Mafyanın Kelebeği 🦋

20.BÖLÜM

Ahu'nun ağzından

Gözümü kapatmış ölümü beklerken sürekli ötelediğim kendime itiraf edemediğim duygularımı itiraf etme zamanım gelmişti sanırım ( belirsizlik göstergesi).

"Kaya seni..."

Seni seviyorum demeye dilim varmamıştı belki gururdan belki korkudan belki de endişedendi. Çok takılmadım çünkü şuan yaşamak gibi dertlerimiz vardı. Ama Kaya ne demek istediğimi anlamıştı sanırım.

"Bende seni seviyorum kelebek."

O sırada acı içinde kıvranırken Kadir de doğrulmuştu. Bunun içine de burnunu sokmazsa olmazdı.

"Kelebek ne be kelebek ne sizin vizyonsuzluğunuza sıçıyım. Her neyse nerede kalmıştık en son aşıkları kavuşturuyordum ama öbür dünya da."

Eşşek gibi gülüyordu Kadir iti. Sonumuz ciddili gelmişti sanırım korumalar tetiği çekti. Aslında mutsuz değildim ölümüm Kaya ile olacağı için huzurluyum ama ÖLMEK İÇİN DAHA ÇOK GENCİM BEĞN.

İki el silah sesi geldi. Ama bir dakika ben yaşıyordum o zaman kim öldü?

"KAYINÇOMA VE YENGEME HANGİ CÜRRETLE SİLAH DOĞRULTURSUNUZ LAN!"

Gördüğüm görüntü rüyalarım kadar saçmaydı. Asena'yı kaçıran manyak zenci resmen bizi kurtarmıştı. Ortalık savaş alanından halliceydi. Kadir'in korumalarının çoğu hallolmuştu ama Kadir piçi hala yaşıyordu. Kaya Kadir'in
adamlarını halletmeye çalışırken göt lalesi Kadir silaha uzanıyordu. Silaha ondan önce uzanıp elime aldım.

Hayatımda ilk defa elime silah almamıştım bir keresinde Çağla ile kafa dağıtmak çok tatlış bir aktivite olan atış poligonuna gitmiştik. Ama silah ağır olduğu için pek iyi atış yaptığım söylenemezdi. Yine de denk gelmişti makete ( saçına).

Bu seferkinde minnak farklılıklar vardı tabi. Maket canlıydı ve çatışmanın ortasındayık. Adam yaralama deneyimim de vardı aslında tetiği çekip gözümü kapattım tam vuruyordum ki birisi benden önce vurdu.

"Bir çiftte en fazla bir katil olmalı."

Bunu diyen tabiki benim orangutandı. Artık naz yapmanın sırası değildi özlemiştim keratayı. Hemen boynuna atıldım. Hemen boynunu boyun girintime yerleştirip derin bir nefes aldı. Ve tabiki her romantik anı bıçak gibi kesen Muhsin yine formundaydı.

"Abi çıksak mı artık Asena Hanım evi yıkmaya başlamış sanırım."

"Asena'ya bir şey söylemedin mi Kaya? Ne kadar zamandır kaçırıldım acaba. Off çok merak etmiştir şimdi. Ayy bir de Çağ-

Ve artık alıştığım o hamle gerçekBen yürümeye yeltenirken yine uçmaya başladım. Bu olayın her olduğu zaman bunu uçmak olarak düşünmem ayrı bir seviyeydi.

"Ahu gerçekten kıza ablan kaçırıldı mı deseydim yani hem telaştan onu düşünemedim. Sen iyi misin hastaneye gidelim."

Yiaa telaşlandın mı sen salak şey. Manyak zenci de arkamızdaydı.

"Kusura bakma kayınço ya geç kaldım.  Pardon bacanak diyecektim. Yengem iyi misin bir istek ihtiyacın varsa söyle halledelim yengem."

Bu adam Yozgatlı mı Amerikalı mı belli değil gerçekten. Ona can borcum vardı o yüzden saldırmadım ama bir daha ki sefere resmen elimde kalacağına yemin edebilirim.

"Sana o kadar erken gel dedim dimi? Tam dayaklık herifsin ama neyse yine de sağol yardımın için hayatımızı kurtardın."

"Ne yapıyım kayınço İstanbul trafiği malum. Aslında metroyla daha hızlı olurdu ama aklıma gelmedi ya."