0.7

29 5 0
                                    



Adam kadını bağırmasına rağmen dövmeye devam ediyordu.Uzun bir zaman geçmişti.Küçük çocuk ise içi bomboş olan odada bir köşeye sinmiş,tanrıya annesinin canını çabuk alması için dua ediyordu.Bir yandan kollarını kaşıyor ve babasının onu dövmemesini umuyordu.Dağılmış saçları ve eski kıyafetleri ile çok acınası duruyordu,tıpkı hayatı gibi.

Adam bir süre sonra kadını dövmeyi bırakıp odadan çıktı.Adam odadan çıkınca çocuk koşarak annesini yanına gitti.Kadının yüzü kanlar içerisindeydi.Ama hala bayılmamıştı.Kadın çocuğu üzerinden ittirip kalkmaya çalıştı.

Kadın doğrulduğunda çocuğa dönüp sert bir ifade ile
"Şuradan ki sigara paketini getir!"dedi.

Çocuk dediğini ikeletmeden annesinin ahşapın altına sakladığı sigara paketini çıkarıp annesine götürdü.Kadın paketi aldıktan sonra duvarın dibine çöküp oturdu.Çocukta onu taklit edip onun tam karşısında oturmuştu.

Kadın paketin içinden bir dal ve çakmak çıkardı.Sigarayı yaktıktan sonra ağzına götürüp uzun bir nefes çekti.Çocuk ise o sırada annesinin yaptığı hareketleri pür dikkat izliyordu.Kadın bunu fark edince çocuğa baktı.Onu neden doğurduğunu bile anlamıyordu.Ona göre bu çocuk hayatında ki en iğrenç şeydi kocasından sonra.

Çocuk ise o sırada annesinin dayak yemesine rağmen ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu.Kadın ise yüz yıl yaşlanmış gibiydi.Ama çocuk için dünyanın en güzel kadınıydı.

Annesinin yüzünde ki yaraları gördükçe daha çok üzülüyor ve ne yapabileceğini düşünüyordu.Ne yapsa annesinin canı acımazdı.

Kadın ise dakikalar geçtikçe ve sigarası bittikçe daha çok çocuğa olan nefreti artıyordu.Çocuğa baktı;

"Bunların hepsi senin suçun biliyorsun değil mi?"

Çocuk sesini çıkarmadı.O gün gece olana kadar kapalı odada sigara dumanı ile birlikte annesiyle birbirlerini izlemişlerdi.

...

Hayat zordu.Özellikle küçük çocuk için.

Bu sabah babası büyük ihtimal uyuşturucu için para bulamadığı için annesini dövmüştü.Ama bu sefer ki diğerlerinden farklıydı.Farklı olan ise kadının hiç bir tepki vermemesiydi.Sanki artık vazgeçmişti çabalamaktan.

Bu durum çocuğu korkutmuştu.Ne yapacağı bilemez haldeydi.Babası annesini dövmesin diye karşı koymaya çalışmıştı.Ama annesi onu engellemişti.En azından o zarar görmemeliydi.

Adam evden gidince,kadın doğrulup köşede ki korkudan titreyen küçük bedenin yanına gitti.Yaralarına rağmen eğilip,küçüğe sıkıca sarıldı.Sanki bir vedaymış gibi.

Çocuk annesinin ona sarılmasına şaşırmıştı.İlk kez bu sıcaklığı hissediyordu.O an hep böyle kalmak istedi.

Kadın sarılmayı bırakıp oğlunun yüzünü elleri arasına aldı.Çocuk fark etmeden akan yaşları sildi.Ve yüzüne güzel olduğunu düşündüğü bir gülümseme koydu.

"Özür dilerim Jimin.Sana kötü bir hayat verip,kötü davrandığım için özür dilerim.Seni sevemediğim için özür dilerim.Anneyi affet olur mu küçüğüm?"
Sanki yılların pişmanlığını geçirmeye çalışıyordu.Cebinden bir kağıt çıkarıp,küçüğün eline tutuşturdu.

"Ben gittikten sonra o arada kaç buradan.Sakın bi daha geri dönme.Yoksa sana zarar verecek ve ben seni koruyamam."

Çocuk şokta gibiydi.Hiç bir şey anlamıyordu.

"Ve ne olursa olsun unutma.Kimseye güvenme."

Bu kadının son sözleriydi.Daha sonra açık olan odanın kapısından çıkıp.Salonda ki çekmeceden eski silahı aldı.İçini kontrol edip tek mermi olduğundan emin olduktan sonra namluya şakağına doğrultu.

Yıllardır konuşmadığı tanrıya oğlunu koruması için dua edip tetiği çekti.Kan yavaşça kadının şakağından boynuna akıyordu.Çoktan bilinci kaybetmişti.

Onu izleyen oğluna döndü.Ona son gülümseyip bu acımasız hayata gözlerini yumup yere yığıldı.

Küçük beden hiç bir şey anlamıyor ve korkuyordu.Annesinin ölmüş bedenin yanına korkarak gidip çoktan her tarafı kan olmuş bedene sokuldu ağlayarak.Daha sonra fark etmeden bayılmıştı annesinin ölüsünün yanında.

Morana•jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin