Mafyanın Kelebeği 🦋

17.BÖLÜM

Kelebeklerim 10 bin olmuşuz destekleriniz,ilginiz,yorumlarınız,oyları-nız ve diğer her şey için çook teşekkür ederim. İyi ki varsınızzzz 💞💓💖💗

Bölüm bayağı bir geç geldi özür diliyorum ve beni istediğiniz kadar zorbalamanıza da destek veriyorum jsjsjs

Herkese keyifli okumalar dilerim 🌼

                   🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋🦋

Ahu'nun ağzından

Allah'ım ne olur halisünasyon görmüş olayım.Şuan bu görüntü yerine şizofren olmaya bile razıyım. Karşımda koltukta uzanmış haberler izleyen bir Kübra hocayla karşılaşmış olamazdım.

"H-hocam."

Bana doğru döndü, şaşırmışa benziyordu. O meşhur topuklularını çıkarmış ayaklarını uzatmıştı. Benim bile kafamı ağrıtan topuzunu açmış ve üstüne günlük bir şeyler giymişti. Kesinlikle halisünasyon olmalıydı. Her şeye rağmen gündüz gördüğüm lise müdiresi tavrı hala tazecikti. Korktuğum şeyin olmaması için dua ederken arkamda duran Kaya bütün ümitlerimi yıktı.

"Seni ablamla tanıştırayım diyeceğim de galiba tanışıyorsunuz. Aynı okulda olmanızdan tahmin etmeliydim."

Ortamdaki tek sırıtan kişi Kaya'ydı. Ölüm sessizliği oluşmuştu ama en son biricik Kübra hocam uzandığı yerden dikleşti ve benim önüme geldi. Yapay bir cadı gülüşü attı.

"Tam tahmin ettiğim gibi aklımdan geçen ilk şeyi yapmışsın. Helal olsun gerçekten. Avukatlıktan ümidi kesip zengin birine kancayı takmak mükemmel hamle. En doğ-"

Artık dayanılmaz bir hal almıştı bu karının tavırları. Zengin birine kancayı takmışım da bilmem neymiş sanki ben onun kardeşine çok meraklıyım. Biraz meraklı gibisin ama sen bilirsin. İç sesimi papatya tarlasına korkuluk olarak koyduktan sonra artık içimi boşalttım.

"Yeter lan yeter sabahtan beri sıçtın ağzıma. Hocamsın bir şey söylemeyeyim diyorum ama yettin artık. Sen önce kendi hukukçuluğuna bak. Kardeşin beni burada zorla tutuyor,her türlü bokta beni tehtid ediyor hemde babamla. Sen geçmişsin burada ayakları uzatmış keyif yapıyorsun. Şimdi söyle kim gerçek hukukçu?"

Kaya şaşkın söylediklerimi dinliyordu. Sinirlenmiş,boynundaki damar da belirginleşmişti. Kübra karısının çenesi durmadı her zamanki gibi ama bu sefer bana değil de Kaya'ya bir şeyler söyleyecek gibiydi. Bir abla olarak bu öldürücü bakışlar çok tanıdık geliyordu.

"SEN NE LAFTAN ANLAMAZ BİR HERİFSİN LAN. NE DESEM TERSİNİ YAPMAYA YEMİN Mİ ETTİN? SANA KAÇ KERE DEDİM ŞU ASALAK KIZIN PEŞİNİ BIRAK DİYE. BİR DE KIZI KAÇIRDIN MI BRAVO GERÇEKTEN."

Onu hiç görmediğim kadar sinirliydi. Aslında dediklerinde haklıydı ama asalak da anasıydı yani. Kaya bu söylediğinden sonra kendini dizginlemeyi bırakmış gibi bağırmaya başladı.

"LAFLARINA DİKKAT ET AHU'YU AŞAĞILAYAMAZSIN. BUNCA YILDIR BENİM HAYATIMDA VARLA YOK ARASINDAYDIN ŞİMDİ Mİ BİR KARDEŞİN OLDUĞU AKLINA GELDİ. YA LAFLARINA DİKKAT ET YA DA GELDİĞİN YERE DÖN!"

Beni savunması biraz hoşuma gitmişti şimdi yalan söylemeyeyim. Ama bunca hakaretten sonra savunmaması zaten hata olurdu. Ortam o kadar gergindi ki herkes patlayacak bir bomba gibiydi.
En son bir bomba daha patladı Kübra karısı çantasını aldı ve Kaya'ya omzuna çarparak kapıya doğru gitti. Bu kadının cidden omuz çarpma fantazisi vardı. En son kapının önünden de bir şeyler söylemesi beni hiç şaşırtmamıştı.

"Bu salak varoş Ahsen için beni kovduğuna bir gün pişman olacaksın. Ama o gün benimde seni kovacağımdan kuşkun olmasın. Ha bu arada şuan farkettim çok yakışıyorsunuz. İki tane asalak malak birbirinizi bulmuşsunuz. Siz birbirinizi bulmasaydınız kesinlikle kimse sizi almazdı."