baktı normal bir kadın olsa koşarak kocasına sarılırdı...

Zarina nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu ki
Her üzüldüğünde yanlız kaldığında kendi kendini sarmalamıştı o
Birine sarılmanın ne olduğunu bilmiyordu ki
Adilet hariç o ona anne sevgisi ile yaklaşmıştı
Çocukları ile arkadaş olmuştu değer görmenin ne olduğunu onlardan öğrenmisti

Karşısında ki adamdan emin değildi "bana dokunulmasından hoşlanmam mümkün olduğunca bana dokunma" demişti

Komutan sinirle soludu
"Dün neden yanımdan ayrıldın tüm gece seni aradım nerdeydin sen"

Komutan tüm gece onu mu aramıştı
Onu merak mı etmişti

"Sadece kaybolmuşum siz önden gidince yetişemedim"

"Nasıl yani sen buraları bilmiyor musun nasıl kayboldun"

Zarina ne diyeceğini bilemedi sustu

Komutan onu kucağına alınca afalladı
Neden onu kucağına almıştı şimdi

"Sadece yorgun olduğunu düşündüğüm için aldım kucağıma ama Şatoya dönünce hesabını vereceksin"

Zarina komutana çok yaklaşmamaya özen gösterdi böylece ilerde ki at arabasına gittiler hemen Şatoya döndüler

Marat yol boyunca nasıl buraları bilemez diye düşündü burda doğup büyümemiş miydi daha yolunu bulamıyor
Bu işte bir terslik olduğunu biliyordu ve ne olduğunu bulacaktı o akıllı bir adamdı kimse ondan birşey saklayamazdı...




Zalim Komutan +18 (Tarihi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin